"Hayat sadece mutlu anlardan ibaret değildir."
Bilinmeyen Numara: Ve Bulut gitti, 'Hayal'ine gerek kalmadı.
Bilinmeyen Numara: Tatlı, toz pembe hayallerinden gerçek dünyaya dön artık.
Bilinmeyen Numara: Hayata, olmayacak şeylerle değil de olabilecek...
Bölümleri paylaştığım müziklerle okumanızı tavsiye ederim... Çünkü bazen yazılan şeyi müziklerle daha iyi hissedebiliyoruz... Yani benim tavsiyem^^ O zaman iyi okumalar, oy ve yorumlarınızı bekliyor olacağım...
Anka: Her insanın büyük, küçük derdi var. Biri dinlese belki saçma gelecek, evet ama bu ona sert ve kırıcı bir şekilde eleştirme hakkı verir mi?
Anka: Onun ne hissettiğini, onu nasıl etkilediğini bilmiyorsun. Onu, bu üzüntüleriyle aşağılamaya gerek var mı?
Anka: Herkes aynı acıları mı yaşayacak, herkes para sıkıntısı çekiyorum diye veya evim, arabam, sevgilim yok diye üzülmek zorunda mı? Başka şeylere üzülemez mi?
Anka: Bir şeyler anlatmak istiyorsun ama bir süre sonra anlatmaya çekiniyorsun...
Anka: Acılarını saklamak zorunda kalıyorsun. Yalnız başına halletmeye çalışıyorsun...
Anka: Anlatmaya çalıştığında seni yarım yamalak dinlemeleri yetmiyormuş gibi bir de 'takıldığın şeye bak' diyorlar. 'Bunu mu düşünüyorsun, başka işin gücün yok mu, çok abartıyorsun...'
Anka: Sadece dertlerini değil... Sevdiğin şeylerden bahsederken bile alay konusu olabiliyorsun...
Anka: Hayır, anlamıyorum... İnsanlar niye bu kadar küçük düşmek zorunda?
Anka: İnsanlar niye saygı gösteremiyorlar?
Anka: İlkokuldan beri öğretmiyorlar mı? Anlamıyorlar mı yoksa? Veya anlamak mı istemiyorlar?
Anka: Birinin zevklerinden, eğlence biçiminden, kıyafetinden sana ne?
Anka: Başka eleştirecek bir şeyleri kalmadı da mı, boş işlerle uğraşıyorlar anlamıyorum.
Anka: Kimisi saçına takılır, kimisi yaptığı makyajına, kimisi dinlediği müziğe, kimisi de dertlerine...
Anka: Sanki sırf eleştirmek için eleştiriyorlar. Boş... Karşısındaki ne düşünüyor, kalbi kırılıyor mu? Hiç düşünmüyorlar.
Anka: Onların dinlediği müziklere veya zevklerine bir şey desek yine zeytinyağı gibi üste çıkıyorlar. Sen katlanamıyorsun, diğerleri katlanmak zorunda mı senin dediklerine?
*Bilinmeyen numara tarafından engellendiniz*
Anka: Niye sanki insanlar... Ah...(Mesajınız iletilemedi)
Anka: ... (Mesajınız iletilemedi)
Anka: Buraya kadarmış demek ki. Sağ ol yine de sana mesaj göndermeme izin verdiğin için. (Mesajınız iletilemedi)
Anka: Henüz derdimi anlatamamış olsam da... Sanırım senin de diğerlerinden pek bir farkın yok. (Mesajınız iletilemedi)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölümü beğendiniz mi?
Bu arada kitabın başında belirtmeyi unutmuşum... Konuşmalar İngilizcedir. Öyle düşünün :)
