Herkesin yavaş yavaş masaya toplanması ile kahvaltı faslı başlamıştı Fekeli konağında. Ali Rahmet başındaki ağrı ile hiçbir şey yiyemiyor sürekli düşünüyordu. Hünkâr bu duruma çok fazla kızmıştı. Gözlerini Hünkar'a çevirdi o sırada yemek yemediği fark ettiği andan beri Hünkar'da ona baktığı için topraklar yeşiline kavuşmuştu. Bu defa huzur vermemişti ama yağmurluydu, soğuktu, korkutucuydu...
Gözlerini kaçırdı Hünkâr'dan anlamıştı kızgın olmaktan ziyade kırgındı ama kendisini anlatmasına da izin vermiyordu ki. Bir konu daha vardı beynini kurcalayan bunu Hünkar'a kim söylemişti. Olayı Afet, Büşra ve kendinden başka bilen yoktu. Afet asla Hünkâr üzülmesin diye böyle bir şeyi dile getirmezdi kendisine nasıl tepki verdiğini çok iyi hatırlıyordu. Kendi de söylemediğine göre tek bir seçenek kalıyordu geriye...
“Neden” bu sorunun beyninde dönmesi onu çok zorluyordu. “Neden”.
Hem o kadar düşünmesi hem de gece dışarda uyuması ile başının ağrısı iyice artmıştı biraz daha masada oturursa iyi şeyler olmayacaktı.A.R: Afiyet olsun size. Ben biraz çıkıp uzanacağım.
Yüzünü Yılmaz'a çevirdi.
A.R: Sen benim yerime bugün katıl toplantıya Murat Bey'de orda olacak zaten siz halledersiniz.
Yılmaz babasının bu haline şaşırmıştı uzun zamandır yani daha doğru bir ifadeyle annesi geldiğinden beri hiç bu halde görmemişti babasını. Yorgun görünüyordu çok yorgun.
Y: Tamam baba da sen iyi misin?
Sesi oldukça endişeli çıkmıştı.
A.R: İyiyim oğlum. Biraz başım ağrıyor sadece.
Masal'da masaya oturduğu anda bir şeyler olduğunu anlamıştı annesi de oldukça kötü görünüyordu ne kadar iyi görünmeye çalışsada. Biliyordu onun bu hallerini Adnan Yaman evdeyken hep bu yüz ifadesi ile dolaşırdı annesi. İçinde fırtınalar kopar ama yüzünde mimik oynamazdı. Ama sonrası...
Sonrası hiç iyi değildi aynı şeyleri tekrar görmek istemiyordu.
Annesini iyi eden şeyde belliydi.
Onun iyi olması için önce babası iyi olmalıydı. Ayağa kalkıp sıkıca sarıldı babasına.M: İyi misin babacım?
Bu görüntü herkes için çok şaşırtıcı çok güzel bir görüntüydü. Masal geldiğinden beri babasına ilk kez bu kadar yakın olmuştu. Sanırım biraz çekiniyordu ondan hiç babalık görmemişti ki.
Masal sarıldığı anda biraz pişmanlık yaşamıştı babası hâlâ sarmamıştı çünkü onu.
Ali Rahmet ise bir çocuğu daha olduğunu şimdi iyice kavramıştı Masal'ın geldiğinden beri ondan çekindiğinin farkındaydı kendi gelsin, kendi alışsın istemişti. Kalbine yayılan huzur yüzüne tebessüm olarak yansıdı.Sıkıca sardı kızını. Saçlarından öperken düşen gözyaşına engel olamamıştı.
Masal babası onu sardığı anda hissettiği duygulara anlam verememişti. Nasıl bir histi bu ne annesine sarılmaya benziyordu ne arkadaşına ne abisine...
Daha da sıkı sardı babasını anlamaya çalışıyordu bu hissin ne olduğunu. Zamanı gelince öğrenecekti ama bu hissin güven olduğunu, cesaret olduğunu, her şeye bedel olduğunu...Ali Rahmet sesinin titremesine engel olmadan kızını yanıtladı.
A.R: İyiyim kızım.
Hünkâr gördüğü resmin mutluluğunu öyle güzel yaşıyordu ki şuan hiçbir şey umrumda değildi Masal'ın bu hali her şeye değerdi.
Boynunda hissettiği ellerle yüzünü çevirdi oğlu da sımsıkı onu sarmıştı. Yüzündeki kocaman gülücükle oğlunun yanağını öpüp tuttu boynundaki elleri.
Gözleri Büşra'yı bulduğu anda yüzündeki gülümseme iyice artmıştı. Bu kadın yüzünden ailesinden yeterince uzak kalmıştı Ali Rahmet'i dinlemeliydi.
“Umarım mantıklı bir açıklaman vardır Fekeli yoksa elimden çekeceğin var." Diye geçirdi içinden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ZAMANI
Fanfic20 yıl... Çocuğun biri bağırıyordu dükkanının önünde Hünkâr Yaman geri dönmüş. Ses kulaklarında çınlamaya başladı Hünkâr Yaman geri dönmüş. Geri dönmüş. Gözleri karardı yanındaki kişiye döndü geri dönmüş. Oysaki onun geri dönüşünün hayatının başla...