Herkese Selamlar! 😊
Bölüm arası epey bir uzadı...
Malumunuz bir diğer hikayem olan Müştak final oluyor. Bu yüzden ona öncelik vermiştim. Ama Mümteni'yi de ara ara yazarak, bakmışım ki bir bölümü tamamlamışım. 😁 Sizleri daha fazla bekletmeden yükleyeyim istedim. 💓Yorumlarınızı esirgemeyin emi 🥰❤️
İyi Okumalar! 🌸
✨
"Anne gitmeyelim! Yorganın altında üşümem diyorum!"
Sultan hanım elindeki pijamaları ufak çantanın içine sıkıştırırken, söylenen kızını duymuyordu bile. Dakikalardır gitmemek için dil döküyordu Hafsa. Ama bu, evdeki kimsenin umurunda değildi. Zira babası ve sevdiceği de salonda hiçbir şey yokmuşçasına muhabbet ediyorlardı. Fatih onları almadan gitmeyeceğini ilan eder gibi içerideydi hâla.
"Ümmügülsüm teyzen şu sözlerini duysa canını okur. Ne demek gitmeyelim? Tanımadığımız yer mi sanki kızım?"
Annesinin söylediklerinden sonra yenilmişlikle omuzlarını düşürdü. Ailesine göre çok da aksi bir durum değildi bu. Zira Hafsa'nın Fatih'e olan karşılıksız aşkını bilmiyorlardı. Eğer ufacık bir şekilde bile hissetmiş olsalardı; ne annesi, ne de babası asla o eve adım atmasına müsade etmezlerdi.
Eşyalarını toparlamayı bitiren annesinin ayaklanmasıyla bakışlarını ona çevirdi.
"Hadi kalk..." dedi Sultan hanım yatağın üzerinde oturan kızına. "Daha fazla bekletmeyelim çocuğu. Yarın işe gidecek, bir de bizimle uğraşıyor. "Hâla eşine öfkeliydi. Ne kadar ahiretliğinde kalacak olmayı sıkıntı etmese de, Salih beyin sürekli bir şeyleri tamir ederken bozmasına tahammül edemiyordu.
Birlikte salona girdiklerinde, Fatih'in gözleri anında ikiliyi buldu.
"Hazır mısınız?" diye sordu yerinden kalkarken.Sultan hanım kocasına ters bir bakış atıp "Hazırız oğlum." dediğinde, genç adam teyzesinin yanına gidip elindeki ufak çantayı aldı.
Arkalı önlü evden çıktıklarında hanımlar direkt arabaya geçtiler. Salih bey ise dış kapıyı kilitleyip öyle yerleşti ön koltuğa.Çok kısa süre sonra Fatih'in arabayı garaja park etmesi ile indiler araçtan. Hafsa savsak savsak eve doğru yürürken, yüzü de hissettiği yoğun duygular sebebiyle beş karıştı. O Fatih'le kısacık sürelerde bile yalnız kalmaya dayanamazken, şimdi aynı evde kalacaklardı! Bir yanı heyecanlıydı elbet. Öldüresi bir heyecandı bu! Ama görmezden geldi o tarafını. Doğru değildi.
Hiç doğru değildi...O sallanarak yürümeye devam ederken, Fatih şimşek misali geçti yanından. Kolu hafifçe Hafsa'nın omzuna değdiğinde titredi genç kız. Sevdiği adam aceleyle zile basarken anlam veremedi bu telaşa.
Kapıyı açan Ümmügülsüm hanım gülümseyerek karşıladı misafirlerini. Hafsa'yı ise bir anne sıcaklığı ile kendisine çekip sarılmıştı.
"Ah benim güzel kızım hasta mı olmuş..."Salih bey selam verip içeri geçtiğinde, kapı önünde Fatih ve hanımlar kaldılar. Ümmügülsüm hanım Hafsa'yı kucaklamaya devam ederken, oğlunun söyledikleri ile ayrıldı.
"İçeri geçin, içeride sarılın. Üşüdüm ben!"Adamın huysuz sesinden sonra Hafsa ters bir bakış attı sevdiceğine.
"Geç o zaman sen!" dedi hasta haline tezat bir yükselişle. "Ne bekliyorsun burada?"Fatih henüz ağzını açıp cevap veremeden Ümmügülsüm hanım girdi araya.
"Fatih doğru söylüyor, hasta kızı kapı önünde bekletiyorum. Geçin hadi geçin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜMTENİ
RomanceBirlikte büyüdü onlar... Fakat büyüdükçe değişti birinin hisleri. Arkadaşlık değildi bu içindeki, sevdi Hafsa. İçin için, gizli gizli sevdi Fatih'i. Kimi zaman diline kadar taştı aşkı, ama her seferinde zorlukla yuttu. Zira konuşsa Fatih yüzüne b...