Merhabalar size uzun bir bölümle geldim. Bakalım beğenir misiniz? Bu aralar biraz ilham kıtlığı yaşıyordum ama şükür ki geçti. yorumlarda buluşalım.
Alelacele gecenin bir yarısı toplanan kurulun bu sefer ki sebebi Cengiz'in isteğiydi. Çünkü ona yol üzerinde birileri saldırmış, o da saldırıdan dolayı Hoca'yı sorumlu tutmuştu. Hoca'nın ona hiçbir sebep yokken saldırması ile belki eski işini kurtarabilirdi. Sonra yaklaştığının farkındaydı eğer bu kuruldan istediği gibi bir karar çıkmazsa tamamen dibe battığının resmi olacaktı. Tabi elinde tuttuğu son bir kozu daha bulunuyordu. Ancak bu kozda rol oynayacak olan adam da beyefendiye bağlıydı. Bu nedenle Cengiz öyle bir iş çevirmeliydi ki bir şekilde Beyefendinin gözüne yeniden girmeliydi.
Her zamanki yerde yani yer altındaki fare deliğinde toplanan kurul dikdörtgen masada yerini alırken Hoca ile Cengiz karşı karşıya oturmuştu. Cılız lambaların siyah renkli duvarları aydınlatmaya yetmediği bu ortamda bakışlar biraz daha soğuk biraz daha keskindi.
Ağır tahta kapı yeniden açıldı. İçeriye ürkütücü adımları ile beyefendi girdi. Ayaklarının ve bastonunun ritmik sesi odayı doldururken arkadan Cenk'in de girmesi ile kurulun eksik üyeleri de toplanmıştı.
Cenk Hoca'nın yanındaki sandalyeye geçerken Cengiz ona yakıcı ve delici gözlerle bakmıştı. Bir kaşık suda boğmak için her şeyini verecek kadar nefret ediyordu bu adamdan tanıştıkları güne lanet etmiş ellerini sıkmıştı bile.
Beyefendi yerine oturduğunda ellerini her zaman ki gibi iki yana açtı. "Oturun!" dedi. Elleri kanlı katiller sandalyelerine keyifle kurulurken Beyefendi "Bu gece kurul, Hoca'nın Cengiz'e neden saldırdığını konuşmak için toplandı. Herkesin bildiği üzere Cengiz'in dokunulmazlığı elinden alınmış olsa da bir üyenin diğer üyeye saldırması hoş değil. Nedir mesele?" dediğinde Hoca "Ne hakla bunu dersiniz? Ben kimseye saldırmadım aksine önce o bana saldırdı. Üstelik, başımızın belası olan bir düşmanı alt etmek üzereyken saldırdı. Bir çuval inciri de berbat etti!" dediğinde Cengiz "Ben saldırmadım sana! Önce sen saldırdın!" dediğinde ortamda yükselen tansiyondan mutlu olan tek kişi masaya en son oturmuş olan Cenk'ti. Hafifçe öksürüp yerinden kalkarak "Ben Hoca'nın doğru söylediğine kefilim. Önce saldıran Cengiz'di. Adamını bizzat kendim yakalayıp sorguladığımda Cengiz'in kendisinden alınanlar yüzünden sinirlendiğini ve intikam almak için o saldırıyı gerçekleştirdiğini söyledi. Hoca bu meseleyi öğrendiğinde Cengiz gibi kurulu toplamak yerine bir büyük gibi davranıp onu affederek, meseleyi saklamıştır." dedi.
"Bu iddia çok büyük bir iddia Cenk! Kanıtın var mı?" dediğinde Cenk kapıya doğru dönerek "Cengiz'in adamını yollayın." dedi. İçeriye Cengiz'in en yakın adamlarından biri girdğinde Cengiz adamın üzerine yürüyüp yakasına yapıştı. Bir anda parlayan Cengiz diğer üyelerin de dikkatini çekmiş ve tüm üyeler ayaklanmıştı.
"Seni hain! Sana ne verdi bunlar ha? Aileni unut şerefsiz! Çocuklarını alıp yatağımı süslemezsem bana da..." diyerek yükseldiği sırada Cenk araya girip Cengiz'i çekti.
"Hop hop kendine gel! Adamı rahat bırak!" dedi.Cengiz ona dönüp baktığında Cenk memnuniyetle dudaklarını kıvırdı. Cengiz yumruğunu kaldırıp Cenk'e vuramaya kalktığında Cenk hafifçe kulağına eğilerek "Yerinde olsam ölmeye bu kadar hevesli olmazdım." diyerek ellerini omuzlarından çektiğinde adama döndü.
"Sen de anlatmaya başla hemen! Bana ne anlattıysan aynısını anlat!" dedi. Cengiz zorla koltuğuna geçerken adam kendisine ezberletilen konuşmayı yaptı.
"Cengiz bey bir önceki kurul gecesinde eve sinirle döndü. Kendisinden her şeyinin alındığını ancak onun bu haksız karara seyirci kalamayacağını ve de hakkı olanı alacağını söyleyerek bize Hoca'ya ait kereste deposuna pusa kurmamızı ve de orayı basarak intikam almamızı istedi." dediğinde Cengiz dayanamayıp araya girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Namlu 2 Hesap
ActionKapak tasarım @lavender_odor a aittir. Ne adalet bekçisi,ne de kanun kaçağıydım artık . Arada , arafta kalmış , duygularının kaybetmiş , umudunun yerine ölümün soğunu doldurmuş hiç kimseydim. Ben gri olmuştum. İnsanlar üçe ayrılır ; Beyaz olanla...