FEKELİ AĞA'M

790 43 12
                                    

Hünkar duyduğu ismin şokunu hala üzerinden atamamıştı. Adam hayatta olmamasına rağmen huzurunu kaçırmanın bir yolunu buluyordu. Yoktu sanırım bu adamdan kurtuluş hiç olmayacaktı.
Derinden bir “Of" çekti daha ne kadar dert tasayla uğraşabilirdi bilmiyordu. Yormuştu bu hayat onu çok yormuştu artık biraz işlerini kolaylaştırması gerekmiyor muydu? Neden her şey yine üst üste gelmişti ki. Ali Rahmet'le durumu, Masal'ın üzüntüsü, Büşra derken bir de Adnan Yaman çıkmıştı ortaya. Bitmiyordu sorunlar ama yetmişti sanki artık...

1 Hafta Sonra

Adnan Yaman mevzusu üzerinden bir hafta geçmişti o bir hafta içerisinde Murat Bey'le iki defa karşılaşmış ama hiçbir ters durum olmamıştı. Ortada başka bir durum olduğunu düşünmeye başlamıştı ama ne olduğunu bir türlü çözemiyordu son bir haftadır kafası çok karışıktı.
Dizlerinde hissettiği ağırlık ile çıktı düşünce aleminden gözleri dizlerine kaydı bu adam ne ara gelmişti ve oda yetmiyor gibi dizlerinde yerini almıştı.

H: Rahat galiba.

A.R: Çokkk.

H: Kalksana kucağımdan fekeli!

Ali Rahmet omuzlarını kaldırarak cevap vermişti hiç istifini bozmadan daha da yerleşmişti yerine. Bu hareketi Hünkar'ın hoşuna mı gidiyor sinirlerini daha fazla mı zorluyor o da karar veremiyordu sadece çıkardığı düşünceler için teşekkür edebilirdi yorulmuştu çünkü beyni. Bir haftadır Ali Rahmet ile de çok konuşmadığı için her şeyi düşünmeye oldukça zamanı olmuştu . Yine de kızgınlığını, kırgınlığını geri de bırakamadı hala Büşra ile aynı evde olması iki ateşi de iyice harlıyordu.

H: Adam kalksana kucağımdan.

Hünkar'ın kararlı ve sert sesi etkilemiş olacak ki kalktı kucağından Ali Rahmet. Ama bu defa oda kırılmıştı bir defa bile dinlemeden vermişti Hünkar hükmünü. Belki yaptığı çok büyük bir hataydı ama Hünkar ne kadar yorulduysa o da bir o kadar yorulmuştu. Şimdi hayali bile zor olan kadın yanındayken beraber geçsin istiyordu her günü, her saati hatta her saniyesi... Ama bazı şeyler için istemek yetmiyordu galiba.
Hünkar kucağından kalktığı andan beri Ali Rahmet'in her hareketini incelemişti üzgündü, kırgındı ama en çok yorgundu hem de çok yorgun. Kıyamadı yine ona neler yaşamış olsalarda çok seviyordu bu adamı.

H: Neyin var senin?

Kafasını yerden kaldırıp burukça gülümsedi kadına.

A.R: Yorgunum.

Derinden bir nefes alıp yineledi cevabını.

A.R: Çok yorgunum. Dinlendirecek tek bir yer var ama oda beni istemiyor.

Gözlerini devirdi Hünkar sondaki imalı çıkan sözlere. Duymak istedi yine de daha çok gerçek derdinin ne olduğunu anlamaktı amacı.

H: Neresiymiş orası Fekeli Ağam. Sen işlerini tekliflerle halledersin aslında.

Hünkar'ın da ona verdiği nükteli cevap Hünkar'ın aksine Ali Rahmet'i güldürmüştü. Özellikle“ Fekeli Ağa" kısmı çok hoşuna gitmişti. Çapkınca bakmaya başlamıştı kadına üstelik ona doğru yaklaşmaya da başlamıştı. Ali Rahmet'in çapkın bakışları hiç hoşuna gitmemişti Hünkar'ın. Üstelik yaklaşıyor olması da gerginliğini artırıyordu.
Boynunda hissettiği nefesle kalbinin sesi salonu doldurmaya başlamıştı bile çoktan...Bu adama olan aşkı bir gün sonu olacaktı. Kalbinin bu kadar hızlı çarpması hiç iyiye işaret değildi.

A.R: Ben de seni seviyorum.

Boynuna bıraktığı masumane ama karşı tarafın nefesini kesen öpücükle geri çekildi.
Onun çekilmesiyle Hünkar'da tuttuğu nefesi geri bıraktı. Zorlansa da açtı zümrütlerini ona bakan simsiyah gözlerle karşılaştı anında. Neden bu kadar güzel bakıyordu ki şimdi bu adam.

AŞK ZAMANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin