"Offf! Bu ders yüzüne başlamam lazım." diye homurdanırken o kadar süre yüzüne nasıl bakacağını düşünmüştü. Sakusa da ona bakarsa utançtan geberirdi çünkü.
"Oha! Ne kadar detaylı yapmışsın!" Geçen gün Sakusa'yla alakalı konuşan kızlardan biri demişti bunu yerine geçerken. Atsumu bayık bakışlarını ona çevirip "olması gereken bu değil mi?" diye iğneleyici şekilde konuştu.
"Ah, tabii öyle ama pek kolay değil bunu yapmak." derken utançla gülümsemesiyle kaşlarını çattı çocuk. "Neden?"
"O kadar çok bakmak sana da garip gelmiyor mu?"
"Oh- Geliyor tabii."
Kız başka bir şey demeden yerine oturduğunda Atsumu başını onun aksi tarafa çevirip dil çıkarmıştı. 'Utanıyor bir de, aptal.' diye de geçirdi içinden aynı zamanda.
Dersin başlamasına 5 dakika vardı. Tuvalete gitmesi gerektiği için aceleyle çıkıp lavaboya ilerlemeye başladı.
İçeri girdiği an Sakusa'yı görmesiyle nefesini tutmuş, onun durduğu pisuvarın iki yanındakine geçmişti. Sakusa da onu görünce -her ne kadar maskeden görünmüyor olsa da- hafifçe gülümseyip "selam." demişti.
"Selam."
Çocuğa bakmaktan kaçınırken aklına takılmış olan soruyu sormak için bakmama işini sonraya ertelemeye karar verip konuştu.
"Sakusa."
"Hm?"
"Bir şey soracağım."
"Sor."
"İnsanların arasında öyle oturuyorsun da, kalkacak diye korkmuyor musun hiç?" diye merakla sormasıyla Sakusa'dan bir gülme sesi gelmişti.
"Öyle kolay kalkmıyor benimki, seninkinin aksine." İmayla söylediği şey Atsumu'nun yüzünü anında kızartmış ve kaşlarını çatmasına sebep olmuştu.
"Bunu nereden çıkardın?"
"Belli oluyor."
"Hassiktir." diye mırıldanınca Sakusa tekrardan gülüp fermuarını çekmişti. "Merak etme, dikkatli bakmayan fark etmez." Arkasından geçtiği için nefesini tutmuş, dudaklarını birbirine bastırmıştı utandığı için.
"Lan bir dakika, sen benimkini mi dikizliyorsun?"
"Yoo. Ne münasebet-" Tam gülecekken kolu Atsumu tarafından tutulduğu için kaşlarını çatıp arkasını dönmüştü.
"Dalga geçme benimle."
"Ne kadar çabuk değişiyor ruh halin."
"Konuyu da değiştirme."
"İyi. Baktım Atsumu."
"Niye amına koyayım?"
"Ne niye? Sen benimkini dikizlerken iyi."
"Aynı şey mi? Bak benden hoşlanmadığını söyledikten sonra böyle yapman-" Sakusa bir anda yüzüne yaklaştığı için cümlesine devam edememiş ve sertçe yutkunmuştu.
"Çok konuşuyorsun Atsumu." Mırıldanmasına rağmen erkeksi çıkan sesi çocuğun kalbinin hızlanmasına neden olmuştu. Gözlerini kırpıştırıp etkisinden çıkmaya çalışarak konuştu. "Beğenmiyorsan buyur, kapı orada."
Sakusa cümlesinin ardından güldüğünde dudağını dişledi. Komik bir şey dediğini sanmıyordu açıkçası.
"Çıkışta bir şeyler yapalım." Geri çekinirken hiçbir şey olmamış gibi böyle bir teklifte bulunmuştu.
"Ne gibi?"
"İstersen eve atarım seni." Yine dalga geçme moduna girdiğinde Atsumu gözlerini devirip yanından geçmişti.
"Derse geç kalıyoruz." Yanaklarının kızardığını gizlemeye çalıştığı için başı öne eğikti ellerini yıkarken. İşi bitince sanki hiç karşılaşmamışlar gibi yapıp çocuğu geride bırakarak atölyeye ilerlemişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Alakasız ama okuyan okumayan herkes bunu görsün istedim O KADAR TATLI Kİ
