-Kayıp-

200 22 219
                                    

Merhabalar.
Gölgesi kayıp bir kız çocuğu. Kayboldu karanlık sokaklarda. 


Yabancıydı bu eve genç kadın. Evin duvarına , odasında jilet gibi toplanmış olan yatağa, tertemiz ve düzenli çalışma masasına ve diğerlerine. Evine dönduğünde bir şeyler hissetme umudu ile çıkmıştı hastaneden Çağla. Ancak umduğu soğuk tanımsız duvarlar olmuştu.

Hiçliğin ortasında kalmıştı. Önü ,arkası , her yani siyahın en koyu tonu ile  boyanmış bir labirentin ortasındaydı. Elinde en ufak bir ışık kaynağı ya da bir ipucu yoktu. Şu ana kadar annesi olduğunu söyleyen o kadının dedikleri karar biliyordu.  

Elini boyuna götürdü yaşadığı stres ile. Daha fiziksel olarak tam iyileşmediği için doktoru ona kendini bu konuda yormamasını yavaş yavaş hatırlayabileceğini eğer isterse psikolojik destek almasını söylemişti. Ama o hemen hatırlamak istiyordu. Bu boşluk şimdiden sıkıyordu içini.  Belirsizlik en ağır darbeydi yüreğine

  Eve geldiğinden beri peşinde gölge olan isminin Ayfer olduğunu öğrendiği kadın ona odaları tanıtmış daha sonrasında dinlenmesi gerektiğini bir şey olduğunda seslenmesini söyleyerek ayrılmıştı odadan.  Oturduğu sandalyeden kalkmadan yanındaki tekerleri sürdü. Henüz kasları güçsüzdü.İlk başta yürüyeceğini sanmış ama zor zor dengesini sağlamasına izin veren bacakları adım atmaya sıra geldiğinde ona ihanet edince kabullenmişti. Cama yaklaşıp sıkı sıkıya  örtülmüş kahverengi güneşliği kaldırıp evin bahçeye bakan manzarasını izledi. 

Ay ışığının yer yüzüne yansıması ile aydınlanan şehir bunun çok az farkındaydı. Tıpkı kimi korudukların çokta farkında olmadan elleri her an beline gidecek kadar atik duran korumalar gibi. 

Kapısı yavaşça tıklatıldiğı zaman arkasına dönüp "Giriniz"dedi. İçeriye hala resmi kıyafetleri ile duran Anadolu Hanım girdi.

"Kızım yemek yemek ister misin?"dedi. Çağla midesinin acı nidaları kulaklarını doldurduğu için "Tabi anne gidelim"dedi ve Anadolu Hanım kızının arkasına geçip sandalyesini sürmeye başladı. 

Uzun koridorun sonunda sola dönüp mutfağa girdiler. Mutfaktaki küçük masa daha öncesinden evin hizmetlisi tarafından yapılmış köfte ve ıspanak yemeği vardı. Masanın tam ortasına konumlandırılmış salata yemekleri bile geride bırakan bir sunumla iştah açıyordu.

Çağla sofraya şöyle bir bakarken düşündüğü bu iki yemeği sevip sevmediğiydi.  Bir insanın hiç bir şey bilmemesi, bir yere ait olmadığını düşünmesi onu bir boşlukta hissettiriyordu. 
"Yağda köfte kızartması en sevdiğin yemektir."dedi Anadolu Hanım onu sofraya davet ederken. Çağla yabancı olduğu sofraya şöyle bir bakıp oturdu.

Anadolu Hanım hızlıca sofradaki beyaz porselen tabağı alıp içinde  ıspanak yemeğinden bir kaşık koyup Çağla'nin önüne bıraktı. Çağla zorlukla ve midesinden gelen seslerin de çağrısı ile. 

Bir kaç kaşık çorba midesine doğru yola çıkmışken aklına gelen soru ile kaşığını bırakarak  su bardağından bir yudum su içti.

"Anne"

"Efendim kızım"  dedi Anadolu Hanım gözlerini biricik kızına dikerek. Çağla  bir ağız dolusu nefesini dışarı verip gücünü toparladığına emin oldu ve "Anne ben iznin olursa evdeki fotoğraflara bakmak istiyorum. İlkokul, ortaokul, lise veya üniversite; doğduğum gün, doğum günlerim, okula başladığım günler."dediğinde az önce Anadolu Hanım'ın gülücük saçan yüzünü bir anda bir hüzün bulutu kaplamıştı.

Namlu 2 HesapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin