🌿 18. BÖLÜM ( MİSAFİRLER ) 🌿

29.9K 1.6K 1K
                                    


"Ben kızına talibim amca!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




"Ben kızına talibim amca!"

Gergin bir sessizlik hakim oldu salona. Herkes dudaklarını kemirerek izliyordu Salih beyi. Yalnızca Fatih'di adamın karşısında dimdik şekilde oturan. İçten içe stresliydi o da elbet. Ama bunu yansıtmadı hiç dışına. Sevdiği kızı istiyordu ve bundan utanacak değildi. Ne zamandan beri sevdadan utanılır olmuştu ki?

Salih beyin gözleri evvela boşça gezindi oğlu bildiği adamda. Söylediği sözler kafasında bir bir mana kazanırken, hiddetle kıstı gözlerini.

"Ne diyorsun sen Fatih?!"

Fatih biraz daha dikleşti oturduğu koltukta. Amcasının olanları sindirmesi adına birkaç saniye bekledikten sonra isteğini dillendirdi.

"Hafsa ile, iznin olursa evlenmek istiyorum."

İhtiyarın kaşları olabilir gibi daha bir çatıldı. Karşısındaki adama güvenip defalarca kızını emanet etmişti. Böyle düşündüğünü bilse okula bırakmasına izin verir miydi? Ya da Hafsa'nın o evde kalmasına müsade eder miydi? Sert sesiyle bağırışı yankılandı salonda.

"Hani kız kardeşindi Hafsa senin?! Ne zamandan beri emanete yan gözle bakar oldun Fatih?!"

Dişlerini sıktı genç adam. Zamanında herkesin içinde o kadar çok kardeşim demişti ki yarine, şimdi başına bela olmuştu işte. Yine ve yine yaptıklarının bedelini ödüyordu. Oysa ki kardeş dediği kızın günün birinde gönlünün diğer yarısı oluvereceğini nereden bilecekti?
Elemle konuşacakken, Hayri bey oğlundan önce sözü devraldı.

"Çocuklar sevmiş birbirlerini işte Salih. Başta ben de senin gibi çok şaşırdım. Ama sonradan insan mutlu oluyor. Hafsa'dan hayırlı gelin mi bulacağım?"

Salih beyin gözleri bu kez kızına çevrildi. Başı önünde, ellerini izleyen kıza doğru sert sesiyle
"Ne demek oluyor bu Hafsa?!" diye sordu.

Karman çorman olmuştu adamın aklı. Su yüzüne çıkan gerçekler onun bir anda kaldırabileceği şeyler değildi. Odadaki herkesin haberdar olduklarını belirten bakışları da, yalnızca kendisinin bilmediğini çok net şekilde açıklıyordu.

Hafsa utançla dişledi dudaklarını. Şu anda kaçma fırsatı olsa, arkasına bile bakmadan yapardı. Babasını daha önce böylesine öfkeli çok nadir görmüştü...

Kızın bir şey dememesi üzerine hışımla genç çift arasında dolaştırdı gözlerini Salih bey.

"Siz bizden habersiz, bunca zamandır-"

Fatih adamın lafını tamamlamasını beklemeden sertçe girdi araya. Böyle bir konunun kimsenin aklından geçmesine dahi müsade etmezdi.

"Sizden habersiz bir şey olduğu yok amca! Her şey daha çok yeni. Hemen de açıkladık niyetimizi."

MÜMTENİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin