Cambaz

156 18 105
                                    


Merhabalar. Size yeni bir bölümle geldim. Bakalım bu bölümü de sevecek misiniz? Yorumlarda buluşalım 

Bir rüzgar esti derinden. Geçmişin alevini taşıdı. Karanlığın efendileri olmuş adamların oturduğu masaya. Gelen alev önce Cenk'in yüreğini yaktı kavurdu. Sonrasında ise zaten kalpleri kararmış adamların yüreklerine kor saçıp onların hırsını körükledi. Bir tek Cengiz'e işlemedi o rüzgar. Çünkü Cengiz çoktan kalbini karartmış hırs ateşini körüklemişti. Şimdi bir orman misali cayır cayır yanan yüreğine rüzgarın hiçbir etkisi yoktu.

"Saygıdeğer kurul üyeleri, yeni üyemiz ile tanışın." dediğinde Cengiz ve Cenk göz göze geldi. İki hafta önce elleri kolları bağlı tuttuğu, ölüme götürdüğü adam şimdi karşısındaydı işte. Neden geldiğini az çok biliyordu. Kendisini ipe götürmek için gelmişti ancak o hala da beyefendinin onu bırakmayacağını düşünüyordu. Çünkü Cengiz'in sağlam bağlantıları vardı. O bağlantıları kavgalı olduğu oğlu için harcayacak değildi ya.

Cenk beyefendinin yanına gelerek ellerini önünde bağladığında beyefendi konuşmasına devam etti.

"Cenk şimdilik benim vekilim olarak görev alacak. Sadakatini tasdik ettiğimizde de onu organ mafyası olarak göreceğiz.-diyerek eli ile karşıyı gösterdi.- Şimdi kurul üyesi Cenk yerine oturabilirsin" dedi. Cenk kafasını hafifçe eğerek emre itaat etti ve babasının tam karşısındaki yere oturdu.

"Şimdi yeni üyemiz de aramıza katıldığına göre kurulun toplanma sebebini açıklıyorum; Cengiz'i yargılamak üzere buradayız. Cengiz, kurul kurallarından birini çiğnedi. Kurul üyelerinin ailelerine zarar verilmeyeceğini bildiği halde-diyerek ona döndü.-Oğlum Cenk'i kaçırıp onu öldürmeye kalktı. Bu konuda hüküm bellidir. Şimdi size soruyorum, Cengiz ölmeli mi kalmalı mı? " dediğinde Cengiz yutkundu. Bir anda kurduğu hayallerin altında kaldığını fark etti. Beyefendi onu oyundan çıkarıyordu. Bunca zaman hizmet ettiği adam şimdi tek kalemde onu silmişti. Bunun iki açıklaması vardı, ya Cengiz'in rolü bitmişti ya da Cenk daha fazlasını vaad etmişti.

Düşmanının idam sehpasındaki taburesine tekme atmak için Albay söz aldı.

"Bu konuda hüküm bellidir. Herkes bu masaya otururken bunları bilir. Yapılması gereken öldürülmesidir." dediğinde Cengiz ölümcül bakışlarını yolladı. Bu durumda eli kolu bağlanmıştı. Cenk ve babasının düşmanlığının bir anda biteceğini hesaba katmamıştı. Doktor düşündüğünden daha zeki çıkmıştı.

"Bence de öldürülmeli." dedi Hoca. Cengiz'in öldürülmesi ile önü açılacaktı. Onun ölmesi ekmeğine yağ sürülmesi demek oluyordu. Cengiz sinirden dudağını çiğnemeye başlamıştı bile. Bugün buradan cesedinin çıkacağına emindi. Sonunda gözler Cenk'e döndüğünde Cengiz rakibinden önce atlayarak "Hepiniz kuralları çiğnediğimi düşünüyorsunuz ama kuralı ilk çiğneyen Cenk'in ta kendisiydi. Albastı'yı öldüren kurşun onun silahından çıktı. Ben de karşılık verdim." dedi. Cenk yerinden kalktı. Yüzünde diğerlerini küçümseyici bir ifade de bulunuyordu. Babası ile bakıştıklarında daha önceden planlanan oyunu çevirmeye başladı.

Elini siyah kabanının cebine atıp mühürlü bir zarf çıkardı. Zarfın üzerindeki mühür beyefendinin parmağında taşıdığı üçgenli ve daireli mührün iziydi. Yüzünde duygulardan arındırılmış donuk bir ifade vardı. Zarfı sağ eline alıp salladı. Tüm dikkatler ona döndüğünde Cengiz kaşlarını çatarak baş rolü olduğu filmi figüran gibi izledi.

"Albastı, son görevinde başarısız oldu ve yakalandı. Her ne kadar düşmanın canını yakmış olsa da bir tetikçi olarak ilk kuralın yakalanmamak olduğunu bilmesi gerekirdi. Herkesçe malumdur ki, diyerek masaya yaklaştı ve mühürlü zarfı masaya koyup iki elini masaya dayadı, bu masaya oturmak kan dökmek ister. Ben de ellerimde Albastı'nın kanı ile oturdum masaya. Üstelik bunu Cengiz'in düşündüğünün aksine beyefendiden aldığım emirle yaptım. Bu durumda hüküm açık" dedi. Sol elini kaldırıp mühürlü zarfı ileriye sürdü.

Namlu 2 HesapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin