#The Rose-She's In The Rain
~Anka~
Tavana öylece bakarken derin bir nefes verdim. Sanki son kez ruhumu serbest bırakmışım gibi... Ben ne zaman özgür olacaktım?
Gözümden bir damla yaş süzülüp boynuma giderken öylece kalmaya devam ettim. Huylanıp da o gözyaşımı silecek hâlim bile yoktu. Kendimi çok yorgun hissediyorum. Sanki tüm umutlarım, tüm enerjim, tüm sevincim bir anda gitmiş gibi. Teker teker gitseydi olmaz mıydı? Onu da kabul ederdim. Yeter ki beni bu şekilde bir anda yerle bir etmeseydi...
O sözlerin hiçbirini bilerek söylemiyor, içinden geldiği gibi konuşmuyor. Biliyorum...peki neden böyle hissediyorum? Gerçekmiş gibi...
Kendimi kandırıyorum işte... Etrafımdakilerin beni kandırması yetmiyormuş gibi ben de kendimi kandırıyorum. Bir yalan söylüyorum ve o yalana tutunuyorum. O yalan da gerçek olunca daha çok yıkılıyorum. Komik...
Kimsenin umrunda olmamanıza rağmen onu delicesine düşünmek acı verici.
Onun umrunda olmamanıza rağmen ona anlatmak, onun seni dinlemesini istemek... acı verici.
O kadar şeyler söyledi bana... Dayanamazsan söyle bana dedi. Ben gelirim, dedi. Peki şimdi ben ne yapacağım? O beni itti, bir daha kaldırmamak üzere.
Kalbim daralıyor, bırak nefesimin yetmesini artık nefes alamıyorum. Ben tekrardan nasıl nefes alacağım? Her nefes alışım acı veriyordu. Hissederim, dedi...hissetmiyor musun Tae..?
O da mı yalandı? Meğerse ben umutlarımı hep bir yalan üstüne kurmuşum ve onlar da sallandı, düştü. Ben altında eskisinden daha kötü bir şekilde ezildim. Çünkü bu sefer büyük umutlarım vardı. Büyük umutların büyük yıkıntıları olurdu...
Ben çok şey bekledim ondan... Çok bağlandım ve anladım bu hayatta neyi çok beklersen o olmuyor. Beklemeyeceksin, ummayacaksın... özellikle böyle büyük bir şeyi.
Keşke...Tae, en başta sana inanmasaydım.
Ama sen de dayanamazdın ki... Babaanneni kaybettiğinde seni en iyi ben anladım. Hep seninleydim ve bunu itiraf etmek beni bitiriyor ama... hâlâ yanındayım, destek olmak için...
Gözlerimi yumup birkaç saniye öyle kalırken dayanamayıp ayağa kalktım. Dayanamıyorum...cidden dayanamıyorum. Çıkmak istiyorum; bu evden, bu sokaktan, bu şehirden, bu bedenden, bu dünyadan... Beni sıkıyor, daralıyorum, nefes alamıyorum. Nefes alamadığım bir yerde nasıl kalırım?
Hikayenin sonunu da merak etmiyorum. Tae...kendi hikayemizi kendimiz oluşturacağımızı zannettim. Hep ona göre hareket ettim. Yolun yarısından çoğunu kat etmişken sen gittin. Şu anda ne daha fazla ilerlemeye mecalim var ne de başa dönmeye...
Yola çıkarken yanınızda kimleri götürdüğünüze, kimlerin desteğini aldığınıza dikkat edin. Çünkü o destekleyecek dediğiniz insanlar sizi diri diri gömüp hiçbir şey olmamış gibi çekip gidebiliyorlar. Geriye sadece siz ve acılarınız kalıyor.
Hiç kalbinizin sıkıştığını hissettiniz mi? Ama hisleriniz sonucunda oluşandan değil, birinin avuçlarında oyuncak hale gelmesiyle sıkışmasından bahsediyorum... Ben hissettim, hem de bir çok kez..ve bu hayatta hissetmek istediğim son şeydi. O kalp sonra normal bir şekilde atamıyor. Hep bir acı veriyor ve insanın bu acıyla yaşaması işkence gibi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Trouble Update〆BTS
Fanfiction"Hayat sadece mutlu anlardan ibaret değildir." Bilinmeyen Numara: Ve Bulut gitti, 'Hayal'ine gerek kalmadı. Bilinmeyen Numara: Tatlı, toz pembe hayallerinden gerçek dünyaya dön artık. Bilinmeyen Numara: Hayata, olmayacak şeylerle değil de olabilecek...