(M)YİRMİ ALTINCI BÖLÜM

3.5K 171 61
                                    




O zaman Let's go Let's gooo 😸



Lisa

Kollarıma yığılan, sevdiğim kadını uyandırmak için ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Kendimi o kadar çaresiz hissediyordum ki, şoka girmiştim. Jisoo hemen Jennie'yi kucağımdan alıp, yukarıya taşımaya başladı. Rose de arkalarından koşarken merdivenlerde öylece kalakalmıştım. Oturduğum merdiven basamağında kucağımdaki Jennie'nin bıraktığı boşluğa bakarken "iyi misiniz Bayan Manoban?" İrkilerek başımı yukarı kaldırdım.
"B-ben bilmiyorum. J-Jennie?" Elini omzuma atan adam sıcak bir gülümsemeyle "merak etmeyin sadece bayıldı. Gelin sizi yanına götüreyim." Beni ayağa kaldırarak koluma girdi. Hala kendime gelememiştim. Daha önce kimse kollarımda bayılmayı geçin gözümün görebileceği bir yerde böyle bir durumda olmamıştı.

Adının Jiyong olduğunu önceden öğrendiğim adam, bana oldukça yardımcı olmaya çalışıyordu. Jennie'nin odasının kapısına geldiğimizde, Jisoo ve Rose'nin başında durup onu kendine getirmeye çalıştıklarını görünce, bir anda gözyaşlarım boşalmaya başladı. "O iyi mi Jisoo? Ne oldu ona?" Jisoo başını bana çevirip "merak etme Lisa, doktoru her ihtimale karşı çağırdım, birazdan burada olur." Cümlesi biter bitmez Jennie gözlerini açmıştı.

"Ne oldu bana?" Rose saçlarını okşayarak "küçük bir baygınlık geçirdin Jennie. Kalkma birazdan doktor gelecek." Jennie odanın içinde gözlerini gezdirmeye başlamıştı. Beni arıyordu.
Gözleri kapıda duran beni ve koluma girmiş adamı bulduğunda adeta donmuştu. Ağlayarak "J-Jennie, çok korktum sevgilim. Elimden bir şey gelmedi. Seni taşıyamadım bile." Yatağına doğru ilerlerken, gözleri bende değil hala kolumdaki adamdaydı. "Ben sizi yalnız bırakayım Bayan Manoban." Jiyong beni yatağa kadar götürüp, çıkmak için izin istemişti.

Jennie

Bu olamaz, bu imkansız. Odadan çıkar çıkmaz, tuttuğum nefesi bir anda vermiştim. Lisa yatağın kenarına oturarak saçlarımı okşamaya başlamıştı. Her şeyden habersizdi. Öyle kalmalıydı. Bir an önce Jisoo'yla konuşup, o adamın benim kocam olduğunu söylemeliydim. O dolandırıcıyla iş yapamazlardı. Jisoo ve Rose doktoru karşılamak için aşağıya inmişti. Lisa'yla baş başa kaldığımızda, benden daha fazla ağlıyordu. Ah sevgilim o kadar hassassın ki, gözlerinin önünde bayıldığım için beni affet.
"Jennie bir yerin mi ağrıyor? Neden bayıldın?" Neden bayıldım? Hiç beklemediğim bir anda senden gizlediğim kocamı gördüm Lisa. Sana bunu söyleyemem.

"Sanırım kahvaltımı yeterince iyi yapmadığım için bayıldım Lisa. Merak etme önemli bir şey değil." Kaşlarını çatarak "neden kahvaltını düzgün yapmıyorsun Jennie? Bundan sonra seni ellerimle besleyeceğim." Tatlı bir kızgınlıkla söylemişti. Böyle üzerime titremesini haketmiyordum belki ama yine de mutluydum. Onunla olduğum için mutluydum.
Boğazım kurumuştu. Öksürmeye başlayınca, odanın içinde su aramaya başlamıştı. "Jennie burada hiç su yok. Hemen alıp döneceğim tamam mı? Burada bekle, sakın kalkma."

Odadan çıkar çıkmaz içeriye kocam girmişti.
"Sevgili karıcığım, beni özledin mi?" Dehşetle açılan gözlerimle "ne saçmalıyorsun sen? Defol git bu evden! Rahat bırak beni ve bu insanları!"

"Cık cık cık cık, çok ayıp ama misafire böyle davranılır mı?" Yumruğumu sıkarak tırnaklarımı avcumun içine batırmıştım.
"Defol diyorum sana. Rahat bırak beni."
Birden yüzündeki sırıtma kaybolmuştu. Ciddileşerek "yeter! Beni iyi dinle Jennie. Herhangi birine benden bahsetmeyeceksin. Eğer bahsedersen o çok sevdiğin Bayan Manoban'ına neler çevirdiğini büyük bir zevkle anlatırım. Duydun mu beni?" Korkuyla başımı salladım. "Güzel şimdi uslu uslu dur ve benden haber bekle. Seninle çok güzel planlarım var Jennie."

MANOBAN MALİKANESİ (JENLİSA) G!PHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin