-Ateşle Dans-

344 31 247
                                    

Merhabalar ben geldim. Yavaştan yavaştan gireyim dedim konulara . İlk bölümler biraz sıkıcı olabilir . Malum birinci kitaptan çok soru kaldı. Onların cevapları yeni gelişen olaylarla beraber bölümlerde sizlerle . Sizi çok yormadan kaçayım. İyi okumalar .

Oyunu kazananlar cüretkar olanlardır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oyunu kazananlar cüretkar olanlardır

Bazen öyle anlar vardır ki, bu anlarda vereceğiniz karar domino etkisi yapar ve sizin önünüzdeki tüm hayatı etkiler. Anadolu Hanım bu domino karar anı ile iki kere karşılaşmıştı. Birincisinde çok gençti. İkincisinde de bu karar için geçti. Şimdi , yaşlı gözlerle daha on beş gün öncesinde kazılmış olan mezara bakarken kararın pişmanlığı ile kavruluyordu.

Şimdi verdiği kararında ona bir getirisi olacağı muammaydı. Çok uzun zamandır bu işlerin içindeydi ancak hiçbir kararı her şeyi Arap saçına çeviren yılı kadar zor değildi. Onun pişmanlığı ile şimdi bir de bu yenisi eklenmişti.

"O ne zaman gelecek ?" dedi Eren. Anadolu Hanım yalnız başına baktığı o mezardan gözlerini ayırmadan konuştu.

"Yakında burada olacak. Sen bana Cenk'i söyle! İşin içine girecek mi ?" dediğinde Eren , "Bunun Berfu ile ne alakası var?" diyerek hayretini sesine gizlerken Anadolu Hanım, "Berfu, o ekibin içine girip bana bilgi getirecek. Yani ekibinizin içindeki gözüm ve kulağım olacak." Dedi. Eren ellerini iki yana açarak "Anlaşma bu değildi. Hem sana ben her haberi getirirken ikinci birisi niye? Üstelik bu kişinin benim için önemini biliyorsun. Buna hile derler" dediğinde Anadolu Hanım eline bir avuç toprak alıp sıkarken "Sen benim adamım değilsin biz ,sadece aynı taraftayız. Ama Berfu benim adamım olacak. Ayrıca elim üzerinde olacağı için korumuş olacağım. " dedi. Sonra gülerek toprağı aldığı yere serperken Eren , "Ben Çağla'yı onu tehlikenin ortasına atarak mı korudum?!" diyerek bağırdığında Anadolu Hanım sesini yükselterek,

"O yüzden mi onu Albastı ile pazarlık yapması için cesaretlendirdin? Senin amacın Çağla'yı korumak değildi. Senin amacın Çağla'yı kendi oyuncağın yapıp kullanmaktı. Böylece hem Cenk'ten onu uzaklaştırmış olacak ve intikamına giden yolda ki aşk engelini kaldıracak hem bana karşı onu koz olarak tutmuş olacaktın. Bir taşla üç kuş vurmuş olacaktın. Ancak işler umduğun gibi gitmeyince son dakika da ne kazansam kar diyerek bana koştun değil mi ?" dedi. Eren,

"Neden böyle yaptığımı biliyorsun. Beni piyon olarak oyuna sürdüğünüzde bana söz verdiniz. Ailemi koruyacaktınız ama siz onların bedenleri verince bana yapabileceğim tek şey bu oyunu hazırlamaktı." Dediğinde Anadolu Hanım, "Biz bu göreve seni zorlamadık hiçbir zaman. Kendin istedin ve gittin! Üstelik sen kahraman olacaksın diye Kenan şehit oldu! İşte bu yüzden o kız benim korumam altındaydı. Hırsının ateşi onu da yakmasın diye!" dedi. Eren dudaklarını ısırıp güldü,

"Öyle mi ? Peki kendi çocuklarını niye başkalarına verdin? Niye onlara bakacak bir aile bulması için o hastanedeki kadına para teklif ettin. Kabul et Şermin! Sen de ben de aynıyız. Sen onu hırsımın ateşinden koruduğunu söyledin ama kendi ateşinde yaktıkların?"

Namlu 2 HesapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin