HAYALETLERİN ANILARI

29 2 0
                                    

Siluetler çifter çifter hızla ormanla duvar arasındaki açıklığı geçiyordu. Ne sessizlikleri ve ne de yarı saydam görünmezlikleri normaldi, arkalarındaki büyü desteği onları böyle yarı görünür ve sessiz yapmıştı. Açıklığı geçen ilk iki çift hemen ana kapılara ulaştı. Temiz işaretini vererek şehrin ana kapılarının büyük gölgelerinde kayboldu. Diğerleri de onları dikkatle ver gergince izledi. Gece'nin dürbünün ardındaki gözleri yine renk değiştirmiş, belli belirsiz bir köz ışıltısıyla parlıyordu. Yine ısı tayflarıyla görmeye başlamıştı. Yasak Şehre dönmeden önce kendisine zorla yüklenen tüm mutasyon özelliklerini ortaya çıkarmaya çalışmış, bulabildiklerine olan hakimiyetini kazanmış, neredeyse ustalaşmıştı. İkinci grup ormandan duvara doğru koşarken işaret parmağını tetiğin üst kısmındaki panele koyarak esnetti ancak ne nöbetçi kulelerinde hareket vardı, ve şehirden tek bir ses geliyordu.

Bu sessizlik onu ateş edilmesinden daha çok rahatsız etti. En son büyücüler kapının arkasında kaybolduğunda sıra nişancılara geldiğinde Noyan bir büyü emri fısıldadı ve etrafında Gece'nin şaşkın bakışlarıyla siyah, dumana benzeri, yarı saydam gölgeler dolanmaya başladı. Bu gölgeler bir tül gibi onu sardığında Levent ve Bülent'in görünmezlik büyüsü kadar etkin bir şey olduğunu anlayan Gece kaşlarını kaldırarak, "Fiyakalı bir şeymiş..." dedi. Noyan sessizce açıklığa çıktığında gölgeler renk değiştirdi ve beyazlaştı. Gece ukala bir sırıtışla, "Çok fiyakalı..." diye mırıldandı.

Büyük ve kalın metal parçaların birbirine kaynatılarak yapıldığı kapının ağzına onları bekleyen ve gerekirse korumak için hazır bekleyen iki Gölgeyi geçtiklerinde karanlıkta kalmış şehre tedirgince baktılar. Gece sessizce başını iki yana salladı.

Ateş ve Bülent, Şehir Merkezindeki Valiliğe gitme taraftarıydı. Yanlarına aldıkları iki kolcuyla birlikte şehir merkezine doğru ilerliyorlardı.

Noyan ve Denizhan yanlarına aldıkları üç kolcuyla hastaneyi kontrol etmeye karar vermişti. Geri kalanları kapılarda onları bekleyecek, keşif raporuna göre ilerleyeceklerdi. Keşif timleri ilerlemeye başlayalı on dakikadan fazla oluyordu.

Gece onlarında uzaklaştığı iki ana yola bakıp, tedirgince beklerken yanına Sean geldi. Büyücüler tıpkı Gece gibi bu şehirden hiç hoşlanmamışlardı. Sean etrafına tedirgince bakarak, "Gece, burada büyük bir problem var..." derken Levent araya girerek, "Birader, sen de hissediyor olmasın. Bütün şehir boş, ya göç etmişler, ya da kaçmışlar..." derken Sean, "Muhtemelen nedenleri de iyiydi. Bizde buradan gidelim," dedi. İkisi de deminden beri bunu konuşuyordu, Şövalyelerin bunu gurur meselesi yapacaklarını biliyorlardı ama Noyan ve Gece'yi ikna ederlerse başları düzeltemeyecekleri kadar belaya girmeden önce buradan çıkabilirlerdi. İkisi de huzursuzdu, büyücülerin sahip olduğu zekanın altında, dibinde kalan, fazla dikkate almadıkları, ham kalmış iç güdüleri onları bu şehirden çıkmaları, sokaklardan uzak durmaları için uyarıyor, onlara yakarıyor, onlara yalvarıyordu. Bu şehirdeki her nasıl bir lanetse onunla yüzleşmelerine gerek yoktu.

Kolcu onları dinliyordu ama onlara bakmıyordu, yalnızca başını sallıyor ve etrafına bakıyordu. Aynı şeyler her neyse Gece'yi de rahatsız etmişti. Nişancı silahını sırtına yerleştirmiş AK47'sine geçmişti. Büyücüleri başıyla onaylarken bir an gözünün takıldığı nöbetçi kulelerine dikkat etti. Sean ve Levent'in hala konuşan sesleri uzaklaşıp, muğlaklaştı. Kulelerde ağır silahlar vardı.

Ya tek bir 50 kalibrelik makineli tüfek yada iki tane 7.62 makineli tüfek bulunuyordu.

Gece rahatsızca kendi çevresinde dönerek onlara bakmaya devam etti. Buydu. Onu rahatsız eden şey kulelerdi... iyi de neden?

"Siktir..." diye hırladı.

Kuleler onu rahatsız ediyordu çünkü; silahları dışarıya değil içeriye dönüktü. Gece dişlerinin arasından küfretti. Geriye kalan kolculara parmağıyla kuleleri göstererek. "Silahların başına geçin!" derken Noyanların gittiği yöne doğru koşarak omzundaki telsizini çalıştırdı. Bu sırada, "Şehirliler buradan hiç çıkmamış olabilirler..." diyordu.

KIŞ ÇAĞI SERİSİ / YENİ VERSİYONUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin