Ali Rahmet halâ yolda gidiyordu. Nereye sürdüğünü bilmeden. Hünkâr ise Ali Rahmet eğer ona inanmazsa ne yaparım diye düşünüyordu. Önceden ona ne söylese inanırdı. Ama aradan 20 yıl geçmişti. Ali Rahmet hala eski Ali Rahmet miydi? Ya da o eski Hünkâr... Yıllar ona çok acımasız davranmıştı. Ailesine kavuşmaya bu kadar yakınken tekrar kaybetmeyi göze alabilir miydi Ali Rahmet ona inanmazsa... Tekrar o karanlığa kendini hapsedebilir miydi? Yaşarken ölmeyi tekrar kabul eder miydi bir insan... Ama ya onu istemezse.. Aradan bir ömür geçmişti Ali Rahmet ya başkasına aşık olduysa... Nereden biliyordu halâ onu sevdiğini... Sadece o ağacın altında ağladı diye onu seviyor sayılmazdı ki... Belki de adını duyunca lanet etmek istemiş hatırası olduğu için bir şey diyememişti. Bunu kaldıramazdı işte... Ali Rahmet'in ona kızmasını ,bağırıp çağırmasını kaldırır ama ondan başkasını yüreğine almasını kaldıramazdı dayanazmadı buna... O Hünkar'ın son nefesiydi 20 yıl ona kavuşabilmek için ayakta durmuştu. Şimdi o yoksa gönlünde yaşamasının bir amacı olmazdı ki ... Korkuyordu bu kelimeyi duymaktan ölesiye korkuyordu. Seni değil başkasını seviyorum demesinden korkuyordu... Onu bu karanlık düşüncelerden sıyıran Ali Rahmet olmuştu. Sürmüş ve gitmek istemese de ağaçlarına gelmişti.
A.R: İn
Hünkâr bu hissiz sesden korkmuştu. Anlamıyordu ki onu ... Arabadan indiler. Ağaca doğru yürümeye başladılar. Hünkâr konuşmaya başlamadan önce o yemyeşil gözlerini Ali Rahmet'tin simsiyah gözlerine dikti. O an bütün korkusu geçmişti işte. 20 yıl sonra da gözlerinde kendisini görmüştü. 20 yıl sonra da o gözlerde sadece Hünkâr vardı. Yine onun gözlerine bakınca o siyah gözler baharı görüyordu. Gülümsedi.
A.R: Komik bir şey mi var ?
H: Gözlerin...
A.R: Ne olmuş gözlerime ?
H: Bahar gelmiş gibi baktı yine bana 20 yıl sonra...❤️Flaşbeck❤️
Ali Rahmet Hünkar'la ağaçlarına gelmiş Ali Rahmet'in atıyla geziyordu. Hünkâr önde kendisini Ali Rahmet'in göğsüne bırakmış gözlerini de kapatmış bu anın tadını çıkarıyordu. Ali Rahmet ise kafasını arada Hünkar'ın saçlarına götürüyor nefes aldığını hissediyordu...
A.R: Yaman Hanım inelim mi artık
H: İnelimAttan indiler , Ali Rahmet atını bir ağaca bağladı ve Hünkar'la kendi ağacına doğru yürümeye başladı.
Gelmişlerdi oraya. Burası onlarındı sadece onların yeriydi... Ali Rahmet'in Hünkar'a sevdasını haykırdığı , Hünkar'ın elini ilk tuttuğu , hatta onu ilk öptüğü yerdi burası... Burası onların aşkının en büyük şahidiydi. Oturdular sevdalarının en büyük şahidinin altına... Ali Rahmet Hünkar'ı göğsüne yasladı yine. Hünkâr ise şarkı mırıldanmaya başladı...H:
Yâr gidiyor musun?
Gitme; içimde bir korku var
Biliyor musun?
Böyle başlar ayrılıklarGel biraz; kokunu bırak
Baharımı al; soğuktur oralar
Ağlıyor musun?
Ağlama, hayırlar uğurlarGurbete giden döner mi dönmez mi?
Belli değil bilirim
Ben bir karaağaç gölgesi buldum
Cebimde ümitlerim
( Kubat- Karaağaç) ( Medyadan 6.55-8.03 aralığında şarkıyı VAHİDE PERÇİN'DEN DİNLEYEBİLİRSİNİZ )
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ZAMANI
Fanfic20 yıl... Çocuğun biri bağırıyordu dükkanının önünde Hünkâr Yaman geri dönmüş. Ses kulaklarında çınlamaya başladı Hünkâr Yaman geri dönmüş. Geri dönmüş. Gözleri karardı yanındaki kişiye döndü geri dönmüş. Oysaki onun geri dönüşünün hayatının başla...