- Gemişten Gelen -

286 27 253
                                    

Merhabalar.

Bu bölüm bir kaç soruya daha cevap vermeye çalıştım. Ve yeni karekterimizi tanıttım. Arkadaşlar bazı önemli kısımları daha ilk bölümde vermem sizi şaşırtıp ,"Bu yazar deli mi ne ? sonda yazacağını başa yazmış " demeyin. Emin olun aklımda farklı fikirler var . Hani bu tarz sırları size sonradan yazıp şaşırmak yerine sırra vakıf olanın davranışlarını yanıstmayı deneyeceğim. Umarım sizi sıkmam. Lafı uzatmadan, iyi okumlar.

Anadolu Hanım gecenin bir yarısı geldiği hastanede korumaları eşliğinde üst kata çıkmak için asansöre yönelirken Çağla ile ilgilenen doktor koşar adımlara yanına geldi.

"Anadolu Hanım " dediğinde Anadolu Hanım,

"Doktor bey bu nasıl oluyor? Bir insan nasıl hiçbir şey hatırlamaz? " dedi. Bu sırada asansör açılmış ve Anadolu Hanım ile yaşlı doktor asansöre binmişti. En son yakın koruması Can da asansöre binip binanın en üst katına çıkmaya hazırdı.

"Bakın Anadolu Hanım, size daha önce bahsetmemiş olabilirim . Ancak kızınızın kalbi olay yerinde bir kez durmuş. Üstelik kurşun akciğerine isabet etmişti ki bu onun organlarının oksijenlenme oranını düşürmüş, tamamen oksijeni kesmiş olabilir. -Derin bir nefes alarak- Kızınız geçirdiği hipoksiye bağlı olarak hafızasını kaybetmiş."

"Şimdi ne olacak? "

"Kızınızın kontrolleri yapılacak on beş günlük koma ve hipoksi, vücüdünda ne kadar etki bıraktı onu araştıracağız. Buna göre kaslarının yeniden güçlenmesi için fizik tedavi , hafızası için psikolojik destek gibi yoğun bir süreç bizi bekliyor olacak" dediğinde üst kata çıkmışlardı. Önca Can sonra Anadolu Hanım ve doktor asansör kabininden sadece V.I.P dedikleri hastaların kaldığı hasta odalarının olduğu koridora girmişlerdi.

"Şimdi nasıl peki?"

"Sizinle görüşebilir. Ancak görüşmek istemeyebilir. Onu buna zorlamayın ve yormayın. Gözlerini açmış olsa da o hala hasta ve vücudu büyük bir savaşı kazandı. " dedi ve durdu. Çünkü Çağla'nın kaldığı odanın önündeydiler artık. Anadolu Hanım elini yumruk yaparak derin bir nefes aldı. Bu kapının ardında onu ikinci bir şans bekliyordu.

Çağla'nın yaralandığı gün...

Can operasyona yakın bölgede park ettiği aracın kapısının ağzında beklerken aldığı haberle birlikte pencereyi tıklatıp Anadolu Hanım'ın odağına girdi. Anadolu Hanım camı indirdi. " Efendim" dediğinde Anadolu Hanım,

"Ne olmuş ? " dedi. Can kafasını yere eğerek" Efendim, Çağla vurulmuş"

"Anadolu Hanım'ın yüz ifade anında ciddileşirken Can anlatmaya devam etti. "Durumu ağırmış, en yakın hastaneye gidiyor şu anda. " dedi. Anadolu Hanım yutkundu. ""Hangi hastane olduğu belli olmuşsa hemen gidelim. Ayrıca hastanenin başhekiminin de numarasını bulun.!" Dedi ve penceresini kapattı. Can kafa salladıktan sonra şöför mahallinin yanına geçti. Birkaç dakika sonra Can, "Efendim hastane belirlendi. Hastane etrafını korumaya alalım mı?" dediğinde Anadolu Hanım,

"Hayır Can. Hiç kimse olmayacak arkadakilere söyle dağılsınlar. Sadece üçümüz gideceğiz. Şu Eren'e de haber verin. Hastanede olsun. Ona istediğini alabileceğini söyleyin" dedi.

****

"Bana bak doktor, ameliyat edeceğin hasta yaşasa da yaşamasa da kayıtlara ölü olarak geçecek!" dedi Anadolu Hanım. Şu anda Çağla'nın ameliyatını yönetecek olan cerrahı baş hekimin odasında bunu yapması için ikna etmeye çalışıyordu. Belki şimdi Çağla'nın hayatından çalıyordu ancak o şu anda bu düşünecek kadar sağlıklı değildi.

Namlu 2 HesapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin