İyice artmıştı ağlaması durduramıyordu kendini. Bir kez daha anladı ne kadar yorulduğunu, gücü kalmamıştı hiçbir şeye. Tekrar baktı resme gözünün önüne gelmişti yaşadığı her şey. Adnan'ın tehditleri, Ali Rahmet'ten ayrılması, çocuklarının elinden alınması... Yetmemiş miydi bu kadar acı da yine tek başına gözyaşı döküyordu. Gülümsedi acı acı kaderiydi galiba bu durum Ali Rahmet'le olamayacaklardı. Önce Adnan ayırmış yıllarca hasret kalmıştı tam yeniden başlayacaklarken Büşra olayı çıkmıştı ortaya. Daha bu durumu düzeltemeden şimdi de bu resim ve arkasındaki yazı. Taş olsa çatlardı. Hünkar'da çatlamıştı artık bütün gücü tükenmişti her şeyle mücadele etmiş ama bu resimle de yazıyla da mücadele edecek gücü yoktu.
Çalan kapı sesini duymuyordu bile iç hesaplaşması zaten yeterince rahatsız ediyordu onu.
A.R: Hünkar.
Ali Rahmet kapıyı çalmış içeriden ses gelmeyince meraklanıp girmişti. Haklı olduğunu da içeriye girer girmez anlamıştı. Hünkar elinde bir resme odaklanmış hissizce ona bakıyordu.
Elini omzuna bırakıp tekrar seslendi.
A.R: Hünkar, yavrum iyi misin?
Üzerinde hissettiği ağırlıkla rüyadan uyanırmışçasına irkildi Hünkar.
H: Sen ne zaman geldin?
A.R: Kapıyı çaldım duymadın. Neden ağladın sen?
Hiçbir şeyden emin değildi neler yaşayacak neler olacak hayatında bilmiyordu ama şundan emindi bu defa tek başına mücadele etmeyecekti.
Elinde olan resmi uzattı Ali Rahmet'e.
Gördüğü resim Ali Rahmet'i şaşırtmaya yetmişti. Bu resim için mi ağlıyordu Hünkar? Sinirlenmişti.A.R: Ne bu?
Sesi yeterince sinirli ve ciddiydi. Ona göre Hünkar'ın sesi ise hissiz ve kısıktı.
H: Arkasına bak.
Okuduğu yazı Hünkar gibi Ali Rahmet'i de şaşırtmıştı. Adam öldüğü halde rahat bırakmıyordu onları.
Yanına oturdu Hünkar'ın. Elini omzuna atarak çekti kendine. Göğsüne kondurdu sevdiği kadını. Hünkar'da itiraz etmedi bu sefer oda sıkıca sarıldı Ali Rahmet'e. İhtiyacı vardı huzura, güvene...A.R: Nerden çıktı bu resim yavrum?
H: Bilmiyorum.
Gözlerinden yine yaşlar akmaya başlamıştı Hünkar'ın. Bu kadar güçsüz olmaya alışkın değildi tamam yorulmuştu ama her seferinde kalkmanın bir yolunu bulurdu. Yaman Hanımdı o. Kollarında olduğu adamın Yaman Hanımı.
Yavaşça kaldırdı göğsünden Hünkar'ı. Sildi gözyaşlarını incinmesinden korkarak.
“Ardından ağlanacak ne varsa ömrümüzde,
Tekrar doğuşun sırrı gülümseyen bir yüzde "A.R: O kadar güzel gülüyorsun ki insanlar seni ağlatmaya utanmalı Yaman Hanım.
Yüzünü eline yaslayarak hafifçe tebessüm etti Hünkar. Kırgın da olsa kızgın da olsa iyi geliyordu bu adam ona. Yapacağı bir şey yoktu aşıktı işte hem de fazlasıyla.
A.R: Affetin galiba beni Yaman Hanım?
Sırıtarak bakıyordu kendisine adam her konuyu kendisine getirmeyi nasıl beceriyordu.
Toparladı hemen kendini Hünkar işi vardı bu adamla.H: Konumuz bu mu şimdi Fekeli?
A.R: Bizim başka konumuz mu var Yaman Hanım?
H: Ali Rahmet saçmalama istersen elindeki resim olabilir mi konumuz?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ZAMANI
Fanfiction20 yıl... Çocuğun biri bağırıyordu dükkanının önünde Hünkâr Yaman geri dönmüş. Ses kulaklarında çınlamaya başladı Hünkâr Yaman geri dönmüş. Geri dönmüş. Gözleri karardı yanındaki kişiye döndü geri dönmüş. Oysaki onun geri dönüşünün hayatının başla...