İnşirah Ağca
Hayatımda normalde şüpheye çok az yer vardı. Oldukça azdı ki hatta yoktu. Çünkü hayatım normaldi tek düze ve sadeydi. İnişi çıkışı olsada beni yormuyor üzmüyordu en azından ben öyle sanıyordum.
Hayatım tek bir gecede bir canavar sayesinde değişmişti. Hiç bir yapmazken gelip beni bulmuş her şey alt üst olmuştu. Filmlerde üstun alttan güzel olmayacagini nerden biliyorsun derlerdi. İnanırdım. Yalan yok inanır umutlanir beklerdim değişikliği. Ama katil olmak kaçırılmak işkence edilip sebebiyet olmak değişiklik değildi.
Elimde sızı ile gözlerimi yavaşça açtım. İçerdeki odunsu koku ciğerime doldu. Etrafı tarayıp gözlerimi bir iki kez açıp kapattım. Ecmelin evindeydim. Elimi başıma koyup yasananlar gerçek mi diye biraz kendimi yokladım. Maglesef ki gerçekti.
Yatakta doğrulup otururken tepemde serum ve kan takılıydı. Serumu az çok anlaşmada kanı anlamamıştım neden taktiklerini ama sorgulamadim. Sorgulamak gereken bir çok şey vardı. Yüzüğüme baktim. Ve sorgulamak gereken ilk kişi hayatıma almaya karar verdiğim Ecmeldi. Hızlı bir başlangıç yapmıştık Ecmelle ve onu nerdeyse değil hic tanımıyordum. İlk önce tanımam gerekti. Bu yaşananlar ve Ecmelin mayın gibi dolaşıp adam öldürmesi normal değildi.
Katil olduğunu ailesinin katillerini öldürdüğü zmn söylemişti tamam biliyordum ama bu kdr gözü kara adam öldüreceğini bilmiyordum. Cidden inanamıyorum. Çevremdeki herkes kafayı yemiş olmalıydı. Ben dahil.
"İnşirah Hanım uyanmış?"
Sesin geldiği yöne baktım. Ecmel ve doktor olduğu bir adam gelmişti.
Doktor serumu kontrol ederken Ecmel sadece sağ kolunu göğsün altına koyup el elini dudaklarına götürmüş bakıyordu.
"Stresten bayginlik geçirdiniz ve buna bağlı olarakta burnunuz kanamiş, korkulacak bir durum yok yani. Bu arada tansiyonunuz ve kan değerleriniz de düşük olduğu içinde serumları taktık. Bitince çıkarırız normale dönersiniz."
Sadece onaylar sesler çıkardım.
"Peki bir yeriniz ağrıyor acıyor mu?"
"Başım biraz ağrıyor fakat çok değil."
"Muhtemel yaşadıklarımızdan. Yemek yeyip su hami içerseniz bir sorun kalmaz."
Hapı elinden alırken geri yatağa yattım. Doktor kalkıp el pençe Ecmele yanaştı. İnsanlar ona saygıdan değil korkudan yaklaşamiyordu.
"Dediğim gibi Ecmel bey sorun yok, bitsin serumlar çıkaralım."
Kafasını salladı ve kası ile kapıyı gösterdi.
"Salondan ayrılma."
"Peki efendim, geçmiş olsun."
Doktor kapıyı kapattım çıkarken ben ona bakıyordum o bana. Derin bir nefes alıp yanıma oturdu ve ellerini bir ürüne sürtterek konuşmaya başladı.
"Bayıldın. Korktum."
"Bende çok korktum."
Kafasını salladı. Çok sakinlesmisti ve şimdide suçlu bir çocuk gibi annesinden özür diliyordu.
"Ben olanlar için üzgünüm ve.."
"Sen kimsin?"
Gözleri anında bana dönerken doğruldum ve kendimi yatak başlığına yasladım.
"Ecmel. Ben salak biri değilim."
Ne diyeceğini bilemezken devam etmeye çalıştım.
"Doğru ben sizin kdr işte bilgili sahibi değilim holdingler ve sayısız adamım yok ama olayların farkındayım. Deli gibi korumayla geziyorsun. Sayısız elemanin sayısız koruman var, mekanlar sahibisin. Ben ise başladığımdan beri bir kaç kere tehditler aldın ama bir kaç güç sonra başarılar üst üste geldi adamlar sana boyun eğdi. Tüm bunlar bunlar nasıl oluyor?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESARET
Teen Fiction* Korkmadan sarıldığınız kişi aslında korkmanız gereken kişiyse o zaman ne yaparsınız? * Annesi trafik kazada vefat edince babası ile hayatta kalmaya calışan iyi kalpli, şirin dünya güzeli bir kız. En önemlisi ise her şeyden habersiz masum bir kız. ...