24. Bölüm

10.9K 837 39
                                    

Bu bölümü @hunterwinchester'a ithaf ediyorum. ^-^

Multimedia: Druzhby Gölü, Antartika

Bölüm 24

Aurora

Elimi donmuş Druzhby gölünün yüzeyinde gezdirdim. Bazı çatlak ve çıkıntılara rağmen göl yüzeyi pürüzsüz görünüyordu. Yüzeyin altında binlerce donmuş su baloncuğu vardı ve bu baloncuklar gölün sanki aşağı doğru sonsuza kadar gidiyormuş gibi görünmesine neden oluyordu.

Yüzeye sırtüstü yatıp karda melek kanadı yaparmış gibi kollarımı hareket ettirdim. Gözlerim kapalı bir halde "Burası harika." diye mırıldandım.

Blade'in güldüğünü hissedebiliyordum. Görmüyordum, duymuyordum ama hissediyordum, biliyordum. Yanıma uzanıp derin bir soluk aldı. "Senin kadar değil, prenses."

Gözlerimi açıp ona doğru döndüm. "Bu büyük bir yalan oldu." dedim gülümseyerek.

Blade sağ kolunun üzerinde doğrulup yüzümü inceledi, sol kolunu bana doğru uzatarak saçımın bir tutamını parmağına doladı. Saçımı lüle yapar gibi parmağına dolayıp bırakırken "Sana asla yalan söylemem, prenses." dedi boğuk bir sesle.

Blade yakışıklıydı, evet ama benim tipim sayılmazdı. Lakin Blade'in mavi gözleri, gülüşü ve o boğuk sesi muhteşemdi. Bunu inkar edemezdim, kimse inkar edemezdi.

Sahte bir öksürük sesi işittiğimizde Blade elini saçlarımdan çekip arkasını döndü. "Gelmişsin."

Blade'in omzunun üzerinden baktığımda ayakta dikilen ve bize bakmamak için sağı solu inceleyen Krystof'u gördüm. "Daha sonra da gelebilirim?"

Blade ne dersin der gibi bana bir göz attığında ayağa kalkıp "Hayır, hayır, gitme." dedim. "Zaten bir şey yapmıyorduk, yanlış anlama."

Krystof omuz silkti. "Bir şey yapıyor olsaydınız bile kimin umurunda? Zaten evlenmeyecek misiniz?"

Vay canına, açıksözlülüğü insanı şaşkına çeviriyordu.

Blade gülerek araya girip "Onu utandırma, Krys." dedi.

"Peki, peki." dedi Krystof. Sonra ellerini ceplerinden çıkarıp etrafı gösterir gibi yaptı. "Niye buradayız?"

"Aurora'ya burayı göstermek istedim. Ayrıca saray dışında, karada biraz vakit geçirmek istersiniz diye düşündüm."

"Antartika'dayız." dedi Krystof, iğrenirmiş gibi yüzünü buruşturarak.

"Yani?" diye sordu Blade, bunda ne var der gibi.

"Biraz daha insancıl bir yere gidebilirdik."

"Prens'ine karşı mı geliyorsun?" diye sordu Blade, şakayla karışık bir halde.

"Nasıl biriyle evleneceğini görüyorsun, değil mi Aurora?" Krystof, Blade'i ciddiye almayarak.

Krystof'un Blade'i ciddiye almadığı gibi ben de Krystof'u ciddiye almak istemiyordum. Sürekli olarak evlilikten bahsedilmesinden sıkılmıştım. Onunla evlenmek istemiyordum. Ve şu an bir an önce konunun değişmesini arzuluyordum.

Blade beni duymuş gibi arzumu yerine getirerek "Benim saraya dönmem lazım, siz konuşun." dedi. Ardından Krystof'a dönüp "Aurora sana emanet. Onu sağ salim saraya getir, tamam mı?" diye ekledi.

"Merak etme." dedi Krystof başıyla onaylarken.

"Büyük olan benim, onu bana emanet etmen gerekmez mi?" diye araya girdim, parmağımla önce Krystof'u sonra kendimi göstererek.

Aurora'nın Şarkısı 1-Kutup GecesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin