İyi okumalar çünkü ölüyorum okuyucuları... <3
Bu bölüm hastane koridorlarında gördüğüm ismini bile bilmediğim o kıza itafen..
•••
Mert'ten
Üniversite.. öğrenciliğin kemiklerine kadar hissedildiği o yer.. lise gibi fakat çokta farklı. Birde sevdiklerinden uzak kalma meselesi var tabi.
Ki allahtan sevdiklerim yanımda. Sevdiğim kızla aynı okuldayım. En yakınlarımdan biri sınıf arkadaşım Semih. Bir kaç kilometre öte de Toprak ondan da ötede Deniz. Daha ne olsun ki. Üniversite'nin ikinci yılı hiç bu kadar dolu geçmemişti.
Ahmet'ler de Melek'le beraber ayda bir kez gelirlerdi. Semih için biraz zorlu bir süreçti. Birde kendisi yedi yirmidört Yaren'in gözetimindeydi. Malum Melek dünyanın en kıskanç insanıydı.
Kampüse girmeden önce Yaren'e bakındım. Normalde beni buralarda beklerdi fakat görememiştim. Sanırım dersi başlamıştı. Kampüsüme doğru adımladım. İçim kuşkuluydu. Hiç birbirimizi görmeden derse girmezdik. Bütün ısrarlarıma rağmen yurtta kalmak istemişti. Bu konu da sürekli kavga da ediyorduk. Semih için problem olmadığını biliyordu ama benimle bir türlü kalmak istemiyordu. Onu uyurken izlemek bende bir hayal olarak kalacaktı sanırım.
***
Dersten çıktım. Gözlerim yine Yaren'i arıyordu. Neredeydi bu kız?
"Bugün hiç Yaren'i gördün mü telefonu da kapalı?" Diye sordum Semih'e. Melek'le mesajlaşan Semih gülerek 'yo.' diye bir ses çıkardı. Takmıyordu beni şuan şerefsiz.
"Ben gidip bakayım." Dedim ve kalktım. Kafasını salladı. Ulan bir kere kaldır telefondan kafanı!
Hukuk kampüsünden içeri girdim. Giridiği tüm derslerin sınıfına girdim fakat yoktu. Kaçıncı olduğunu bilmeden yine aradım. Açmadı.
Yakınlarda sınıf arkadaşını gördüm.
"Aleyna Yaren'i gördün mü? Yurtta görmüş olmalısın. Neden okulda değil?" Dediğimde panikli bir hal aldı.
"Ee şey Mert.. Yaren iyi merak etme. Sadece.. kendini iyi hissetmiyor pek o yüzden gelmedi." Kaşlarımı çattım. Yaren kolay kolay hasta olmaz. Ve neden bana haber vermedi ki?
"Tamam sağol." Dedim ve yurduna doğru yürüdüm.
Nasıl gireceksem?
***
Girdim. Bahçelerinden, bekçi Neriman'a rağmen içeri girdim ve bildiğim odasına doğru adımladım. Kapısını açmaya çalıştığım da kilitliydi.
"Yaren!" İçeriden pek ses geliyor gibi değildi.
"Yaren içeride misin?!" Bir şeylerin yıkılma sesi geldiğin de içeride olduğunu anladım. Ne oluyordu?
"Yaren içerdesin biliyorum açsana kapıyı? Neyin var?" Dedim ağlama sesini duydum sonra. Neden ağlıyordu? Yine bir kriz geçiriyor olabilir miydi?
"Yaren aç kapıyı yoksa kıracağım!" Kapıyı yumruklamaya başladım. Onunda ağlaması arttı.
Tam geri çekilip kıracakken kilit sesi geldi ve kapı açıldı. Yaren arkasını dönük bir şekilde camın önüne kadar gitti.
"Yaren güzelim neyin var?" Diyerek kolunu tuttum. Titriyordu.
"Hastaneye gidelim mi?" Kafasını salladı. Gitmek istemiyordu.
"Bugün tam 10 sene oldu.." sesi çatallaşmıştı. Gözleri şiş, kızarık.. dağınıktı saçı başı. Canı yanıyordu.
"19. Yaşım.. ve onlarsız geçen 10 sene." Sesi yok denecek kadar kısıktı.
