Aurora'nın Şarkısı 1-Kutup Gecesi

19. Bölüm

Multimedia: Adrian

Bölüm 19

Aurora

Dünya belirsiz bir yerdi. Karşımıza ne zaman neyin çıkacağı meçhuldü. Bazı şeyleri tahmin ederdiniz ama çoğu şey bilinmezdi.

Australis'in burada olma nedenini tahmin etmiştik ama isteklerini bu kadar çabuk gerçekleştirmemizi istemelerini bilemezdik.

"Babam aramızdaki barışın sürmesinin garanti altına alınmasını istiyor. Bunun tek yolunun da kraliyet düğünü olduğunu düşünüyor." dedi Blade, dayıma.

"Bunu sadece baban düşünüyor, biz değil." diye belirtti Adrian.

Blade ona bakmadan konuştu. "Ben de babam gibi düşünüyorum ve eminim Kral Jørgen de bizim gibi düşünüyordur."

"Pek sizin gibi düşündüğümü söyleyemem." dedi Kral Jørgen, herkesi şaşırtarak. "Yıllar önce kraliyet düğünü yüzünden kız kardeşimi kaybettim ve şimdi de onun emanetini kaybetmeye niyetim yok."

Dayımın bu lafına en çok ben şaşırmıştım. Tüm o yıllar boyunca ne sevgi ve şefkat göstermişti bana, ne de annemden bahsetmişti. İçinde böyle bir sevgi olduğundan habersizdim.

"Üzülerek belirtmeliyim ki kız kardeşinizi kaybetmenize neden olan kraliyet düğünü değil, kız kardeşinizin düğünden kaçıp bir insanla evlenmesiydi."

Kral Jørgen, Blade'e öyle sert bir şekilde baktı ki öfkesinin bana karşı olmadığını bildiğim halde korktum. Anneme kızgın olduğunu sanıyordum ama anlaşılan dayım, annemin hatırasına bile laf kondurmuyordu. "Çünkü sevmediği biriyle evlenmek istemiyordu. Görüyorsun ya, yine aynı yere geliyoruz."

"Eğer ikinci kez kraliyet düğünü gerçekleşmezse barış bozulacaktır." dedi Blade.

"Bizi tehdit mi ediyorsunuz?" dedi Kral Jørgen ayağa kalkarak.

"Hayır, sadece durumu açıklıyorum." dedi Blade sakin bir şekilde. Nasıl bu kadar sakin kalabildiğini anlayamıyordum bir türlü. Böyle birine dönüşmek ne kadar zamanını almıştı? Yoksa hep böyle biri miydi?

"Neden iki evlilik?" diye sordu Adrian. "Neden sadece bir evlilik yetmiyor?"

"Çünkü böylece eşit olur."

"Bu çok saçma." dedi Adrian. "On beş yaşındaki bir kızla evlenmemi mi bekliyorsunuz? Aramızda on bir yaş var ve o daha çocuk!"

"Kiandra'nın on yedi ya da on sekizine basmasını bekleyebiliriz, düğünlerin ikisini de hemen yapmamız gerekmiyor, söz verilmesi yeter. Ama Aurora'nın yaşıyla benim yaşım uygun, şimdilik bir evlilik de olabilir."

İş bu kadar ciddiye binince yutkundum. Ben burada değilmişim gibi konuşulmasından nefret ediyordum. Benim de söz hakkım olmalıydı, sonuçta evlenecek olan bendim. "Ya ben evlenmek istemiyorsam?" dedim ani bir cesaretle.

Bir anda bakışlar bana döndü. "Kendi ellerinizle barışı bozmak istemezsiniz, prenses." dedi Blade sırıtarak.

"Ona böyle bir yük yükleme." dedi Adrian, tehdit yüklü bir sesle. Sonra da babasına döndü. "Karar vermeden önce yalnız konuşsak?"

Kral bunu düşündükten sonra kafasını sallayarak onayladı. "Tabii." Tekrar Blade'e döndüğünde "Durum değerlendirmesi yapıp bir karara varacağız, akşama tekrar toplanırız." dedi.

Blade kafasını eğerek onayladı ve kız kardeşiyle birlikte taht odasından çıktı. O an Kiandra'nın hiç konuşmamış olması dikkatimi çekti, henüz küçük olmasından mıydı yoksa abisinden korkmasından mıydı bilmiyordum ama Kiandra çok sessiz bir kızdı. Bir prenses için bile fazla ürkek görünüyordu.