Kalemini parmağında çevirirken aynı zamanda saati kontrol ediyordu. Sakusa birazdan burada olacaktı ve belki dersten sonra konuşacaklardı..
Üstündeki gömleğin onu ne kadar seksi gösterdiğinin farkındaymış gibi bir özgüvenle yürümesi Atsumu'nun dudağını dişlemesine neden olmuştu. Aklı karışık olmasına rağmen yüzünü gördüğü an hepsi geçmişti sanki.
Beş saniyede bir yüzüne bakmak zorunda kaldığı için hiç mutlu değildi şu an. Göz göze geldiklerinde eli titriyordu. Bu yüzden çalışması mahvolursa kesinlikle çıldırırdı.
Ara verene kadar üç saat geçmiş gibi hissetmişti ve sonunda atölyeden çıkabileceği için mutluydu. Sakusa'ya bakmadan hızlıca yanından geçerek gittiğinde bunu utandığı için yaptığını düşünerek gülmüştü çocuk.
On dakikayı koridorda dikilerek geçirdiği için kendini salak gibi hissediyordu. Ne diye kaçıyordu ki ondan? Karşı karşıya geldiklerinde konuşmak istemediğini söyleyip sıyrılabilirdi nasıl olsa.
Bu sefer gözlerini kaçırmamıştı yüzüne bakarken. Bunu yaptığında düzgün çizemiyordu ve sırf aklı karışık diye bir risk alıp çalışmasını kötü yapamazdı.
Atsumu tuvale bakmak zorunda olmasa tüm ders birbirlerine bakıyor olurlardı. Sakusa çocukta garip bir şey olduğunu düşündüğü için bakarak anlamaya çalışmıştı biraz da olsa.
Sakusa'nın burada olacağı iki ders kalmıştı. İki ders sonra hiçbir bağlantıları kalmayacaktı ve isterse ona yazmazdı da.
'Çok mu abartıyorum acaba?' diye düşünmeden edemedi eşyalarını toplarken. Cidden abarttığı kadar kötü değildi Sakusa. Neden bu kadar alınganlık yaptığını kendisi de anlayamıyordu şu an.
Kapıdan çıkmadan önce çocuğun giyindiği yere dönmüştü. Bekleyip de onunla konuşmak istese de aynı zamanda kaçmak mantıklı geliyordu nedenini bilmediği şekilde.
Sakusa kapıyı açtığı an irkilerek baktı ona. Dalmıştı ve artık karar verecek bir şeyi yoktu.
"Atsumu?"
"Şey, selam."
"Beni mi bekliyordun?"
"Aslında hayır ama...Dışarıda biraz oturmak ister misin?" Kelimeler ağzından çıktıktan sonra içten içe kızdı kendine. Ne diye böyle bir şey sormuştu ki?
"Üzgünüm, şimdi olmaz. Gitmem gereken iki dersim var."
"Oh, şey peki." diye mırıldanırken Sakusa devam etmişti. "Ama onlardan sonra olur. Sen ne zaman boşsun?"
"Üç dersim var. Beklerim dersen-"
"Bekleyebilirim." Doğrusu bekleyeceğini düşünmediği için biraz şaşırmıştı.
"Tamam o zaman, sonra görüşürüz."
"Görüşürüz." Koşar adımlarla atölyeden ayrıldığında Sakusa hafifçe gülümseyip elini sigara paketine atmıştı hemen. Atsumu'dan ilk başta hiç hoşlanmamış olsa da şimdi biraz sevimli bulduğunu inkar edemiyordu.
"Cidden boşu boşuna endişeleniyorum. Kaba veya umursamaz falan değil ki!" diye söylenirken telefonunu çıkarıp rehbere girerek Suna'nın adına tıklamıştı. Olaya onun da düzgün bakabilmesi için her şeyi anlatması gerekiyordu nasılsa..
Salak A*sumu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
model || SakuAtsu
Fanfiction"Bize mankenlik yapacak kişi, Sakusa Kiyoomi. Çalışmamız bitene kadar bizimle olacak." İçerik uyarısı!!: Smut ve küfür içerir