ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

2.4K 194 96
                                    


Aramızda Kalsın'dan sonra hissederek yazdığım bir hikaye daha oldu arkadaşlar. Ben yazarken ortaya çıkan üründen memnun kalıyorum. Umarım siz de okurken memnun kalırsınız.❤️

O zaman Let's go Let's gooo 😸


Lisa

Yine yeni birini bulmuşlar. Bu da diğerleri gibi 1 hafta dayanamayıp kaçacaktı. Hep öyle olur.
Sadece yalnız kalmak istiyorum. Etrafımda dönen insanlar olmadan, beni umursuyormuş gibi davranan insanlar olmadan.

Bebek miyim ben? Yemeğimi kendim yiyebilirim. Sadece yemek istemiyorum. Sanki bebek beslermiş gibi ağzıma çatalı uzatıyor. Lanet olsun üstelik bir de beceriksiz bir bebek bakıcısı.

"Hay aksi!"

Beğendin mi yaptığını? Harika şimdide ağzımı temizleyecek. B-bir dakika fazla yakınsın. Uzaklaş! N-ne?!

Peçeteyi dudaklarıma bastırırken parmaklarının titrediğini hissettim, yüzü yüzüme oldukça yakındı. Gözlerini benden kaçırıp, dudaklarıma odaklandı. Yüzünü inceleme fırsatım olmuştu. İlk dikkat çeken yer kesinlikle gözleriydi. Tıpkı bir kedininki gibiydi. Kedileri severdim. Bir zamanlar...
Anlaşılan Jisoo, bakıcı değil başıma bir kedi yavrusu getirmişti. Önemli değil nasıl olsa 1 haftaya kalmaz kaçıp gidecekti.
Hadi ama yeter artık uzaklaş. İnsanlara yakın olmayı sevmiyorum.

Sonunda temizlemeyi bitirebildin. Adı neydi? Jane? Janet? Jennie? Evet Jennie'ydi.
Benden uzaklaştığında onu daha fazla odamda istemediğim için çatalımı elime aldım. Görmesi için yemeğimden yemeye başladım. Memnun bir ifadeyle gülümseyerek suratıma bakıyordu.
"Çok iyi Bayan Manoban. Kendiniz yiyebiliyorsunuz. O halde aşağıdakileri daha fazla bekletmeyeyim. Yemeğiniz bittiğinde tekrar gelirim."

Gerek yok! Evimde kalabilirsin ama benden uzak dur.

Yüzüme bir tepki beklermiş gibi uzunca baktıktan sonra, buruk bir ifadeyle odamdan çıktı. Garip olan hala yemek yemeye devam ediyordum. Rose'nin yemekleri bugün ayrı bir lezzetliydi. Tabi ya Jisoo'nun geleceğini tahmin etmiş olmalıydı. Zavallı kız, Jisoo'ya kör kütük aşık. Acıyorum ona, aşk denilen şeyin ne kadar aldatıcı bir duygu olduğundan habersiz. Aşk kesinlikle şeytanın işi. İnsanoğlunu kandırıp, tuzağına düşürmek için iyi tasarlanmış bir aldatmaca! Aşk kadar rezil bir duygu yok yeryüzünde. Eğer aşk gerçek olsaydı... şairlerin bahsettiği gibi olsaydı...

Neden anne? Neden yaptın?

Jennie

Bayan Manoban'ın odasından çıkar çıkmaz bedenimi kapattığım kapıya yaslayarak, kalbimi sakinleştirmeye çalıştım. Dudaklarının büyüsüne kapılmış gibiydim. Gereğinden fazla yakındım ona. Nasıl daha yeni gördüğüm bir insana bu kadar çekilebilirdim? Sakin olmalıyım onu rahatsız edecek davranışlardan kaçınmalıyım. Mesafeni korumalısın Jennie. Sen onun hasta bakıcısısın.

Kendime gelmeye çalışıp, aşağıda beni bekleyen insanları daha fazla bekletmemek için mutfağa indim. Jisoo da diğerlerine katılmıştı. Hepsi masanın etrafında toplanmış keyifli bir sohbet gerçekleştiriyordu. En azından Tzuyu'dan başka herkes keyifli görünüyordu. Beni ilk fark eden Tzuyu olmuştu. Gözlerini üzerimde iğrenmiş bir şekilde gezdirip, çatalını aldı. "Nihayet gelebildi." Tzuyu'nun iğneleyici konuşmasının üzerine Rose ona öldürücü bakışlarını gönderirken "otur Jennie, buradaki ilk gününde benim herkes tarafından beğenilen yemeklerimi tatmalısın." Jisoo ve Basti de gülümseyerek başlarıyla Rose'yi onayladılar.

"Şehir merkezindeyken en çok Rose'nin yemeklerini özlüyorum." Jisoo söylemişti. Rose'nin hemen kızaran yanakları onu ele veriyordu. Halbuki biraz önce yemeklerinin güzelliğiyle övünen de kendisiydi. Aşk böyle bir duyguydu işte. Herkesin söylemesi değil sevdiğin insanın söylemesi önemliydi. Yemek boyunca malikanede geçen komik anılardan bahsedilmişti. Anlatılan her şeyi ilgiyle ve mutlulukla dinlemiştim.

MANOBAN MALİKANESİ (JENLİSA) G!PHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin