Dün gece anlatılanların yoğunluğu ikisinin de hala üzerinde olsa gerek ikiside saat 10.00'u bulmasına rağmen uyuyordu. Biri için anlatmak biri içinse dinlemek çok zor olmuştu. Şimdi ise birbirlerini teselli etmek amacıyla sımsıkı sarılmış güneşin doğmasından kaçıyorlardı. Onlar kendilerini bıraktığı huzurda rahatça uyurken aşağıdakiler sanki onları beklemekten biraz sıkılmışlardı. Bunca sene sonra baş başa aynı odada oldukları için ise içeri girmeye biraz çekiniyorlardı.
M: Açım ben aççç.
Nerdeyse yarım saattir Masal'dan bunu dinliyorlardı. Hâlâ da gülüyorlardı onun bu tatlı hallerine.
A: Masal'cım sen bu kadar yemeye nasıl bu kadar fit olabiliyorsun halacım?
Afet Masal'ı o kadar çok sevmişti ki aynı annesiydi Masal. Yengesine de hayran olduğu için Masal'ı sevmesi de zor olmamıştı onun için.
Masal Afet'in bu sorusuna baya güldükten sonra cevapladı onu.M: Spor halacım spor. Ha bir de ben Hünkâr Sultan'ın kızıyım genetik güzel.
Yılmaz Afet ve Masal son sözler ile hep beraber gülerken Büşra kıskançlıkla onları izliyordu. Hünkar'da olup kendinde olmayan ne vardı da herkes onu bu kadar çok seviyordu. Bunu sonra sorgulaması gerektiğinin farkına vardı şuan merak ettiği tek bir şey vardı. Dün gece Ali Rahmet ve Hünkâr ne yaptı. Neden hâlâ aşağı inmediler?
N: Masayı kuralım mı Afet Hanım?
Afet şöyle bir bakındı Masal'ın istekli bakışları onu güldürüyordu ne kadar annesine benzese de yemek konusunda kesinlikle babasıydı bu kız.
A: Kurun Nazire. Yoksa Masal bizi yiyecek.
Yılmaz'ın kahkahası Masal'ın üzerine atlaması ile son bulmuştu.
M: Siz bana nasıl gülersiniz Yılmaz Bey?
Yılmaz Masal'ın ağırlığı ile iyice ezilmişti buna rağmen hâlâ da gülüyordu.
Y:Kim ben asla yapmam öyle şeyler Masal Hanım.
M: Neye gülüyorsun o zaman hâlâ.
Y: Üzerimden kalk söyleyeyim.
M: Şimdi söyle.
Yılmaz bana ne der gibi omuzlarını kaldırdı.
N: Masa hazır Afet Hanım.
Nazire gülmemek için kendini zor tutuyordu Masal ve Hünkâr geldi geleli bu evde neşe ve kahkaha eksik olmuyordu taş duvar olmaktan çıkmıştı koca konak onlar geldi geleli yuva olmuştu gerçekten bir ev olmuştu...
A: Gül Nazire gül çekinme bu iki deliyle napacaz biz acaba?
Nazire bilemiyorum der gibi kaldırdı omuzlarını. Bu arada Masal Yılmaz'ın üstünden kalkmıştı zira masadan gelen kokular intikamından daha ağır basıyordu.
Koşarak yukarı çıkmaya başladı göreceklerinden ve anne babasının tepkisinden korksada masadaki menemen her şeye değerdi.
Bir iki defa kapıyı tıkladıktan sonra tam içeri girecekken Afet ve Yılmaz'da gelmişti. Büşra ise geri de gizlice onları izlemek istiyordu. Bazı şeyleri kaldıracak gücü hâlâ kendinde bulamıyor ama merak etmekten kendini alamıyordu.
Masal herkese bakıp açtı kapıyı. Açtığı anda yüzündeki tebessüm kocaman olmuştu. Onunla beraber Yılmaz ve Afet'inki de kocaman olmuştu.M: Abicim!!!
Yılmaz Masal'ın bakışlarından anlamıştı ne istediğini. Kafasını salladı.
M: O zaman üç diyince.
Y: Üççç.
İkisi de aynı anda atlamışlardı birbirinden kopmamak üzere sımsıkı sarılmış Hünkâr ve Ali Rahmet'in üzerine.
Uyku halinde ne olduğunu anlamaya çalışan Ali Rahmet ve Hünkâr bu sefer öpücüklere maruz kalmışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ZAMANI
Fanfiction20 yıl... Çocuğun biri bağırıyordu dükkanının önünde Hünkâr Yaman geri dönmüş. Ses kulaklarında çınlamaya başladı Hünkâr Yaman geri dönmüş. Geri dönmüş. Gözleri karardı yanındaki kişiye döndü geri dönmüş. Oysaki onun geri dönüşünün hayatının başla...