İnşirah Ağca
50 Gün Sonra
Sakindim. Hemde oldukça sakin her şey olup bitmisti. Ben ordan kurulmuştum ama baban kurtulamamisti. Kazanan o canavar olmuştu. Yinede yara bere içinde eksikte olsam ben kalmıştım.
Babam vefat edeli elli gün olmuştu koş koca elli gün. Bir aydan daha fazla. Bir gün bile babamin sesini duymadan onsuz yasayamayacagimj düşünen ben şimdi babamsız hayatımı devam ettirmek zorunda kalmıştım. Bu çok acıydı. Yanlız ailesiz ve kimsesiz kalmak öyle hissetmek çok kötü bir şeydi.
Ama çokta yanlız degildim. Can ve Buse vardı bana şu elli gün boyunca her zmn bana yardımcı olmuştu. İki hafta boyunca her gün gelmişlerdi daha sonra işte iki güne bir gelmişlerdi gelmedikleri gün ise aramislardi bu bile yeterdi. Ve Ecmel. Derin bir nefes alıp kahvemden bir yudum için bu soğukta içimi ısıtmıştı.
Ecmel bey ise harika bir adamdı. Beni her gün sabah on iki akşam sekiz her gün ara, sasmazdi. Her Pzr ise yanıma gelir halimi hatrimi bir ihtiyacim olup olmadığını sorardı. Bu elli gün boyunca ise hiç ise gitmemiştim ve açıkçası gitmekte istemiyordum bir iki yalandan geleyim dedim Ecmel beye oda gelme diye ısrar edince hemen tamam demistim. Çok şükür Ecmel çok anlayışlı bir adamdı belkide oda ailesini kaybettiği için kolay alisilacak bir şey olmadigini biliyordu. İlk maaşımı ise almıştım. Aslında ikinci maasimdi ama neyse. İlk maaşımı babamın ve benim ne olacağımız belli olmayacagi için direk bankaya yatırıp dokunmamış harcamalarına dikkat etmiştim. İkinci maaşımla ise babamın mezarını yaptırmıştım.
Kap kara havaya bakarken derin bir nefes aldım. Kalbim soğumuş eski nedeni kaybetmiştim. Bunu hissedebiliyorum ama elimden de bir şey gelmiyordu. Bu zmna kadar babam arasirada gelsede yalanlar olsada biz mutluyduk hiç bir zmn aklıma babamın öleceği gelmezdi gelmedide ama insan oğlunun başına her iş geliyor. Kim derdi ki Allah'ın Ankarasinda normal siradan bir hayat yaşayan ben kacirilio türlü iskencelere maruz kalıp ordan intahara ederek kurtulacağını ve o canavarına bana babamın tabukutu göndereceğini. Dusmez kalkmaz bir Allahtir tek ilahtir asla isyan etmedim bu güne kdr başıma gelenlere ama bu sefer çok acı ve ağır gelmişti bana . Hele ki babamın mezarını yaptırırjen o kdr çok ağlamıştım ki yapan adamlar bile bana acımış gitmemiş söylemişlerdi ama yinede ben gitmemiştim. Nasıl orda babamı yanlız birakabilirdim ki o soğuk Vedat yerde onu tek başına bırakamadım ama bırakmak zorunda kalmıştım.
Saatimin alarmı çalınca düşüncelerinden ayrılarak saati kapattım. Bu gün artık ise gitme vaktiydi. 50 gündür kimseye hesap vermeden evde yaşımı tutmuş kimsesizlere yedisiydi kirkiydi derken tüm özel günlerde yemek verilmişti ama artık kendime gelmeliydim.
İlk önce sıcak bir duş alarak kendime gelirken üzerimi giyinip makyaj masasına oturdum. Saçlarımı tam toplayacakken Ecmel bey aklıma geldi. Bana bakışı dokunuşu ilgisi muazzam ve heyecan vericiydi. Gerçeği söylemek gerekirse de hosumada gidiyordu ama bu kdr kısa zmnda nasıl olmuştu ki ve gerçekten beni begeniyormuydu?
İse girmemi ve tanışmamız hesaplayinca ise üç buçuk ay olduğunu fark etmistim. Çokta kısa bir zmn değildi fakat işte insan yinede tuhaf karşılıyordu. O Ecmel beydi. Yıkılmaz güçlü gülmez tavırları ile holdingler sahibi Ecmel beydi ben ise sadece deli dolu İnşirahti. Ben onunla olursam eğer ayak uydurabilirmiydim bilmiyordum. Onun hayatı çok ışıl ışıl ve güçlüyüm benim hayatım sadece ve sıradandı.
Saçlarımı yavaş yavaş tararken şu elli günü düşündüm. Benimle karşılık beklemeden sakince ne kdr güzel ilgilenmisti. Abartmadan sıkmadan ve en önemlisi bir şey anlatmamı konuşmamı beklemeden sadece halimi hatrimi sormuş bazen ise dakikalarca telefonda susmustuk.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESARET
Novela Juvenil* Korkmadan sarıldığınız kişi aslında korkmanız gereken kişiyse o zaman ne yaparsınız? * Annesi trafik kazada vefat edince babası ile hayatta kalmaya calışan iyi kalpli, şirin dünya güzeli bir kız. En önemlisi ise her şeyden habersiz masum bir kız. ...