Yukarıdaki şarkıyla son kısmı dinleyebilirsiniz..
İyi okumalar..
24. Bölüm: Bugün Güzel Şeyler Olacak..
Deniz
Bedenimi saran güçlü kolların sahibine bakıp gülümsedim. Ondan erken uyanmıştım ve dakikalardır onu izliyordum.
Dönmesine sevincim o kadar çoktu ki yerimde duramıyordum.
Saçlarıma yatıp kolunu belimden geçirmişti. Adeta beni kendine hapis ediyordu. Bu çok güzeldi. Dün gece ki uykum kadar güzeldi.
Dağılmış saçlarına bakıp gülmemi durduramadım. Çatık kaşları düzeldiğinde göz kapakları da haraket etmişti.
Elimi ağzıma götürdüm. Bir anlık çeviklikle belimden tuttuğu elini çevirip beni üzerine çıkartmıştı.
"Topraak. Çok ayıp!" bunu dediğime güldü. Aslında hiç şikayetçi değildim.
Geri yerime yerleştirdi.
"Neye gülüyorsun bakalım sen sabahtan beri?" dedi. Söylemeli miydim?
"Şey.. Toprak uyurken aşırı çocuksu durduğunu biliyor muydun?" kaşlarını çattı.
"Bana bak kızım.. seni bir göz doktoruna mı götürsek ne? Nerem çocuğa benziyormuş benim?" güldüm.
"Gülme."
"Güleceğim."
"Öyle mi?" dedi kafa sallamamla elini göbeğime getirdi ve üstüme yaslanır bir şekilde gıdıklamaya başladı.
Kendimi asla durduramıyordum. Öyle kahkahalar attım ki. Hayatımda bu kadar gülmemişimdir.
"Y-ya T-topraaak yap-yapma nolurr!"
"Nasıl gülüyorsun öyle hadi gül!" zaten gülüyordum.
O da kahkahama kahkaha attı ve ellerini geri çekti. Ama ben hala gülüyordum.
Kapının aniden açılmasıyla sustum.
"Lan evi innettiniz sabah sabah be! Napıyonuz oğlum?" Mert'ti bu neden gitmemişlerdi ki.
"Çık lan odadan!" dedi Toprak. Bense utanmıştım ve dudağımı ısırıyordum.
"Ya yenge bir sessiz mi olsan?" dedi Ahmet.
Toprak altındaki yastığı ona fırlatmıştı.
"Ben şimdi seni..." küfüre kulağımı tıkadım.
"Bunlar tamam kahvaltıya inin. Mert bizde Semih'le Meleği çıldırtalım." dedi Ahmet ve odadan çıktı.
"Bir daha odanın kapısını kitleyeceğim." yorganı gözüme kadar çektim..
Şuan aşırı utanmıştım. Yanlış anlaşılmıştım yine.
Toprak güldü. Hatta kahkaha attı.
"Gülme!"
"Güleceğim." al işte beni taklit ediyordu.
"Benim güzelim utanmış mı? Hadi ama benden niye utanıyorsun ki aşağı inince utanırsın." dedi yastığı kafasına vurdum ve yorganı kaldırdım.
"Aşağı in sen. Üzerimi değiştireceğim. Böyle uyumuşum zaten elbise mahvolmuş."
"Aslında bana değiştirmem için yalvarmıştın ama ben değiştirmedim." ne?
"Ne? S-sen ciddi misin dememişimdir öyle bişey?"
"Şaka yapıyorum güzelim. Ama istersen ben değiştirebilirim." Derin nefes aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çünkü Ölüyorum |
RomanceBir tokat daha... bir tokat daha... Artık biliyordum. Neden olduğunu biliyordum. Saçlarıma asıldı. "Kokun bile aynı lan" onun da canı yanıyordu. Yere düştüm. Kalkamadım. Tekmeledi. Karnımda tıpkı bıçak saplanıyormuşcasına bir ağrı.. Çok canımı yak...