İNŞİRAH AĞÇA
Babam bazen hatta çoğu zaman Allah kimseyi aklı ile sınamasın derdi. Ben tabi anlamazdım dediğini ama Amin der geçerdim. Şimdi ne demek istediğini anlıyorum. Şuan hayatım resmen aksiyon filmlerinde ki gibi bir psikiyatri sırasında sıra bana gelmesini bekliyordum. Bu hayatımda gördüğüm en saçma seydi.
Hatice ablayla konuştukça sonra kendi arkadaşlarım Can ve Buse ile konuşmuştuk ve inanması güç ama bu fikre yani psikiatriye gitmeme çok sevinmislerdi. Derin bir nefes alırken bana iyi gelip gelmeyeceğini hala bilmiyordum ama bir hafta coktan gecip gitmişti bile. Ilk gün kendimi cok kasıp nerdeyse hic bir sey konusamamıştım. Hatice abla ise bana sürekli sakin olup aklıma ne gelirse anlatmamı istemişti ama ben yinede kendimi kasıp konusamamıştım. Daha sonraları ise tüm icimi ona dökmüş korkularımı ise yavaş yavaş yenmeye başlamıştım.
Mesela eskisi gibi sürekli evde biri var hissi ve izlenme hissim neredeyse yok denecek kadar azdı insanlardan korkma ve güven konusu ise hala sürüyordu.Ciğerlerimdeki nefesi dikkat cekmeden yavaşca bırakırken etrafa baktım. Psikiatriye gelmiş sıra bekliyordum ve benle birlikte ise üc kisi daha sıra bekliyorduk. Evde sıkıldığım icin bilerek erken gelmiştim ama burda da sıkılıyordum. En kısa zamanda parası iyi olan bir iş bulsaydım iyi olacaktı çünkü babam hala yoktu, polislerden de ses cıkmamıştı hala babam evimize gelmemişti.
Hatice abla ise herhalde muayenesinde bir kaç değişiklik yaptırıyordu cünkü odasının yanındaki odada sesler geliyor ve takırtılar oluşuyordu.
Etrafı incelemeye devam ederken asistanı bana seslendi.
"İnsirah hanım buyrun isterseniz?"
Kafamı sallarken derin bir nefes aldım ve kapıyı actım. Hatice abla elindeki not defterine dikkatle bir sekilde bir şeyler yazıyordu ve yine her zamn ki gibi cok zarifti.
"Sıra bende."derken hala ayakta dikiliyordum.
Nedense hala o koltuga kendi isteğimle oturmak istemiyordum. Hatice abla ise elindeki defteri kapatıp bana baktı ve gülümsedi.
"Gelsene İnşirah kapıda durma tabi istersen ordanda konusup sohbet edebiliriz."
Gergince gülümserken koltuğa oturup gülümsemeye calıştım.
"Hadi başlayalım."deyip ellerimi kot pantolonuma sürdüm.
Bu sefer bir müddet bana baktı ve oturduğu koltuktan kalktıp yanıma geldi.Gözlerimin icine baktı ve gözlerimin icini dolduran yaşları gördü.
"Farkındayım kacıncı defa buraya gelmene rağmen hala alısamadın. Kendini deli gibi hissediyorsun sana yaşatılanlardan dolayı ama emin ol òyle değilsin. Sadece buran ve buran cok yara almış."derken kalbime ve kafama dokunmuştu.
Gözlerimde ki yaşlar yanağımı ıslatmaya baslarken sadece sustum.
"Normalde insanlara buraya geldiklerinde ne yasadıklarını ögrenmek icin daha doğrusu ne kadar yaralandıklarını òğrenmek icin sorular sorarım ve onları anlamaya çalışırım ama bazen anlatmak her insana iyi gelmez. Ben senin ne kadar yara aldığını ve ne kadar canının yandığını hastanedeyken öğrendim. Bu yüzden sana her zaman soru sormaktan kacındım. Yine bu günde sen ne anlatmak istiyorsan onu anlat bitanem."
Doğru söylüyordu sanki anlatırken o anları tekrar yaşıyor gibi oluyordum. Benim durumumu ise önceden bilmesi ve suan anlatmamam benim icin bir avantajdı cunku tekrar anlatıp tekrar yasamak istemiyordum. Derin bir nefes alırken nerden başlayacağımı bilmiyordum.
Yüzüme anlayışla bakan Hatice ablanın ise gözlerine bakıp belkide son defa anlatmaya basladım.
"Ben.. ben ilk gün orda kaldığımda kendimi aynı aksiyon filmlerinde gibi hissettim. Cok değisik bir yerdi ve ilk yardım istedim, korktum ama o hiç bir zaman bana acımadı. Onu anlamaya bile çalıştım biliyor musun? Canı bu kadar yanmıştır ki yakıyordur dedim veya ailesi cani bir sekilde öldürülmüş filan filan bòyle bir cok sey düşündüm onu haklı cıkarmak icin ama bulamadım. O cok acımasız bir canavar. Bana hic acımadan vucudumda sayısını bilmediğim onca sey yaptı ki bana cok canımı yaktı. Tabi birde babam var. Babamın ona ihanet edip parasını aldığını söyledi, bende ona çalışıp ödeyebileceğimi sòyledim ama o benim, bizim canımızı yakmayı tercih etti. Her zaman bana kötü davrandı dövdü vurdu odaya kapattı sonra beni iyi leştirmeye çalıştı. O resmen bir deli hatta bir canavar."derken durup derin bir nefes aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESARET
Teen Fiction* Korkmadan sarıldığınız kişi aslında korkmanız gereken kişiyse o zaman ne yaparsınız? * Annesi trafik kazada vefat edince babası ile hayatta kalmaya calışan iyi kalpli, şirin dünya güzeli bir kız. En önemlisi ise her şeyden habersiz masum bir kız. ...