ECMEL EREL
Küçük bir oğlan çocuğu...
Elinde balonu şekeri meyvesi...
Yanında ailesi arkadaşı küçük köpeği...
Durmadan gülüyor mutluluğa koşuyor düşüp kalksada canı yansada ailesi ve kendisi için ayağa kalkıp devam ediyor. Sonra hayatına öyle bir ateş düşüyor ki yangın bedenin alev çevren odun. Yaklaştığın yardım istediğin kim varsa sana dokunan kim varsa yanıyor kul oluyor. Bağırdığn zmn duysalar bile gelemiyor hatta gelmiyorlar çünkü biliyorlar. Sen ateşin, sen acısın sen felaketsin.Sonra içindeki yangınını kimse sondurmuyor kendinle baş başa kalıyorsun. İçindeki acıyı söndürmek için yere çamura kire pasa bulamıyorsun. Sırf biraz sakinleşmek içini acını derdini yangınını söndürmek istiyorsun ama yok. Durmuyor dinmiyor biraz olsun bitmiyor bile. Alışıyorsun. Yanmaya acıya yardım etmelerine hatta yangınına odun atmaya çalışanlara bile alışıyor onlarida yakıyorsun. Sonra... Sonra tam tam Allah al canımı dediğinde bir su buluyorsun. Aydınlık berrak saf temiz. İlk başta ofkeleniyorsun. Bu kdr yanarken sen nerdeydin diyorsun kızıyor kürsüyor onuda yakmak yok etmek istiyorsun. Yapiyorsun da ama son...sonra anlıyorsun. Onun sana iyi geleceğini, o bir yudum suyun seni sondurebilecegini görüyor anlıyorsun. Ama... Seni söndürürken senin acını dindirip seni iyi ederken içindeki ateşi severek öperek iyilestirirken onun yok olduğunu göremiyorsun.
Şimdide sondaydim. Ben herşeyi bilerek yapmıştım. İnsirahın yok olacağını beni iyi ederken yitip gidecegini ellerimde bir saç telinin bile kalmayacağını biliyordum. Ama her şey yolunda ilerletecegime o kdr emindim ki. Ben koskoca acımasız mafya ama en önemlisi bir katil artık karısının ve çocuğunun katiliydi.
Ellerimle yüzümü kapattım.BHayatımda hiç bu kdr yıprandığımı hiç bir kdr yorulduğumu ve hiç bu kdr can çekiştiğimi hatırlamıyorum. Beklediğim gün sonunda gelmişti. Her şey bitmişti işte. Ben bu kdr kolay ve bu kdr kısa zmnda olacağımi tahmin etmemiştim. Tek istediğim ondan bilgisayar da olan bir dosyayı bana atmasıydı, merak edip karıştıracağı aklıma gelmedi. Sadece şifre konusunda kafasının karışacağını biliyordum ama onu eve gelince açıklayacaktım. Her zmn ki gibi uyduracak inandiracaktim. Öpüp sevecek bebeğinizle oğlumuzla konuşacaktım.
Göz yaşım yanağımda yere düşerken artık içimde yangın bitmişti. Ben artık o kötü canavar değildim ağlıyordum, insan olmuştum. Ağlamak beni insan yapardı. Eskiden zalim vicdani olmayan ben ağlıyordum. Ağlamam karıma cici kızıma sebep olmuştu hatta doğmamış çocuğuma.
Değdi mi?
Kafamı olumsuz sallar iken elim ile yüzümü kapattım ve sandalyeden düşerek hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.
"İnşirah."
Ellerimi yere vururken her şeyin çok geç olduğunun farkındaydım. Pişman olmak özür dilemek keşke demek anlamsızdı. Herşey bitmişti.
"Hadi abi kalk ne olur bak çocukların yanında yapma. Bak dikişlerin beş kere açıldı ne olur artık rahat dur."
Tugay beni koltuğa otuttururken önümdeki beş odaya baktım.
İlk odada amcam vardı. İnşirah benim güzel cici kızım onu vurmuştu. Gerçi sadece onu değil hepimizi vurmuştu. En sonunda da kendini ve bebeğimizi...
Zihnimde olanlar canlanirken içimde adını bilmediğim bir şey kalbimi sıkıyor her şeyin sebebi sensin eserine bak diye beni yoğun bakımın canına itiyordu.
Yıkılmış olan dünyam İnşirah ile tekrar yesermisti ve sonra benim yüzümden gerçeklerle de son bulmuştu. Fakat...fakat bu kdr çok çabuk olacağını düşünmemiştim. Bir bebeğimiz bir oğlumuz olacaktı en azından doğumunda yanında olsaydım, kucağıma alsaydım ama şimdi hiç bir şey olmayacaktı. İnşirah iyi bir kızdı şaftı güzeldi ama öfkesini de biliyordum beni kabul etmeyecekti affetmeyecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESARET
Teen Fiction* Korkmadan sarıldığınız kişi aslında korkmanız gereken kişiyse o zaman ne yaparsınız? * Annesi trafik kazada vefat edince babası ile hayatta kalmaya calışan iyi kalpli, şirin dünya güzeli bir kız. En önemlisi ise her şeyden habersiz masum bir kız. ...