Ecmel EREL
Hayal kırıklığı nası bir şey bilirim ama uzun zamandır yaşamamıştım. Taki bu güne kadar.
Sabah uyandığım gibi ilk iş spor yapmıştım. Normalde zaten kahvaltı yapmazdım ama yinede bir şeyler atıstırırdım. Bu gün onuda yapmamıştım. Sporumu yaptıktan sonra ılık bir duş almıştım. Üstüme mavı takım elbisemi giyip şirkete gitmek icin dışarı cıktım.
"Günaydın Ecmel bey."
"Günaydın efendim."
Herkes bana günaydın derken ben sadece kafamı sallamıştım çünkü canım sıkkındı. Şu depodaki adam canımı sıkıyordu.Neyseki çocuklar araştırıyorduda akşam bilgileri elimde olacaktı.
"Engin?"
"Buyrun Ecmel bey?"
"Makarna yiyebileceğim bir yere gidelim, canım cekti. Tugayada söyle oraya gelsin."
"Tabi efendim nasıl arzu ederseniz."
Elimi dudağıma koyup dışarıyı seyretmeye basladım. Herkesin büyük veya kücük derdi vardı. Kimin paran kiminin aşk kimininkide iyi bir kariyerdi. Benim ise tek derdim bir az huzurlu olmaktı. Araba hızla seyrederken uzun saçlı bir kız gözüme çarptı. Uzun saçlara ne yazık ki zafım vardı. Hızla yanından gecerken yüzünü görememiştim, zaten pekte önemli değildi. Etrafımda o kadar çok kadın vardı ki sayısını hatırlamıyordum bile.
Güzel kafe tarzı bir yere girip otururken Tugayda gelmişti.
"Ne yaptınız Tugay?"
"Merak etmeyin efendim adamın bilgileri akşam elinizde olur."
Kafamla onaylarken tam garsonu cağıracaktım ki iceri şen şakrak biri girdi. Kafamı o yöne cevirdiğimde beni incelediğini gördüm ama hemen gözlerini kacırmıştı. Fakat ben o zümrüt yeşili gözleri görmüştüm. Bu sabahki buraya gelirken gördüğüm kızdı.
O arkadaşları ile konuşurken kabaca inceledim. Kahve rengi uzun saçları, beyaz teni ve yeşil gözleri ile güzel bir uyum yakalamıştı. Incecik beli küçük boyu isede 18-19 yaşlarında anca görünüyordu. Yüzünü incelediğimde ise kücük bir burunla dolgun dudakları ben burdayım diyordu.
Incelemeyi kesip menü getirmesini istedim. Benden korktuğu belliydi. Hemen menüyü getirdi ve korumaların neden yemediğini sordu. Yüzüne bakıp ciddi olup olmamasını sordum, ciddiydi. Neden onları düşünüyordu ki sinirlenip siparişlerimin getirmesini istedim. Bozulmuştu ama yinede geri durmadı bana insan deģilmisin demek istedi bende ayağa kalkıp ona cici kız demiştim. Ellerini beline koyup sinirlenmişti ama bu ona çok yakışıyordu. Kafamı sallayıp düşüncelerimi dağıtırken saçlarını yüzüme savurup gitti.
Burnuma hafif bir papatya kokusu doldu. Ama papatyanın kokusu yok denecek kadar azdı fakat güzel durmuştu bu kızda. Yerime oturup biraz daha inceledim sonrada nedense üzgün ve sinirli yüzü beni rahatsız etmişti. Bu yüzden Tugay ve korumaya masaya oturup yemek yemelerini söyledim. Bu dediğime şaşırsalarda oturdular. Hep birlikte yemek yerken kız gözüme takılıyordu. Ha birde neden saftirik dediklerini merak etmiştim ama köpekleri beslerkenki o yüzündeki ifadr o kadar masum ve safdı ki çok güzeldi. Gülüşü anneme benziyordu.
Onu daha fazla düşünmem kendimi rahatsız ettiği icin hemen ordan ayrılıp şirkete gittim. İşlerimi kısa sürede halledip toplantılara girmiştim. Gece ise yeni actığım bara teftiş etmek icin gitmiştim ortam gayet iyiydi. Herkes burayı beğenmiş olacakki tıklım tıklımdı.
"Ecmel bey bar istediğiniz gibi olmuş mu efendim?"
Kafamı sallayıp
"Evet güzel mekan olmuş, bir olay cıksın istemiyorum."dedim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESARET
Novela Juvenil* Korkmadan sarıldığınız kişi aslında korkmanız gereken kişiyse o zaman ne yaparsınız? * Annesi trafik kazada vefat edince babası ile hayatta kalmaya calışan iyi kalpli, şirin dünya güzeli bir kız. En önemlisi ise her şeyden habersiz masum bir kız. ...