Namlu 2 Hesap

-Acı-

İkinci kitaba hoşgeldiniz diyorum. Bakalım bu kitabı da sever misiniz ? Şimdilik ilk bölümü paylaşırken düzenli olarak bölüm ocak 2021 sonrası atılacaktır. İyi okumalar.

"Belki de biz kandırdık kendimizi acının paylaşılabilir oldğunu düşünerek "

Hiç durmayacakmışçasına koştunuz mu siz? Karanlığa doğru, sırlarınızın kulağınıza fısıltısının etkisi ile adımlarını büyük atarak kaçıyordu Çağatay. Bu işe neden bulaştığını sorgulasa da bugün bu cehennemden çıkmak zorundaydı. Ona kalsa bu cehennemde kalıp dibine odun attığı bu ateşte kendini de yakardı ancak bir anlaşma yapılmıştı. Eğer görevini tamamlayabilirse bu işlerden el etek çekip inzivaya çekilecek ve kendi ölümünü bekleyecekti. Yorgun ruhu şimdilik koşan bedeninde çırpınırken bir anda çıkmaz sokağa düştü yolu. Adımları önüne çıkan duvar yüzünden yavaşlarken arkadan duyduğu sesle beraber kendine küfretti.

"Ellerini kaldır teslim ol Çağatay! Oyun bitti"

Karanlık sokakta semaya ulaşan bu ses Evin'in sesiydi. Hoca'nın konsey üyesi olduğu ve şantaj yoluyla para kazanıp teröristlere yarım ve yataklığı keşfedilince ekip buraya bir baskın vermişti. Bu operasyona yetkisi olmadığı halde katılan Evin'in tek amacı Çağatay gibi bir haini enselemekti.

"Evin , git buradan! Birazdan olacakları görmeni istemem" dediğinde Evin silahının ucunu sıkıp güldü.

"Ya ? Ne olacak? Arkadaşların mı gelecek?" dedi. Çağatay aşık olduğu ses tonunu duyduğunda yorgun ruhu biraz daha ezildi yükünün altında. Şimdi ayakları ona dönüp koşup sarılmak isterken arada örülen duvarlar buna izin vermiyordu.

Çağatay arkasına dönmeden yutkundu. "Hocanın  adamları birazdan burada olacak. Eğer seni görürseler yaşatmazlar. Şimdi izin ver gideyim. " diyerek durumu bilmesi gerektiği kadarını açıklarken Evin histerik yalancı bir kahkaha atarak "Yaşatmazlar mı ? Çok korktum. Bana artık numaraların sökmüyor Çağatay Aydoğdu. Şimdi teslim oluyor musun yoksa sıkayım bir tane?" dedi. Silahının kabzasına daha fazla sarıldı Evin. Şimdi tehditler savurmuştu ama gerçekten yapabilecek miydi ? O tetiği çekebilecek miydi Çağatay'a. Onca olan bitenden sonra bir de. İçi sallanmaya başlarken Evin cümlesini yineledi.

"Çağatay at silahını ve teslim ol! Bir sonraki uyarıyı ateş ederek yapacağım" Çağatay yalandan güldü. Aylar önce ölen ruhunun saklandığı bitik bedeni vuracağını söyleyerek tehdit ettiğini sanıyordu Evin ama bu aslında Çağatay için bir ödüldü. Eğer birinin kurşunu ile ölecekse bu Evin'in kurşunu olmalıydı. Hem canı da yanmazdı. Evin ona kıyamazdı,

"Sıkmak mı sen mi ? Ha doğru sen hep arkadan vuranlardansın" acımasızca savurmuştu sözlerini. Kaçabilmek için Evin'i sözleri ile vurmalıydı. Evin," Arkadan ilk sıkan sendin. Sana hepimiz güvendik, ama sen ne yaptın herkesi bıçakladın! Söylesene nasıl kıydın bize ha ? Nasıl yaptın bunu? Tamam Çağla'nın intikamını hepimiz almak istedik ancak bunu ekipçe yapabilirdik. Seninle omuz omuza adaleti sağlayabilirdik!" dediğinde Çağatay,

"Ha , o yüzden mi benden tüm geçmişim saklandı? O yüzden mi Çağla'nın peşindeki adamları ben bir fare gibi dinleme yaparak öğrendim? Ekip olduğumuz için mi ?" dedi. Evin,

"Onların hepsi senin canının sağlığı içindi. Ama senin gözün o kadar kör olmuştu ki aşkımızı bile harcadın!" dedi. Gözleri dolmaya başlarken Çağatay , "Ha ben mi harcadım önce ? Peki senin hemen nişanlanmana ne demeli? İki günde unuttun beni be?" diyerek gene acımasızca davranırken Evin gözü doldu,

"Ne yapsaydım? Önce sen vazgeçtin bizden bana yoluna bak diyen ilk sendin! Ben de yoluma baktım ve biliyor musun Harun beni gerçekten seviyor . Senin gibi değil, senin gibi yalancı değil o!" dediğinde Çağatay'ın kulağına bir şeyler fısıldandı. Evin ,