Ecmel Erel
Bir insanı ailesinden başka kim düşünür? Biri ailesidir diğeri ise varsa eşidir. Benim ne bir eşim nede bir ailem vardı. Ne kadar amcam ve yengem olsada onların ilk önceliği birbirleriydi. Ben hiç bir zaman birinin önceliği olmamıştım. Belkide ailem yaşasaydı onların bir tanecik oğulları olurdum.
Ama İnşirah ilk kez benim için bu gün korkmuş hatta benim onunla birlikte gelmem için endişelenmişti. Zaten beni kendimden geçirip öpmeye cesaret ettirene o olmuştu.
Benim kucağımda küçülüp kafasını kaldırdığında ise bir problem olduğunu zaten anlamıştım ama hiç bir zaman beyaz oda da beni kokladigini ve normal yaşamda da aklına gelip kokumu karşılaştırma aklıma hiç gelmemisti.
Gerçi o beyaz odada ki de buradaki de bendim aslında aynı kişi olduğumuz için karşılaştırmazdi ama bu onu bilmediği için sadece kokumuzun aynı olduğunu fark etmisti. Oysa ki ikiside bendim.
Bu durum zihnimi yorarken aslında cici kızımı o beyaz odada ne kdr çok uzdugum ve kötü anlamda etkilediğini anladim. Zihnim bu düşünce ile yorulurken bu günbaslinda ne kadar ucuz yirttigimin farkındaydım.
İnşirah beni sadece çalışkan ve güçlü bir iş adamı olarak bilirken aslında ne kdr kötü bir adam olduğunu öğrenip fark etmesi resmen bir an meselesi idi. Neyse ki kısa sürede biraz olaylı bir şekilde de olsa onu güvenli bir şekilde arabaya koyup göndermiştim. İşte o zaman ben maskemi çıkarıp gerçek kötü kimligime dönmüştüm. İnsirahi gitmememi istemesini duymama rağmen arkama bakmadan silahına sarılmış içeri girmiştim. Korumalar çoktan adamları halletmisken bir iki adamida ben vurmuştum. Sağlam ve hem kalıp hemde nisanciligi iyi adamların vardı. Hepsini tek tek avlamis diz çökmüş bir şekilde önüme dizmislerdi.
Korumalar tek tek baktım. Hiç birisinde bir hasar yoktu. Sadece salak işletme müdürü yaralanmıştı.
Sakin ama bir o kadarda sinir tepemdeyken korumalar dönüp
"Aferin güzel iş çıkardınız."dedim.
Hepsi kafasıyla teşekkür edip konusamazken hepsi beni iyi tanıyordu.
Şuan sinirken deliye dönmüştüm ve burnum bir şey demesini bekliyordum.
En önemlisi ise cici kızı korkutup aglatmislardi. İçimdeki sesSen ağlayıp korkutmadın mi?
diyerek gerçekleri yüzüme tokat gibi çarparken boğazını sıkıp susturdum o sesi.
Adamlara tek tek bakarken sakallı olan adam bu tıfıl bebelerin başı olduğunu belli ediyordu. Başına dikildigimde gözlerime korkusuzca bakıyordu. Anlaşılan beni tanımıyordu.
"Kim gönderdi lan sizi?"
Cevap vermeyip ayağıma tükürürken dişlerimi göstererek gülümsedim. Evet doğru duydunuz ben ve gülümsemek çok uç noktalardaki durumdu ama bu aptal adamın haline acıyordum. Kesin ölecekti.
"Hepsini akrepteki depoya götürün ben hemen arkanızdayım."
Korumalar kafasını sallayıp arabalara doldururken anında bilgisayar başına gidip son iki haftanın kamera kayıtlarını silmiştim. Şuan polisle uğraşacak zaman değildi en kısa sürede cici kızın yanına gitmeyidim. Çalışanlara dönüp onları teker teker uyardım.
"Polis geldiğinde iki haftadır kameraları izin bozuk olduğunu ve kayıt yapmadığını soyliyeceksiniz. Burayı kursunlayanlarin kim olduklarını sorduklarinda ise bilmediğiniz soyliyeceksiniz. Bende buraya takım elbise almak için geldim sekreterim buraya hiç gelmedi onu bu işten uzak tutacağız anlaşıldı mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESARET
Teen Fiction* Korkmadan sarıldığınız kişi aslında korkmanız gereken kişiyse o zaman ne yaparsınız? * Annesi trafik kazada vefat edince babası ile hayatta kalmaya calışan iyi kalpli, şirin dünya güzeli bir kız. En önemlisi ise her şeyden habersiz masum bir kız. ...