FİNAL

2.2K 165 109
                                    







O zaman Let's go Let's gooooo 😸



Jennie

Jisoo pilotun yanından dönüp " birazdan inişe geçiyoruz. Hazır mısınız? Her yerde kameralar olacak. Lisa bu seni rahatsız edecekse onları uzaklaştırabilirim." Başımı çevirip Lisa'ya baktım. Yutkunarak "h-hayır, gerek yok Jisoo."
Tedirgin olduğunu hissedebiliyordum. Elimi elinin üzerine koyup gözlerimizin buluşmasını sağladım. "Tek başıma kamera karşısına çıkabilirim Lisa. Kendini zorlama. Senin sağlığın her şeyden önemli."

Gülümseyerek elimi dudaklarına götürdü. "İyi olacağım Jennie. Sen elimi tutarken iyi olacağım." Konuştuktan sonra dudaklarını elimin üzerine bastırdı. Onun yanında hissettiğim gibi güvende hissediyordu kendini.

Açıkçası çok gergindim. Bunu tek başıma yapabileceğimden emin değildim. Buradan kaçmadan önce, herkes benden nefret ediyordu. Bir suçum olmamasına rağmen, beni öldürmek isteyen insanlar vardı. Şimdi her şey değişecekti. Asıl suçlu artık ortaya çıkmıştı ve yarın hakim karşısında hesap verecekti.

Jet iniş yaptıktan sonra sevgilimin elini tutarak merdivenlerden inmeye başladım. Jisoo bizim önümüzden giderek önceden ayarladığı korumaları bizim geçeceğimiz yol boyunca sıralamıştı. Başımızı çıkarır çıkarmaz suratımıza patlayan flaşlar ve birbirine karıştığı için anlayamadığım sorularla Lisa'nın elini daha sıkı tutmaya başladım.

Lisa başımı göğsüne doğru çekerek beni korumaya çalışıyordu. Onun kolları benim için dünyanın en güvenli yeriydi. Koruma ordusunun arasından hızlı adımlarla geçip, havaalanının çıkışına doğru ilerledik.
Jisoo'nun gazete ve televizyonlara hızlıca yaptığı açıklamayı duymuştum.
"Arkadaşlar, yarın mahkemeden sonra Jennie Kim bir basın açıklaması yapacak. Lütfen basın açıklamasını bekleyin. Teşekkürler."

Çıkışta hemen bir arabaya bindirilmiştik. Annem ve babamın havaalanına gelmesini istememiştim. Jisoo beni önceden uyarmıştı gazetecilerin üzerime atlayacağı konusunda.

Arabaya biner binmez derin bir nefes bırakarak Lisa'ya baktım. Alnında boncuk boncuk terler oluşmuştu. Zavallı sevgilim, beni korumak isterken kendini fazla zorlamıştı. "Lisa, sen iyi misin? Eğer—-."
Gülümsemeye çalışarak "ben iyiyim Jennie. Artık beni düşünme ve ailene kavuşacağın için mutlu ol."

Ailem evet. Lisa'yı hoş karşılamayacak olan ailem. Bunu düşünmekten sevinemiyorum bile.
Jisoo ve Rose de arabaya bindiğinde Jisoo şoföre işaret ederek "Kimlerin evine sürün lütfen." Avuçlarım terlemeye başlamıştı.
Lisa gerginliğimi hissedip, ellerimi kucağına doğru çekti. "Sorun ne Jennie? Kendini iyi hissetmiyor musun? Yoksa bebek mi? Hastaneye gidebiliriz."

"Hayır, hayır Lisa bir sorun yok. Sadece biraz heyecanlıyım. Ailemin ne tepki vereceğini bilmiyorum." Jisoo ve Lisa'nın birbirlerine imalı bakışlarını yakalamıştım.
"Merak etme sevgilim. Her şey yolunda gidecek."

...

Araç evimin önünde durmuştu. Kalbim deli gibi atmaya başlarken, geniş bahçemizde anne ve babamın birbirlerine sarılarak beni beklediğini görmüştüm. Lisa bana destek olmak için elimi hafifçe sıkarak "hadi Jennie, ailen seni bekliyor." Son kez derin bir nefes alıp, açılan kapıdan bir ayağımı çıkardım. Tamamen dışarı çıktığımda, annem ağlamaya başlayarak bana doğru koştu.

"Yavrum!" Hemen beni kollarına alarak sarılmıştı. Gözyaşlarımız içinde uzunca sarılarak annem küçük kızının bense annemin özlediğimiz kokularını içimize çektik. Babam da bize katılmak için yanımıza gelmişti.
"Hadi ama biraz da bana bırak. Kızımı ben de çok özledim." diyerek anneme sitem etmişti.
İkisine birden sarılıp "sizi çok özledim. Haber vermeden gittiğim için çok üzgünüm."

MANOBAN MALİKANESİ (JENLİSA) G!PHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin