Bu smut gerçek okurlarım için, her zaman yorum yapan ve yazmam için motivasyon kaynağım olan okurlarım için. Okuyup okuyup oy vermeyen ve yorum yapmayanlar bok yesin😏
O zaman Let's go Let's gooo 😸
Jennie
"Jennie senin hakkında düşünüyorum. Dudakların..." parmağını dudaklarımdan aşağıya kaydırıp, boynuma indirdi. "Zarif boynun..." o kadar yavaş hareket ediyordu ki, ellerinin bütün vücudumda gezinmesini istiyordum. Derin bir nefes verip "neden seni bu kadar düşünüyorum Jennie? Sence... bir hastalığa yakalanmış olabilir miyim?"
Göğsümün üzerinde bekleyen elinin üzerine elimi koydum. Kalbime iyice bastırarak "hastalık değil Bayan Manoban, hissedebiliyor musunuz? Dokunuşlarınızın altında kalbimin ne kadar hızlandığını? Görebiliyor musunuz nefesimi nasıl titrettiğinizi?" Anlamaya çalışır gibi kaşlarını kaldırmıştı. "Sen de mi hastasın Jennie?"
Evet ben de hastayım Manoban. Bu hastalığın adı aşk. Öyle bir hastalık ki bu, tek çaresi sensin.Gülümseyerek başımı salladım. "İyileşmemiz için birbirimize yakın olmamız gerekiyor Bayan Manoban." Ellerimi yanaklarına çıkarıp, dudaklarını dudaklarıma çektim. Yumuşak öpüşü yavaş yavaş sertleşmeye başlamıştı. Dudaklarımdan boynuma inerken, nefesi tenimi yakıp geçiyordu. "Mmmhh Bayan Manoban, daha fazlasına ihtiyacım var."
Ona daha fazla alan sağlamak için başımı yana doğru çevirip, elimi saçlarının arasına daldırdım. Elleri kazağımın eteklerinden içeri sızıp, göğüslerime doğru ilerliyordu.Kazağımı göğüslerime kadar sıyırıp çıplak karnıma öpücüklerini sıralamaya başladı. Dudakları tenime her temas ettiğinde titriyordum. İçim gidiyordu. Böylesine bir arzu böylesine bir istek bu dünyadan olamazdı. Kaburgalarımı açıp onu içime sokmak istiyordum. Onu kalbimde saklamak istiyordum. Kazağımı dikkatli bir şekilde çıkararak sütyenimin üzerinden taşan göğüslerimin her birine birer öpücük bıraktı.
"Ne yapmam gerekiyor Jennie? Seni nasıl mutlu edebilirim?"Uzandığım yerden doğrularak üzerindeki eski hırkayı omuzlarından aşağıya doğru indirdim. Gözlerine bakarak "sadece kalbinizin sesini dinleyin Bayan Manoban. O sizi yönlendirecek." Yere düşen hırkasından sonra üzerindeki t-shirtü kendisi çıkarmıştı. Onu izlerken yatağa iyice uzandım. Sütyenimi çıkartıp bana yapmak istediği şeyleri bekledim.
Altındaki pijamasını çıkarmadan üzerime doğru emekleyerek gelmişti. Çıplak göğüslerimi kavrayarak "çok güzelsin Jennie, çok yumuşak ve pürüzsüzsün." Derin bir nefes verip, göğsümün ucunu dudaklarıyla sardı. Nefesim kesilmişti. Sıcacık ağzının verdiği his tanrım boşalmama yeterdi bu.
Onu yönlendirmeme ihtiyacı vardı. Bir elini tutarak eteğimin altından bacağıma doğru indirdim. Eli üst baldırımda gezerken, yavaş yavaş bacak arama doğru ilerledi. Islaklığıma temas ettiğinde duraksayarak ıslanmış parmaklarına baktı. "Bu... bu ıslaklık?" Başını kendime doğru çevirip "sizin eseriniz Bayan Manoban. Sizi arzuladığım için ıslanıyorum." Gözleri parlamıştı. Tekrar elini bacak arama indirerek ıslaklığımı bütün parmaklarına sürdü. Her dokunuşunda çıkardığım iniltileri hoş bir müzik dinliyormuş gibi karşılıyordu.
Acıyla yüzünü buruşturduğunda sertliğini pijamasının üzerinden tutarak gözlerime yardım istercesine bakmıştı. Onu yatağa uzanması için yönlendirip, pijamasını bacaklarından sıyırdım. Sertliğini ortaya çıkardığımda utanmıştı. Başını yana doğru çevirip "bunu yapmak zorunda değilsin Jennie." Sanırım seksin sadece bir mecburiyet olduğunu düşünüyordu. Nasıl düşünmesin? Bu zamana kadar aşkla sevişmek nedir bilmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MANOBAN MALİKANESİ (JENLİSA) G!P
FanfictionKendiliğinden gelen bir dürtüyle, ellerim bacaklarından yukarı doğru kaymaya başlamıştı. Pürüzsüzdü. Daha fazla istedim. O sıcak deliğe girmeyi, günah çukuruna düşmeyi istedim. O gece yaşananlar tekrar edilecekti. Geceliğini pürüzsüz teninden sıyır...