Gecenin karanlığı kendini Çukurova'nın aydınlığına bırakıyordu yavaş yavaş. Güneş dün yağan yağmurun aksine tüm hükmünü ortaya koymuştu bu sabah. Güneşin sıcaklığından mıdır bilinmez herkes derin bir uykudaydı Fekeli konağında. Lakin bir kişi çok daha önceden uyanmış yüzünde istemsiz gülümseme ile kahvaltı hazırlıyordu.
Son olarak çayı da masaya koyunca hazırladığı masaya baktı Hünkâr. Yüzündeki tebessüm daha da arttı. Nazire dün kızının rahatsız olduğunu söylemiş izin almıştı. O yüzden her şeyi Hünkâr hazırlamıştı. Şimdi sıra bu masayı aile yapmaya gelmişti. İlk önce kızının olduğu odaya gitti hâlâ mışıl mışıl uyuyordu Masal. Hünkâr kızına yaklaştı. Eline saçlarına götürdü.H: Masal! Canım hadi uyan.
Masal gözlerini açıp annesine baktı gözlerini geri kapattı.
M: Anne beş dakika daha nolurr.
Hünkâr onun bu hallerini biliyordu ve yataktan nasıl kaldırması gerektiğini de.
H: Ama bak senin sevdiğin böbrekten yaptım. Kalkmazsan sana kalmaz ki.
Masal börek kelimesini duyduğu anda yataktan fırlamıştı annesini kolundan çekiştiriyordu.
M: Anne kalkasana ya niye otuyorsun hala.
Hünkâr bulundukları duruma ufak bir kahkaha atmıştı.
H: Dur benim sabırsız kızım dur, abinle babanı kaldırmadım daha.
Masal bunu duyar duymaz odadan fırlamış abisinin odasına girmişti. Babası da abisi de hâlâ uyuyordu. Masal aklına gelen fikirle gülümsedi. Hünkâr'da şaşkınlıkla Masal'a bakmış o da Yılmaz'ın odasına gelmişti. Geldiği anda hem şaşırmış hem de tebessüm etmişti. Masal abisinin ve babasının üzerine atlamış onları kaldırmaya çalışıyordu.
M: Baba, abi kalksanıza ya. Sabah oldu.
Ali Rahmet de Yılmaz da gözlerini açmış üzerlerindeki Masal'ı görünce ikisi de şaşırmıştı.
A.R: Kızım napıyorsun yavrum sen.
Y: Masal kalkasana üzerimizden.
M: Benden önce siz yataktan kalkın hadi ya kahvaltı edeceğiz.
A.R: Kızım üzerimizde sen varken nasıl kalkalım canım.
Masal tam kalkacekken Yılmaz kolundan tutmuş onu Ali Rahmet ve ikisinin arasına çekmişti.
Y: Demek üzerimize atlayarak uyandırıyorsun Masal Hanım.
Masal şaşkınlıkla bir abisine bir babasına bakıyordu. Yılmaz ise Ali Rahmet'e göz kırpıyordu.
A.R: Bunun bir cezası olmalı demi Masal Hanım.
M: Ne cezası ya. Anne bir şey der misin şunlara. Bana çok iyi bakmıyorlar.
Geldiğinden beri ailesini yüzündeki gülücük ile izleyen Hünkâr konuştu:
H: Kızım sen de insanların niye üzerine atlıyorsun acaba. Normal bir şekilde uyandırmıyorsun?
M: Şaka yapmak istedim.
Y: Şaka
A.R: Şaka öyle mi?
Masal yutkundu iki adamın kendisine ne yapacağını gözleri kapalı bekliyordu. Ali Rahmet ve Yılmaz birbirine bakıp Masal'ı gıdıklamaya başladı.
Y: Şaka ha şaka böyle şaka mı olur Masal.
Masal gülmekten cevap veremiyordu. Ali Rahmet ve Yılmaz da gülüyorlardı. Hünkâr ise ne zaman bu kadar şen kahkaha duyduğunu düşünüyordu. Yüzünde kocaman bir gülümseme ile doyasıya izlemeye başladı ailesini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ZAMANI
Fanfiction20 yıl... Çocuğun biri bağırıyordu dükkanının önünde Hünkâr Yaman geri dönmüş. Ses kulaklarında çınlamaya başladı Hünkâr Yaman geri dönmüş. Geri dönmüş. Gözleri karardı yanındaki kişiye döndü geri dönmüş. Oysaki onun geri dönüşünün hayatının başla...