Multimedia: Boone Abel *-*
Bölüm 23
Nikolai
Boone gözlerini bir yere dikmiş bir şekilde, elinde içinde ne olduğunu çıkaramadığım bir bardakla yanımdaki şezlonga oturdu.
Ona güneş gözlüklerimin üzerinden bakıp "Ne içiyorsun sen öyle?" diye sordum.
Boone yine bana bakmadan "Alkol oranı oldukça düşük bir kokteyl. Denemelisin." dedi. En sonki ev partisinde abarttıktan sonra alkol oranına dikkat etmeye başlamıştı demek ki.
Bense onunla aynı fikirde değildim. "Bu sıralar alkol oranı düşük içeceklerin beni keseceğini sanmıyorum." diye cevapladım onu.
Boone sonunda kafasını çevirip bana baktı. Bana biraz tepeden ve acıyarak baktığına yemin edebilirdim. "Sen hala tatil havasına giremedin mi?"
"Sen sanki girdin." diye homurdanarak savunmaya geçtim.
"Girmiştim. Hatta daha buraya gelmeden önce girmiştim. Ama birileri beni resmen tekmeleyerek o havadan çıkardı." diye itiraf etti.
Dayanamayarak bu durumu ifade etme şekline bir kahkaha attım. "Kim o hayırlı insan?"
"Kız kardeşin olacak hayırlı insan." dedi dişlerinin arasından.
Sahilin denize daha yakın kısmında, kumlara serdiği kırmızı plaj havlusunun üzerinde açık mavi bikinisiyle güneşlenen Nina'ya baktım. "Sanırım tatil havasında olan tek kişi o." dedim Boone'ya bakmadan.
"Ve anlaşılan o havada yalnız olmak istiyor." dedi Boone. Hâlâ sinirliydi.
"Ne yaptı da bu kadar sinirlendin?" diye sordum, Boone'ya dönerek.
"Kızın biri kahvaltıda beni kesip duruyordu. Sonra aynı kıza barda da rastladım. Kız bir peçeteye numarasıyla birlikte onu aramamı ve eğer aramazsam beni bir daha rahatsız etmeyeceğini yazmış, geçerken de peçeteyi bana verip göz kıptı."
Boone duraklayınca "Ee?" diye araya girdim. "Nina olaya nerede giriyor?"
"Tam olarak bu noktada." diye sinirle soluyup içkisinden büyük bir yudum aldı. "Lina o sırada yanımdaydı ve yanlışlıkla eli içkisine çarptı. Peçete içkiyle ıslandığı için tüm yazılar birbirine karıştı ve puf! Sonra da Lina, bardağını kaldırıp barmenden aldığı peçetelerle üzerime kadar dökülen içkiyi temizlerken 'Ups!' dedi. Upsmuş! Upslar götürsün onu!"
Kahkahamı zar zor yutarak "Tüm bunlar ne ara oldu lan?" diye sordum.
"Sen burada boş boş otururken?" dedi soru sorar gibi. Sonra dönüp tip tip suratıma baktı. "Cidden kardeşinin bir ara kalkıp bara geldiğini ve sonra tekrar döndüğünü bile fark etmedin mi?"
Başımı iki yana salladım. Cidden fark etmemiştim, sonuçta Nina'nın bekçisi değildim ya.
"Neyse." dedi Boone konuyu kapatarak. "Bana bir kız borçlusun."
"Niye ben?" diye sordum kaşlarımı çatarak. "Kızı kaçıran Nina'ymış, borçlu olan o."
Boone bana sanki salakmışım da bunu tek anlamayan benmişim gibi baktı. "Çünkü A) Sence Lina böyle bir şey yapar mı? B) Yapsa bile bulduğu kızdan hayır gelir mi? C) Lina eküri olamayacak kadar güzel, kısmetimi kapatır. Ve D)-"
"Tamam, sus, anladık!" diyerek lafını kestim hızla.
Boone omuz silkti. "Zaten D için madde bulamamıştım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aurora'nın Şarkısı 1-Kutup Gecesi
FantasyAdrian suydu, Nikolai kara. Aurora ise suya çekilen ama karaya özlem duyan bir siren melezi. Savaş yaklaşırken tarihin ilk melezinin ne olduğu hakkında bir bilgisi ve ona yol gösterecek kimsesi yoktu. Ölümcül siren sesi, karadaki insanlar için bir t...