Diğer Yarım

655 40 91
                                    

Afet ve çocukların ardından Büşra da çıkmıştı evden. Dün gece Ali Rahmet'le konuştuktan sonra Hünkar'a olan nefreti iyice artmıştı.

B: Her aşk bir gün mazi olur. Sizin ki de mazi olacak. Az kaldı çok az.

“En acı dermandır yıllar” Hünkar içinde Ali Rahmet içinde öyle olmuştu. Yıllar geçtikçe üzerinden acı da olsa unutulmuştu dünler. Yirmi yıl kolay değildi. Ancak kurulan hayaller işte onu üçü de unutamamıştı. Yaşanan acıları unutmak yaşanamayan hayalleri unutmaktan daha kolaydı...

Hünkar ve Ali Rahmet evde kimsenin olmamasını fırsat bilerek sarılmış oturuyordu. Hünkar kendi içerisinde yaptığı istişarede sevdasına yenilmiş inadı ve gururu onu terk etmişti. Hayallerini yaşamak istiyordu. Bir yirmi yılı daha var mıydı bilmiyordu, neler yaşayacak bilmiyordu... Bu kadar bilinmezin içerisinde bildiği tek bir şey vardı kollarında olduğu adamı seviyordu hem de çok seviyordu.

H: Ali Rahmet!

Ali Rahmet cevap vermek yerine Hünkar'ın yüzüne bakmayı tercih etmişti. Baktıkça derinleşen baktıkça aşık olunası...

“Gözden uzak olan gönüldende uzak olur” Bu sözü yerle bir ediyordu bu bakışlar. Yıllar geçmesine rağmen hiçbir zaman uzak olmamıştı gönülleri.

Ali Rahmet'in bakışları Hünkar'ı da etkilemişti ne zaman ciddi bir şey konuşacak olsa böyle bakıyor aklını başından alıyordu. Bütün vücuduna kalbi hükmediyordu. Sevmek çok sevmek her şeye herkese rağmen...

Kendisini toparlaması gerekiyordu ama. Güzel günler için vermesi gereken bir sınavı daha vardı.

Ayrıldı adamdan yavaşça.

H: Ali Rahmet konuşmamız gerekiyor.

Hünkar'ın bu ciddi hali Ali Rahmet'i de toparlamaya yetmişti.

A.R: Bu fotoğraf...

H: Bu fotoğraf yurt dışındaki evdeydi buraya nasıl geldi anlamıyorum?

Sesindeki telaş ve hüzün belli etmek istemediği duyguları ortaya çıkarıyordu.

A.R: Bu kişi hem oraya hem evime hatta odama girebiliyor öyle mi?

Ali Rahmet tesbihini sıkmaya başlamıştı.

Hünkar'ın ise aklında birkaç gün önce Masal'ın söyledikleri dönüyordu. Murat'ın odasında Adnan'ın resmini gördüm demişti. Dün gece de yukarıya çıkmıştı bir tabii odasına da girmiş olabilirdi. Anlamlandıramadığı Adnan ve Murat arasındaki bağdı. Adnan'la ilgili her şeyi bilirdi çevresinde Murat isimli hiç kimseyi hatırlamıyordu. Ali Rahmet'e bu durumu anlatsa nasıl tepki göstereceğini kestiremiyordu anlatmasa da ne yapacağını bilemiyordu.

Kadının halini fark etmişti adam. Yine bu dünya ile ilişkisini kesmişti Hünkar. İrkilmesin diye sakince omzuna dokundu.

A.R: Ne düşünüyorsun?

Sesi yeterince güven vericiydi. Anlat sen hallederiz diyordu. Bazı sözcükler dilden döküldüğünü anlatmaz daha derini vardır altında işte onu anladığın zaman bir bütünün iki parçası olmuşsun demektir. 

Hünkar anlıyordu Ali Rahmet'i. Geçen zamana rağmen o bütünün diğer yarısı olmayı başarmıştı.

H: Sana bir şey anlatmam lazım ama bana söz vereceksin.

Ali Rahmet anlamadım der gibi bakıyordu Hünkar'a.

H: Hiç öyle bakma Ali Rahmet söz vereceksin.

A.R: Hünkarrr!

H: İyi anlatmıyorum bende.

Kollarını birbirine bağlayarak geriye doğru yaslanmıştı Hünkar. Bu kadar inat edecek ne vardı sanki aslı başı bir söz verecekti oda onun için korkuyordu. Tekrar ayrı kalmak istemiyordu.

AŞK ZAMANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin