🌿 26. BÖLÜM ( İLK ) 🌿

30.2K 1.6K 473
                                    


Merhaba Kuzulaaar! 🥰

Bu kez arayı açmadan buradayım çok şükür! 🥳

Belirli sınavlara hazırlandığım için yorumlarınıza dönemedim. Ama ilginizden dolayı hepinize çok teşekkür ederim. 💕
Canımsınız be! 😍

Hatalarım varsa affola...
Yine hıpızlı yazdığım bir bölüm çünkü. 😅

Keyifli okumalar dilerim efenim. ☺️💜

Fısıldadığı dualar ile merdiven başına ulaştığında Fatih'i bir adamın üstünde buldu. İkisi de birbirlerinin boğazına yapıştıkları için yumruklar uçuşmuyordu havada. Direk öldürmeye teşebbüs vardı!

İçinde yükselen korkuyla bağırdı.

"Fatih!"

Fatih duyduğu sesle bir an afallayıp, başını gayriihtiyari arkaya çevirdi. O sırada hırsız bunu fırsat bilip, altından kalktı ve aniden üstüne çıktı. Suç üstü yakalanmış olmasının verdiği bariz bir telaş ve korku hakimdi adamın hareketlerine.

Hafsa bu manzaradan sonra korkuyla bir çığlık koparırken, kapı gürültüyle yumruklandı. Genç kız dermanı kesilmiş ayaklarının hareketsiz kalmasına izin vermeden koştura koştura indi merdivenleri. Ve beklemeden kapıyı açtı.

İçeri dalan Yiğit, endişeli bakışlarını Hafsa'dan çekip salonda gezdirirken gördükleri ile hışımla yürüdü boğuşan adamların yanına. Hırsızı sertçe tutup kaldırdı ve beklemeden bir yumruk savurdu suratına. Az önce Fatih'le olan boğuşmalarından dolayı bir hayli mecalsiz kalan adam tek darbe ile yeri boylamıştı zaten.

Yiğit birkaç yumruk daha savurduğunda çoktan kendisinden geçmişti bile.

Hafsa titreyen ayaklarıyla sevdiği adamın yanına yürüdü. Fatih yerden kalkmamıştı hâla. Sertçe inip kalkan göğsü olayın ciddiyetini gözler önüne seriyordu sanki. Gelinliğinin izin verdiği kadarıyla çömeldi yanına. İki elini adamın hafif sakallı yüzüne koyarken boynundaki kızarıklığı da farketmişti. Uzun süre boğazlarını sıkmış olmalılardı, zira bu iz birkaç saniye ile olacak bir iz değildi.
Bir hıçkırık koptu boğazından. Emre ağabeyleri biraz daha gecikmiş olsalar; Ya Fatih'in elinden bir kaza çıkacaktı, ya da hırsız sevdiği adama zarar verecekti... Zira geldiğinde ikisi de boğaz boğazaydı!

Fatih yüzündeki elleri savuşturup hızla yerinden kalktığında ters ve öfkeli bir bakış attı karşısındaki kıza. Tüm tembihlerine rağmen çıkmıştı odadan! Ya ağabeyleri yetişmemiş olsaydı?
Ne olacaktı o zaman?
Öfkeden kararmış elalarıyla bağırdı.

"Ben sana odadan çıkmayacaksın demedim mi?!"

Korkmuştu genç adam. Bir anlık dalgınlıkla kendisini herifin altında bulduğunda, arkada olan Hafsa aklını kaçırtacak kadar korkutmuştu onu. Zira hırsız bir yerlerinden bıçak çıkarıp ona saplasa, Hafsa evde yalnız kalacaktı!

Genç kız sevdiği adamın bağırışına aldırmadı bile. Endişeden dolayı azarladığını biliyordu. Uzanıp kollarını boynuna doladı. Sıkı sıkıya tutunduğunda, Fatih'de bunu bekliyormuş gibi hızla sarmıştı kızın beline kollarını. Birbirlerine kavuşacakları gün kaybetme korkusunu yaşamışlardı ve bu ihtimal ikisini de derinden sarsmıştı.

Yiğit ve Emre arka tarafta sessizce çifti izlerken, kapı önünden araba sesi geldi önce. Ardından polisler girdi içeriye. Olayı öğrenip, baygın adamı arabaya götürürken; Fatih, Yiğit ve Emre'ye de kendileriyle gelmeleri gerektiğini söylediler.

Fatih polislere kendi araçlarıyla geleceklerini belirttikten sonra Hafsa'nın elini kavradı. Ağabeyi ve Yiğit'e arabada beklemeleri için bir bakış attı ve karısı ile birlikte evden çıktı.

MÜMTENİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin