O zaman Let's go Let's gooo 😸Jennie
Flashback
1 hafta önce
Artık bir işim olmadığı için genelde Rose'ye mutfakta yardım ediyordum. Lisa ve Joy'un odaya kapanıp neler konuştuklarını bilmiyordum. Onu bir saniye olsun görebilmek, adımı söyleyen sevgi dolu sesini duyabilmek artık sadece rüyalarımda gerçekleşiyordu. Birkaç gündür midem iyi değildi. Rose benim için endişeleniyor ve yardımımı sürekli geri çevirmeye çalışıyordu. Yine Rose'ye yardım etmek için mutfağa inmiştim.
Kapıdan girer girmez "Jennie iyi ki geldin. Ocaktaki çorbayı karıştırman gerekiyor. Benim hemen banyoya yetişmem lazım." Telaşına anlam verememiştim. Çorbayı karıştırmak için ocağa yürüyüp "tamam sakin ol. Ne acelen var Rose?" Kapıdan koşarak çıkmadan önce "regl oldum Jennie, hemen dönerim." Ah bu kız gerçekten fazla evhamlı. Ne olmuş yani her ay oluyoruz zaten. Rose'nin gidişine kendi kendime gülerken bir yandan da çorbayı karıştırıyordum. Birden gelen farkındalıkla, ocaktan uzaklaştım.
B-ben en son ne zaman regl olmuştum? Olabilir miydi? Midem... midem de bulanıyor günlerdir. Hayır bu imkansız.
Rose mutfağa döndüğünde beni dehşete düşmüş ve ellerim titrerken bulmuştu. "Jennie? Neyin var?" Panikle beni sandalyeye doğru çekerek oturttu. Algılayamıyordum. Etrafım bulanıktı. Rose'nin boğuk ve endişeli sesi kulaklarımda yankılanıyor, ancak cevap veremiyordum. Yanağıma yediğim tokatla kendime gelmiştim. Rose üzgün gözlerle "kendine gelmen için vurdum, üzgünüm Jennie." Hemen Rose'nin ellerini tutarak gözlerinin içine baktım. "Rose doktora gitmem lazım. Hemen gitmem lazım."
"J-Jennie, sakin ol önce, bir yerin mi ağrıyor?" Yerimden kalkıp mutfağın içinde dönmeye başladım. "Hayır, hayır bir yerim ağrımıyor Rose. Emin olmam lazım. Gitmeliyim." Rose anlam veremese de istediğimi yapmam için Jisoo'yla konuştu.
Ertesi gün Jisoo'nun şoförü beni istediğim gibi hastaneye götürdü. Rose ve Jisoo'ya emin olmadan bir şey söylemek istememiştim ancak, içimde hissettiğim, Lisa'nın bir parçası vardı. Doktor 6 haftalık hamile olduğumu söylediğinde, ne hissedeceğimi bilememiştim. Mutluluk mu? Panik mi? Yoksa bebeğimin annesinin beni asla affetmeyecek olmasını mı?
Flashback sonu
"Bebeğimizin annesiz kalmasını mı istiyorsun Manoban?!"
Ona bir şey olacak korkusuyla haykırdığımda bütün gözler üzerime çevrilmişti. Şaşkınlıkla bana bakan Jisoo "J-Jennie... sen... n-ne dedin?" Rose'nin şaşkınlığı anında mutluluğa dönmüştü. Parlayan gözlerle bana bakarken kapının kilit sesi duyuldu. Dikkatler tekrar Lisa'ya döndüğünde kapı açıldı.
Gördüğüm manzara kalbimi parçalamıştı. Odanın içinden arkasında bıraktığı kanlı ayak izleriyle çıkmıştı. "L-Lisa, ayakların?" Gözlerime acıyla bakıyordu. Gözyaşları yanaklarından süzülüp çenesinden damlıyordu.
Yavaşça adımlarını sürdürdü. Kanlı elini uzatarak, karnıma doğru getirdi. Titreyerek dizlerinin üzerine çöktüğünde, müdehale etmek isteyen Jisoo'yu Joy elini kaldırarak durdurdu.Çöktüğü yerden başını karnıma yaslayarak belimi sarmıştı. Kendinde değildi. Bundan emindim. Geçirdiği sinir krizinin etkisindeydi hala. Joy elinde bir enjektörle hazırda bekliyordu.
Lisa yüzünü tamamen karnıma bastırdığında ellerimi saçlarının arasına daldırdım. Yavaşça ben de yere çökerek yüzünü ellerimin arasına aldım. "Bebeğimiz için yaşaman gerekiyor Lisa. Sana ihtiyacı var." Gözlerimin içine rahatlamış bir ifadeyle bakarken birden Joy elindeki enjektörü Lisa'ya sapladı. Kendinden geçerek kollarıma yığılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MANOBAN MALİKANESİ (JENLİSA) G!P
FanfictionKendiliğinden gelen bir dürtüyle, ellerim bacaklarından yukarı doğru kaymaya başlamıştı. Pürüzsüzdü. Daha fazla istedim. O sıcak deliğe girmeyi, günah çukuruna düşmeyi istedim. O gece yaşananlar tekrar edilecekti. Geceliğini pürüzsüz teninden sıyır...