"Alevler içinde kaldığımın 10. Yılı. Kendimi kurtarıp ailemi öldürdüğümün 10. Yıl dönümü." Hayır değildi. Onun suçu değildi!
"Senin bir suçun yok!"
"Var.. onlar benim odama girmek için alevlerin arasına daldılar. Yangın benim yan odamda çıkmıştı. Ama ben.. ben camdan atladım. Kurtardım kendimi. Onları çağırdım, yemin ederim çağırdım. Duymadılar. Onlar yaren diye bağırırlarken ben kurtuldum diye bağırdım. Duymadılar. Duymadılar. Beni duymadılar Mert. Ölüyorum sandılar. Onlar benim gözlerimin önünde yandılar. Çığlıkları.. annemin çığlıkları.. GİTMİYOR KULAKLARIMDAN!" Kulaklarına vurmaya başladı. Çığlıklar atarak ağlamaya başladı. Kollarından tutup engellemeye çalıştım. Nafileydi.. durmuyordu.
"Tamam. Tamam geçti. Ben yanındayım." Yetmiyordu. Benim yanında olmam o gördüklerini aklından, duyduklarını kulaklarından silemeyecekti.
"Canları yandı.. b-ben onları beklerken dışarıda.. kim-kimse yoktu. Kimse yoktu. Kimse yoktu." Transa girmiş gibiydi. Ellerimden kurtulup masa üzerinde bulunan her şeyi yere fırlattı.
"Senin suçun değildi! Senin hiç bir suçun yok. Onlar seni böyle görse.. çok üzülürler lütfen dur artık!" Dedim.
"Üzülürler mi?" Kafa salladım. Durdu. Sarıldım. Ağladı. Dayanamadım ağladım..
"Geçti tamam mı? Geçti bitti." Dedim sakinleşmişti artık.
"Sende gidecek misin? B-beni.. Deli kızı bırakıp gidecek misin sende?" Dediğinde göğüsümdeki başını kaldırıp iki avcumun arasına aldım.
"Asla! Duydun mu beni asla bırakmıyorum seni." Dedim. Kafasını göğüsüme yasladım ve onu kucağıma aldım.
Yatağına bıraktığım da konuştu.
"Bura da olmak istemiyorum." Dedi. Bu bana yetti de onu kucağıma alıp yurttan çıkmak için harakete geçtim. Aşağıya indiğimde yurt müdürü bekçi ve bir kaç hizmetli bana buraya nasıl girdiğim hakkında sorular sormaya başladılar. Onları hiç duymadan Deli kızımı buradan çıkarttım.
Kampüsün içinde olduğu için herkesin gözü bizdeydi fakat ikimizin de umurunda değildi. Semih bizi görüp bir taksi çağırdığın da onu taksi gelene kadar kucağımdan indirmedim. Uyuyakalmıştı. Kimseyi de duymuyordum.
Taksi geldiğinde eve gittik. Ve onu yatırıp başında bekledim. Uyumuştu, kucağımda..
Artık onu uyurken izleyebilirdim..
Hayal defterimden bir şeyi silmemin zamanı gelmişti.
Ve her şey üzerine yemin ederim. Bu kızı benden sadece ölüm ayırabilir...
•••
Bölüm sonu!!
Yaren.. diyecek hiç bir şeyim yok. Yaşadıkları yeter. Ona eğer bir bölüm ayırmasaydım çok kötü hissederdim.
Sevgili dostlarım.. Yaren, benim kendi yaşamımdan birisi. Onu tanımıyorum, o da beni tanımıyor fakat hikayesini biliyorum. Yaşadığim küçük yerde psikolog kapısı önünde beklediğini biliyorum. Umarım bunu bildiğimi biliyordur. Okuduğunu sanmam, konuştuğunu da. Fakat çok güçlü.. adı Yaren değil, hayatında da Mert yok. Fakat yangın doğru ve yangın onun içinde..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çünkü Ölüyorum |
RomanceBir tokat daha... bir tokat daha... Artık biliyordum. Neden olduğunu biliyordum. Saçlarıma asıldı. "Kokun bile aynı lan" onun da canı yanıyordu. Yere düştüm. Kalkamadım. Tekmeledi. Karnımda tıpkı bıçak saplanıyormuşcasına bir ağrı.. Çok canımı yak...