Çünkü Ölüyorum |

Herkes İşte Şimdi Mutlu

Yukarıdaki şarkıyla beraber okuyabilirsiniz... Çok güzel bir şarkı.

İyi okumalar...

51. Bölüm: "Herkes İşte Şimdi Mutlu"

Deniz'den..

...

Sabahlara kadar dans etmek, kahkahalar atmak kısacası çıldırmak istiyordum. Kep atma törenimiz kısa sürmüştü ve diplomamızı aldığımız gibi yata binmiştik.

"Annem çok mutluydu." Diye fısıldadım göğüsüne kafamı yasladığım Toprağa.

"Hem kızı hem oğlu mezun oldu.." derken sözünü kestim. "İki oğlu." Diye düzelttim. Toprak'ta anneme göre kendisinin bir evladıydı. Damat demek oğul demekti zaten..

Toprak gülümsedi.

"Toprakcığım? " Önümüzde ultra ultra mini elbisesiyle oturduğumuz için yalnızca bacaklarını gördüğümüz Seda bana sinsice gülümseyip tekrar Toprağa döndü.

Toprak, "Evet?" Kaşlarımı çattım. Ne diye cevap veriyorsun ki sen şimdi?

"Dans edelim mi?" Yüzsüze bak!

"Sen kimle dans ettiğinin pek farkında değilsin galiba?" Diye girdim araya anlamayan bakışlarla bana döndüğünde keyifle gülümsedim. Toprak kıza bir kere bile bakmamış bakışlarını benden çekmiyordu. Aklı sıra bana dün gece ne yaparsan yap karışmayacağım dediği için şuan böyle eğleniyor olmalıydı.

"Anlamadım canım bir mahsuru mu var?" Canın çıksın! Utanması da yoktu. Nişanlısıyım be ben onun! Elimi havaya kaldırarak Toprağın yanından kalktım. Elim hala havadaydı çünkü yüzüğümü görsün istiyordum.

"Aptal mısın kızım sen?" Diyerek kalktım ayağa.

Seda, "Sen kendini ne sanıyorsun Deniz.. Toprak seninle sadece eğleniyor farkında değil misin?" Kaşlarım yeterince çatıldığın da Toprak'ta nihayet ayağa kalkmıştı. "Çok olma." diye tısladı adeta Toprak.

"Bana bak Seda bas git almayayım ayağımın altına. Seninle bir eğlenirim görürsün eğlenmek kavramının nelere yol açabileceğini.. şimdi ikile nişanlımı da rahat bırak!" Dediğim de göz devirip arkasını döndü ki ayağımı ayağına dolayıp tökezlemesini sağladım. Omzunun üstünden ters bakış attığında yine sinsice gülümseyip tekrar yerime oturdum. Toprak her kıskançlık krizlerimde olduğu gibi yine kahkaha atıyordu.

"Haşin sevgilim benim!" Diyerek bana sarıldığın da geri çekildim.

"Sulanma Toprak sinirliyim!" Dediğimde yine kahkaha attı. "Aman Peri kızım ya, seni sinirlendirmek için yapıyorlar ne takıyorsun?" Ona nasıl bir bakış attıysam korkuyla yutkundu. Korkusu bir adım geri çekilmesine de sebep olmuştu. Yaşasın kötülük! "Kes sesini!" Dedim. Ve söylenmeye devam ettim. Yanağıma yaklaşıp sulu bir öpücük kondurduğun da istemsizce gülmüştüm.

"Benim güzel sevgilim.. hadi gel dans edelim. Zaten gıy gıy başım ağrımaya başladı bari keyfini çıkaralım şimdi!" Diyip beni sürüklediğin de sevinçle boynuna sarılarak onu durdurdum.

"Gitmemize gerek yok ki." Dediğim de şaşırmıştı. Dans pistinden epey uzaktık. Ama şu geçen bir buçuk sene de ne kadar kötü dans ettiğimizi bir biz biliyorduk. Toprak bunu anlamış olacak ki itiraz etmeden bana ayak uydurdu.

Biz gerçekten felaket dans ediyorduk! Dışarıdan nasıl görünüyor bilmiyorduk ama bizce ikimizde iğrenç dans ediyorduk.

"Toprak üçtür ayağıma basıyorsun!" Diye cırladım.