Bir hafta sonra
Ali Rahmet bir haftadır Hünkar'ın sorduğu soruyu düşünüyor gerçekten tepkim ne olurdu diye kendini iyice zorluyordu.
Aralarında oluşan soğukluğu başta kimse fark etmese de artık herkes farkındaydı bu durum içinde en mutlu kişi Büşra'ydı. Hünkar'ın bu teklife bu kadar kızacağını düşünmemişti. Belli ki Ali Rahmet'e daha söz hakkı vermemişti. Bu durumda gayet onun işine geliyordu.
Birkaç gündür olduğu gibi kahvaltı sofrasına yine sessizlik eşlik ediyordu. Ali Rahmet'in gözleri sürekli Hünkar'ı buluyor karşındaki kadının ona bakmadığını görünce iyice canı sıkılıyordu. İyice de yorulmuştu bu durumdan, Hünkar'la barıştıktan sonra ilk işi salondaki koltuğu değiştirmekti kesinlikle.Y: Baba.
Ali Rahmet daldığı yerden Yılmaz'ın sesi ile çıkamamıştı aklı fikri Hünkar'daydı zira.
Yılmaz'ın sesi ile bakışlar Ali Rahmet'e dönmüşken onun tepkisiz kalışı durumun ciddiyetinin de habercisiydi.
Y: Baba.
Ali Rahmet irkilerek çıktı düşünce aleminden Yılmaz'a bir teşekkür borçluydu biraz daha düşünmeye devam ederse iyi şeyler olmayacaktı.
A.R: Hıh. Efendim evlat.
Y: İyi misin sen?
Gözleri yine Hünkar'a kaydı ve yine hüsranla Yılmaz'a döndü Hünkar ona baharı yaşatmamaya kararlı gibiydi.
Derince aldığı nefesi dışarı bırakıp cevapladı onu.A.R: İyiyim iyim. Bir şey yok.
Y: Akşam ki davete gidecek miyiz diye soracaktım?
A.R: Bilmiyorum gidelim derseniz gideriz.
Yılmaz babasından annesine çevirdi bakışlarını.
Y: Anne!!
Hünkar da Ali Rahmet gibiydi konuyu uzattım mı diye düşünmekten kendini alamıyordu? Tamam evlilik teklifi için belki bir mecburiyeti vardı ama kendini o kadınla aynı evde yaşatmak için bir mecburiyeti yoktu. En çok da bu kalbini kırmıştı sanki. Ali Rahmet'in hala ona değer veriyor olması.
Yılmaz'dan önce bakışları Büşra'ya kaydı. Kendinde olması gereken neşeli gözler ondaydı. Onu öyle gördükçe Ali Rahmet'e olan öfkesi katlanıyordu. Ali Rahmet Büşra'yı bu evden göndermeden de bu öfke kolay kolay geçmeyecekti belli ki.
H: Gidelim derseniz gidelim canım.
Y: Hepimiz için değişiklik olur gidelim bence.
Afet ve Büşra'nın onay vermesiyle Yılmaz bakışlarını bu defa da Masal'a çevirdi. O da anne, babası gibi oldukça düşünceliydi. Sürekli gözleri anne ve babası arasında gidip geliyordu. Aralarındaki durumdan etkilendiği belliydi.
Y: Masal sen ne dersin gidelim mi?
M: Gitmeyelim!!
Sesi oldukça hızlı ve ciddi çıkmıştı. Masadan kalkışı da bir o kadar ani olmuştu.
Arkasından bakan şaşkın gözler Ali Rahmet ve Hünkar'ın gözlerinin buluşması ile sona ermişti. İkisi de aynı anda kalkmış merdivenlere doğru ilerlemeye başlamıştı.Kapıya geldiklerinde ikisi de suskundu neyi nasıl konuşmaları gerektiği hakkında hiçbir fikirleri yoktu.
A.R: Neden böyle davrandı dersin Yaman Hanım?
Günler sonra aralarında geçen ilk muhabbetin bu olması Hünkar'ın canını daha çok sıkmıştı.
H: Bilmiyorum bu defa ben de bilmiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ZAMANI
Fanfiction20 yıl... Çocuğun biri bağırıyordu dükkanının önünde Hünkâr Yaman geri dönmüş. Ses kulaklarında çınlamaya başladı Hünkâr Yaman geri dönmüş. Geri dönmüş. Gözleri karardı yanındaki kişiye döndü geri dönmüş. Oysaki onun geri dönüşünün hayatının başla...