-Cehenneme Davet-

180 16 126
                                    

Merhabalar sonunda gelebildim. Yazar bu aralar staj peşinde olduğu için bölümler aksadı ama inşallah kısa bir zaman sonra yeni bir bölüm gelecek. Finale doğru hızla yol alıyoruz. Final teorilerinizi bekliyorum. 

"Çağatay şimdi ne olacak?" dedi Çağla. Salonun ortasında deli dana misali koşturan genç adama bakarken onun da kendine göre birkaç fikri vardı elbet. Şuan öyle bir durumun içindeydiler ki birbirlerini bulduklarına sevinemiyorlardı bile.

"Çağatay ve Çağla bana kalırsa bu küçük oyunu bir süre daha dışarıya karşı devam ettirmek en iyi fikir." dedi Ayfer salonun girişinde durmuş ellerin birbirine bağlamıştı. Çağatay ve Çağla omuzları üzerinden ona dönerken Ayfer ellerini ayırıp Çağla'nın yanına gelip oturdu.

"Yani en azından tehlike geçene kadar." dediğinde Çağla kaşlarını çattı. "Çağatay sen operasyonda mısın yoksa?" dedi.

Çağatay ona bakıp tekli koltuğa çökerken ellerini birbirine bağladı. Ayfer ona Çağatay'ın gerçek durumunu söylememişti. Çağatay ile Ayfer birbiri ile bakışırken Ayfer dayanamayıp konuştu. "Bana kalırsa en iyisi öğrenmesi Çağatay." dedi.

"Siz ikiniz ne saklıyorsunuz benden?" dedi Çağla. Çağatay kafasını geriye atıp biraz soluklandı. Gözlerini kapatıp açarak kardeşine döndü. "Bak Çağla, sen öldükten sonra ben işi bıraktım. Yani şuan resmi bir ajan değilim." dedi. Sonrasında kelimelerini ölçüp biçerek "Bak ben seni öldü bildikten sonra çok dağıttım ve öfke ile doldum. İçimdeki yangını anlayan tek kişi de Cenk ve amcası Eren oldu. Onlarla yasadışı bir ekip kurup hem senin hem de Cenk'in annesinin intikamını almak için ekibin yapamadığını yapacaktık." dedi.

Çağla onları kendinden beklenen bir olgunlukla karşılayıp "Peki sonra Çağatay? Sonra ne oldu?"

"Kanunsuz adalet sağlayıcısı gibi bir şey olduk. Cengiz ve albastı öldü ama biz de kayıplar verdik. Eren abi ve Kazım öldü." dediğinde Çağla tebessüm edip kafasını salladı. Cenk'in gerçek kimliği tabi ya. Cenk aslında beyefendinin oğluydu. Eren bana bizim asla kavuşamayacağımızı söylemişti." dedi.

Çağatay bir anda konuyu değiştirdi.

"Bu ne zaman oldu peki ?"

"Şuan konumuz bu değil Çağatay. Bir bakıma yasadışı iş yaptığınız için aranıyorsunuz." diyerek konunun devamını söylemesi için baskı yaparken Çağatay elini saçlarına götürdü. "Çağla mesele sadece bizim aranıyor olmamız değil, ateşle oyun oynuyor olmam." dediğinde Çağla

"Çağatay, o ateş her neyse zaten daha biz bebekken ikimizi yakmış. Eren ve babamın yaktığı ateş hepimizi yutmak üzereyken bana geride kal deme!" dedi yerinden kalkarak. Çağatay da yerinden kalkıp ellerini beline koydu.

"Tehlikeli bir şantajcının yanındayken, yeterince kayıp vermişken ne olsun istiyorsun? Senin yaşadığını öğrenirseler bir kere daha kaybederim. Bana bunu yapma Çağla. Bana yeni bir kayıp yaşatma!" dedi ve arkasını döndü. Düşünmekten ağrılar giren başını iki eli arasına alıp kıstırdı.

"Bu durumdan onun haberi var mı? Yani taraf değiştirdiğinden." dedi Çağla. Çağatay olduğu yerde kaldı. Gözünün önüne onu vurduğu anlar gelirken Ayfer araya girdi. "Evet var, hatta Çağatay şuan aranıyor resmi olarak bir karar yok ama ekip bulduğu yerde çiviler" dediğinde Çağla

"Neden? Çağatay niye söylemedin? Bu senin işini zorlaştırır ama." dedi itiraz ederek. Çağatay kardeşine dönerek konuşmayı seçti.

"Çağla,Evin benim gerçek amacımı bilmiyor. O da tüm ekipte onların yanına geçtim sanıyor. Şimdi seni bu evde neden saklamak istiyorum biliyor musun? İşte tam da bu yüzden Çağla. Çünkü ben o ateşin içine girebilmek için Evin'i yaraladım." dediğinde Çağla çığlık attı.

Namlu 2 HesapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin