YİRMİ DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

2.2K 157 106
                                    



Bileğim sakat olsa da can sıkıntısından dayanamadım yazdım. Saat şu an 05.15 neyse sabah okursunuz 😸

O zaman Let's go Let's gooo 😸


Jennie

Sabah kahvaltı masasında toplandığımızda herkesin yüzü gülüyordu. Jisoo ve Rose'nin birbirlerine kaçamak bakışları, Basti'nin neler olduğunu anlama çabaları ve Tzuyu'nun ürkekçe yanımızdan geçip gitmesi...
Tzuyu bugün için izin istemişti. Her hafta çarşamba günü izin kullanıyordu.  Bugün çarşamba değil pazartesiydi. Nereye gideceğini kimseye söylemezdi. Rose'yle göz göze geldiğimizde ikimizin de aynı şeyi düşündüğümüzü anlamıştım. Kesinlikle onu takip etmeliydik. Ama bugün değil, bugün mutluluğumuzun tadını çıkarmalıydık.

Kahvaltıdan sonra Jisoo ve Bayan Manoban salona geçmişti. Rose ve ben mutfağı toparlarken fısıltıyla konuşmaya başladık.
"Bir şeyler olmuş Rose, Jisoo'yla birbirinize kaçamak bakışlarınızı gördüm. Hemen anlatıyorsun." Rose nazlı nazlı omuz silkerken bir anda elindeki tabakları bırakıp elime yapıştı. "Biz dün gece şey yaptık Jennie." Biraz utanarak "şey işte seviştik." Seviştik dedikten sonra hemen eliyle ağzını kapatmıştı. "Bakıyorum da bayağı hızlısın Rose, sana söylemiştim Jisoo'nun senden hoşlandığını biliyordum."

Etrafında bir tur dönerek derin bir nefes verdi.
"Çok mutluyum Jennie, sanki bulutların üzerindeymişim gibi geliyor." Rose'yi bulutlarla baş başa bırakmak için kalan tabakları masanın üzerinden toplamaya başladım. Birden aklıma Tzuyu gelince yüzüm düşmüştü. Rose fark edip "ne oldu Jennie? Bayan Manoban'la bir sorun mu var?" Başımı iki yana sallayıp "hayır Rose, Bayan Manoban'la çok iyiyiz ama... biliyorsun, Tzuyu denen şeytanın söyledikleri aklımdan çıkmıyor. Bayan Manoban'a bir şey söyleyecek diye aklım çıkıyor." Eliyle sırtımı okşayıp "merak etme Jennie, ben Jisoo'yla konuşacağım ve bu meseleyi halledeceğiz. Sen Bayan Manoban'a bunu söylemenin bir yolunu bulmalısın. Başkasından öğrenmeden senden öğrenmeli."

"Bunu benim de düşünmediğimi mi sanıyorsun Rose? Sürekli düşünüyorum ama nasıl yaparım? Tam iyileşiyorken ona bunu nasıl yaparım?" Rose üzülerek "haklısın Jennie, Jisoo'yla konuşalım, o bize ne yapmamız gerektiğini söyler." Başımı sallayarak onu onayladım.

Lisa

Kahvaltıdan sonra Jisoo'yla salona geçmiştik. Salonda oturmayalı belki de seneler geçmişti. Koltukları rahatmış. Jisoo yüzünde garip bir mutlulukla sırıtıyordu. "Hey ne sırıtıp duruyorsun öyle?" Sırıtmasına engel olmaya bile çalışmadan "mutluyum çünkü Lisa. Mutlu insanlar sürekli sırıtır bilmiyor musun?" Gözlerimi devirerek "ne yani ben de mutluyum ama senin gibi sırıtıp durmuyorum Jisoo. Çocuk musun sen? Şu suratının haline bak." Kendisine bir bardak viski koyarken konuştu.
"Ne dersen de Lisa, mutluluğumu bozamazsın."
Mutluluğunu bozmak istemiyorum zaten, sadece biraz uğraşmak istemiştim.

"Hey bana da bir bardak koyar mısın?" Duraksamıştı. Boğazını temizlediği sırada konuşmasına fırsat vermeden "ilaçlarımı bıraktım Jisoo, sorun olacağını sanmıyorum. Ayrıca sana söylemek istediğim bir şey var." Bana da bir bardak doldurup yanıma oturdu. Hemen elindeki bardağı alıp bir dikişte içtim.
"Hey yavaş ol Lisa. Bu saatte sarhoş mu olmak istiyorsun." Kendi bardağından bir yudum bile almamıştı ki, onu da hemen yakalayıp başıma diktim. "Lisa tanrı aşkına iyi misin sen? İsteseydin bir bardak daha doldururdum." Elimin tersiyle ağzımı sildikten sonra "beni dinle Jisoo. Jennie'ye evlenme teklif edeceğim."

Şaşkınca gözlerini açtı. "B-bu... bunun için erken değil mi Lisa? Yani daha 2 aydır tanıyorsun onu."
Evet ama 2 ay birine evlenme teklif etmek için kısa  bir süre mi? Ya da bunun bir süresi olur mu? Hissediyorsan, seviyorsan hatta aşıksan bunun bir önemi olmaz öyle değil mi? Başımı iki yana sallayarak "hayır Jisoo onu tanıyorum ve kararımda gerçekten ciddiyim. Bana yardımcı olmalısın. Nasıl teklif edeceğimi bilmiyorum." Jisoo şaşkınlığını kenara atarak omzuma elini attı. "Tamam sana yardımcı olacağım ama biraz daha düşünmeni istiyorum Lisa." Düşünecek bir şey yok onu seviyorum ve o da beni seviyor. Birbirini seven insanların evlenmesi kadar doğal ne olabilir?

MANOBAN MALİKANESİ (JENLİSA) G!PHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin