🌿 39. BÖLÜM ( URFA ) 🌿

25.2K 1.4K 852
                                    



Veee uzun bir aradan sonra çok şükür ki ben geldiiim. 😬😅

Bilenlerinizin de olduğu üzere; çılgınlar gibi çalışma dönemine girdim. Bu yüzden biraz bitik, biraz da yıkığım ama halledeceğim inşAllah. 🥲

Önümüzdeki birkaç gün canlı dersim yokken, harıl harıl yazıp Hiraset'e de bölüm yüklemeye çalışacağım. Umarım başarabilirim. 🙈
Bu arada Hiraset'i yazdığım kadarıyla biraz ciğer deşecek bir bölüm oluyor, haber vereyim istedim. 🙊
Instagramdaki kızçeler bilir. 😁

Keyifli okumalar güzeller. 💖


🌸

"Ya şaka yapmıştım diyorum!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ya şaka yapmıştım diyorum!"

Elini sıkı sıkı kavramış halde onu eve sürükleyen adama dakikalardır ne söylese de fayda etmiyordu. Sıkıntıyla ofladı genç kız. Sıra gecesine gelme fikrinin Yiğit'i bu denli çileden çıkartacağını düşünmemişti. Yanında yeri yararcasına yürüyen ve öfkeli soluklarıyla sokağın sessizliğini bölen adam tahmininden fazla kızmıştı.

Parmaklarında hissettiği acıyla dudağını dişledi. Eh, sevdiceği biraz sıkıyordu çünkü. İnleyerek bunu dile getirdi.

"Bari elimi bıraksan?"

Yiğit'in alev alev yanan kehribarları karısına çevrildi. Onu onca erkeğin içinde tek başına gördüğü andan beri toplayamıyordu kafasını. Alnındaki damar aynı sıklıkla atmaya devam ediyor, solukları yavaşlamak bilmiyordu. Tıpkı adımları gibi...

"Bırakayım da yine git değil mi?! Hanımefendi kapıdan bakacakmış!"

Sevdiği adamın tıslarcasına çıkan sesiyle yutkundu Esra. Keşke gelmeseydi! Hangi akla hizmet içeri girmişti ki?! Yade uyarmamış mıydı onu? Ağabeyinin keseceğini söylerken mübalağa etmiyormuş işte, bu adam basbayağı kesecekti onu! Aptallıktı yaptığı! Nasıl öyle körü körüne girebilirdi içeriye? Şimdi kendisini de savunamıyordu ki. Hataydı yaptığı, biliyordu.

Ufacık bir umuda tutunup sevimli bakışlarını takındı suratına. Belki böyle ikna edebilirdi ha?

"Vallahi sonuncusu şakaydı. Bakmayacaktım kapıdan falan."

Yiğit'in adımları bu sözlerin ardından durdu. Aynı anda delici bakışları da ışık hızıyla yanına çevrilmişti.

"Peki akşamın bir vakti burada olman? O da mı şaka?!"

Ne diyeceğini bilemeyerek sustu genç kız. Nasıl karşılık verebilirdi ki zaten? Yerden göğe kadar haklıydı bu adam.
Demek ki fazla merak gerçekten iyi değildi...

Yiğit gözlerini cevap vermeyen karısından ayırmadan, başını bir aşağı bir yukarı salladı. En azından hatasını biliyordu. Buna da şükürdü!

MÜMTENİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin