YENİDEN YAŞAMAK

786 59 76
                                    

Bir insan bir kişinin her şeyi olabilir miydi gerçekten? Sevinci, üzüntüsü, babası, kocası, abisi, kalbi... Geldiğinden beri onu öptükçe hissediyordu bunların hepsini yeniden. Dudağına değdiği an içinde hissettiği sıcaklık ile yüzünde oluşan tebessüm, tekrar kaybedebilecek olma ihtimalinin üzüntüsü, sığındığı kollarda hem baba hem abi hem koca...
En önemlisi ise kalbi. Kalbi onun yanında bağımsızlığını ilan ediyordu. İmkanı olsa kesinlikle Hünkar'ı terk eder Ali Rahmet'in kalbinin üzerine konardı. Hünkar'ın kalbi yine bağımsızlığını ilan etmiş sevdiği adam ile huzur bulurken içerisi için durum tam tersiydi.

M: Odadan inmek bu kadar zor olmasa gerek. Acıktım gerçekten.

Afet Masal'ın bu durumuna tebessüm edip Nazire'ye döndü.

A: Nazire sen çayları getir, biz başlayalım abimlerde gelince yer yoksa Masal'ı kaybedeceğiz.

Afet'in son sözü ile içerisi yine kahkaha tufanına dönmüştü.

M: Abicim birazdan babam gelecek son gülen iyi güler.

Y: Çok komiksiniz Masal Hanım.

Masal abisine zafer kazanmışçasına bakıyordu.
Nazire ise tebessümle mutfağa doğru gitmeye başladı ve kapısına geldiği an yaşadığı şaşkınlık aynı anda olmuştu.
Ali Rahmet hâlâ Hünkar'ı öpüyordu. Ağasını ilk defa bu şekilde gören Nazire napacağını bilememişti donup kalmış sadece gerçek olup olmadığına inanmak istiyordu. Nazire o şekilde kalmışken Ali Rahmet Hünkar'dan ayrılmıştı kafasını kaldırdığı anda gördüğü kişi ise onun için de şaşkınlık sebebi olmuştu.

A.R: Na. Nazire.

Hünkâr yine mi dercesine kafasını Ali Rahmet'in göğsüne koymuştu Büşra neyse de Nazire'ye yakalanmak nerden çıkmıştı şimdi. Nasıl bakacaktı kadının yüzüne.

N: Şey ağam ben şey yapacaktım.

A.R: Ney?

N: Çay. Çayı alacaktım.

Ali Rahmet tamam manasında kafasını sallamıştı. Yüzünü göğsüne gömmüş Hünkar'a çevirdi çok tatlı çok sevilesi duruyordu şimdi sevdası o yüzündeki tebessümle Hünkar'ını izlerken Nazire çayı alıp deyim yerindeyse koşarak çıkmıştı ordan.

A: Nazire iyi misin sen?

İçeri girdiğinde yüzü kıpkırmızı olan kadın Afet'in dikkatinden kaçmamıştı.

N: iyi. İyiyim Afet Hanım.

A: Emin misin yüzün kıpkırmızı olmuş?

N: Gerçekten iyiyim Afet Hanım.

A: Tamam canım. Abim mutfakta değil mi Yılmaz'ı yakalayamayınca su içmeye geçmişti.

N: Mu. Mu. Mutfakta.

Nazire'nın aklına az önce Ali Rahmet ve Hünkâr'ın hâli gelince kekelemek zorunda kalmıştı. Hem de gülmemek için kendini zor tutuyordu. Koskoca Çukurova'nın ağasını ne halde görmüştü sonuçta.

A.R: Hünkâr kaldır artık kafanı gitti Nazire.

Hünkâr kafasını Ali Rahmet'in göğsünden kaldırmış, kaldırdığı an ise sinirle Ali Rahmet'e bakmaya başlamıştı çünkü o öyle utanırken karşındaki adam ona gülerek bakıyordu.

H: Niye gülüyorsun ya senin yüzünden yakalandık?

Ali Rahmet küçük bir kahkaha atmıştı.

A.R: Sen de durumdan çok şikayetçi gibi durmuyordun ama şimdi ne oldu?

H: Ne mi oldu Ali Rahmettt!!!

AŞK ZAMANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin