#Sanna Nielsen-Undo
Anka: Canım yanıyor Tae... Canım çok yanıyor... (11.37)
Anka: Geçecek dedim, olmadı.
Anka: Geri gelecek dedim, olmadı.
Anka: Eskisi gibi iyi olacağım dedim, olmadı...
Anka: Eskisi gibi olmak istiyorum Tae... Eskisi gibi neşe dolu...
Anka: İçimde bir yerlerde, biliyorum ama bir yere sinmiş, korkuyor sanki. Dışarı çıkamıyor. Kendini belli edemiyor. Sanki...sanki dış ortamdan çekiniyor.
Anka: Tekrardan canı yanar diye...
Anka: Bir çukurun içindeyim sanki, o çukurdan çıkmaya çalışıyorum ama ellerim yetişmiyor. Zıplıyorum ama yine olmuyor. Kimse de beni çekmiyor yukarıya... Babamı bekliyorum Tae... Sence gelir mi?
Anka: Burası çok ıssız Tae... Çok sessiz. Sevmiyorum ben böyle... Korkuyorum... Bir çukurun içinde yapayalnızım ve korkuyorum...
Anka: Acılarımdan kurtulmak istiyorum... Onları unutmak, geçmişi unutmak istiyorum. Bunu yapamaz mıyım?
Anka: Geçmişi unutarak tekrardan mutlu olamaz mıyım?
Çevrimiçi...
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Anka: Dostum dediğim insanlar gitti, annemi göremiyorum, babam desen... hâlâ umutluyum ama her an elimden kayıp gidecek gibi... Ne yapmalıyım Tae? Geçmişi unutamaz mıyım? Yeniden başlayamaz mıyım?
Anka: Yağmurun altında dururken gözyaşlarımla beraber sıkıntılarımın da akıp gitmesini istiyorum, bu olamaz mı?
Anka: Yoksa geçmişi unutamıyorsam, tüm bunlardan uzaklaşmam mı gerekir? Kendimi böyle mi kurtarabilirim?
Anka: Karşımda bir mutlu aile tablosu var V ama ben o tablonun içinde değilim. Nasıl ordan ayrıldım? Neden?
Çevrimiçi...
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Anka: Tae... Senden hüzünlerimi almanı istesem yapabilir misin? Bana yardım edebilir misin?
Anka: Bazen... Ben mi abartıyorum diyorum. Evet, belki abartıyorum durumumu ama yine de kalbim acıyor.
Anka: Engel olamıyorum...insanlara göre belki sıradan bir şey. Belki hiçbir şey bunlar. Belki de gelip geçici...ama yine de böyle hissediyorum.
Anka: Sanki hiç geçmeyecekmiş gibi... Hep acı çekecekmişim gibi geliyor...
Anka: Acaba çoğu şeyi içime attığım için mi böyle hissediyorum?
Anka: Boğuluyormuş gibi...
Anka: Babamla konuşmalı mıyım? Ona anlatmalı mıyım?
Anka: Beni dinler di mi?
Anka: Yine eskisi gibi daha sözümü bitirmeden beni anlar ve saçlarımı okşar...
Anka: Bana sarılır..değil mi?
Anka: Buna ihtiyacım var. Annem gitti, yanımda bir tek o kaldı. O giderse nasıl dayanırım bilmiyorum.
Anka: Beni seviyor..biliyorum. Ama neden böyle davranıyor?
Anka: Ah Tae...kafamdaki sorular beni deli ediyor.
Anka: Çok düşünüyorum sanırım. Bırakmam lazım..ama yapamıyorum.
Anka: Belki düşüne düşüne ben de bazı şeyleri yanlış anlıyor ve daha da kötü hissediyorumdur. Belki de ben bazı şeyleri yanlış görüyorum.
Anka: Babama anlatsam o farklı bir şekilde görmemi sağlar di mi? Yanıldığımı gösterir..
Çevrimiçi...
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Anka: Evet, bir gün her şey dünde kalacak. Biliyorum...ama yine de.. umutsuzluğa düşmeden edemiyorum.
Anka: Çok mutlu olsam garipseyecek hâle geldim.
Anka: Sanki her an kötü bir şey olacak ve ben çok üzüleceğim...
Anka: Ve korkuyorum... Mutlu olmaktan...
Çevrimiçi...
Çevrimiçi...
Yazıyor...
Çevrimiçi...
Anka: Saat çok geç, Kore'de de saatler bize göre ileri ve sanırım uyuyorsun şu an...
Anka: En azından birimiz huzurlu uyusun Tae... Umarım rahat bir uykudasındır. Benim yerime de rüya gör olur mu?
Anka: Sanırım bu gece rüya göremeyeceğim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Trouble Update〆BTS
Fanfiction"Hayat sadece mutlu anlardan ibaret değildir." Bilinmeyen Numara: Ve Bulut gitti, 'Hayal'ine gerek kalmadı. Bilinmeyen Numara: Tatlı, toz pembe hayallerinden gerçek dünyaya dön artık. Bilinmeyen Numara: Hayata, olmayacak şeylerle değil de olabilecek...