Gülümsemenin gerçekten insana iyi gelen bir yanı vardı. Hele ki bu gülümsemeye neden olan sevdiğin ise yaşattığı hisler tarifsiz hale geliyordu. Yaşanılan an hiç bitmesin istiyordu insan son olmasın sonsuz olsun...
Hünkar ve Ali Rahmet birbirlerine takılarak bitirdiler yolu. Hiç ayrılmamış gibiydiler hiç ayrı günleri geçmemiş gibi.
A.R: Özlemişim.
Tek sözcük ancak yirmi yıl... Ne çok şeye özlem duyuyordu böyle. Ne kadar sıradan bir şeydi oysa sadece arabayla yolculuk yapmışlardı.
Aşk işte en sıradan şeye bile özlem duymaya mahkum kılıyordu bizi.Yaşarken bulutların üstünde olduğun kaybedince bulutların çekilmesiyle yere çakıldığın ikisinde de kalbinde inanılmaz duygular bıraktığı anlam verilemeyen bir his.
Kozan Kalesi bütün ihtişamıyla karşılamıştı her anına şahit olduğu sevdayı.
Ali Rahmet'in kapısını açmasıyla indi arabadan Hünkar. Ellerine ulaşan ellerle tebessümü büyüdü.
Yavaş adımlarla yürüdüler geçmişlerine. Attıkları her adımda bir mazi gelip yerleşiyordu gönüllerine. Ne çok anı biriktirmişlerdi böyle.Güzel anılar eşliğinde bitirdiler yolu. Yine birlikte el ele göz göze çıkmak nasip olmuştu bu kaleye. Oysa ne kadar imkansız görünüyordu ikisi içinde. Hayat ne garipti.
Alnına dokunan dudaklarla kapattı gözlerini Hünkar. Geldiğinden bu yana ilk defa bu kadar huzurlu ve mutlu hissediyordu. Ali Rahmet'in yüzüklerini saklaması yeniden parmağına takması... Gözlerini açtı yavaşça. Elini Ali Rahmet'in alyansına götürdü hala orda olduğuna bu anın hayal olmadığına inanmak istiyordu.
A.R: Kozan özlemiş seni Yaman Hanım. Bak ne güzel karşıladı seni.
Gülümsedi Hünkar.
H: Ben de onu özledim. Ama!
Hafif uzaklaştı adam kadından.
A.R: Ama!
H: Ama işte...
Anlamsız gözlerle bakıyordu Ali Rahmet Hünkar'a. Cesur tarafından kalkmış olan Hünkar hafif bir öpücük kondurdu Ali Rahmet'in dudaklarına. Sevdasının şahidinden utanacak değildi elbet.
H: Yanımdaki adamla. Sen olmadığın zaman bulunduğum konumun hiçbir önemi kalmıyor sadece sesler, insanlar değişiyor. Ben hep seninle olduğum anlarda yaşıyorum. Bedenim belki onların yanında oluyor ama ruhum... Ruhum, kalbim hep senin yanında.
Zümrüt gözlerden yine akmaya başlamıştı yaşlar. Kendini ifade etmek ifade etmeye çalışmak hele ki bunca yıl kendini hiç anlamayan insanlara bunu yapmak Hünkar'ı çok yıpratmıştı. “Seni sevmiyorum” demiş sesi kendine her defasında daha yüksek geri dönmüştü. “Ailemi özledim” demiş kendi varlığından şüphe edecek kadar yok sayılmıştı.
Şimdi yüzünde hissettiği elin sahibi... Anlatmaya kelime bulamıyordu kendi içinde... Tek bir kelime yeterdi belki de anlatmaya ruhuydu Ali Rahmet onun her an her saniye yanında taşıdığı ruhu..
H: Ben artık çok yoruldum Ali Rahmet. Ruhumla bedenimin ayrı olmasından çok yoruldum. Ben artık mücadele edemiyorum. Bedenim, ruhum, kalbim hep aynı yerde olsun istiyorum. Seninle, oğlumla, kızımla, sevdiklerimle...
Ben seni hep çok özledim Fekeli.Duyduğu ile ikisi de gözlerinden akan yaşlarla hafif kıkırdadı.
H:Hep çok özlüyorum. Ali Rahmet artık özlemin ağır geliyor. Sana duyduğum sevda ağır geliyor. Kalbim kaldırmıyor.
Yaşlandım sanırım artık...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ZAMANI
Fanfiction20 yıl... Çocuğun biri bağırıyordu dükkanının önünde Hünkâr Yaman geri dönmüş. Ses kulaklarında çınlamaya başladı Hünkâr Yaman geri dönmüş. Geri dönmüş. Gözleri karardı yanındaki kişiye döndü geri dönmüş. Oysaki onun geri dönüşünün hayatının başla...