"Ben yatıyorum, iyi geceler size. Çok ses yapmayın." İmalı şekilde söylediği şeyle Atsumu gözlerini kaçırıp "iyi geceler." diye yanıtlarken Sakusa hiç umursamamış halde cevap vermişti.
"Biz de mi yatsak?"
"Uyanalı üç saat oldu."
"Olsun. Uykumu alamadım işte."
"Burada uyu. Ben yatağa taşırım seni." dediğinde Atsumu hafifçe gülümseyip gözlerini kapattı. Sakusa'nın göğsü fazla rahattı zaten, o yüzden uyumak zor olmayacaktı.
Henüz 15 dakika geçmiş olmasına rağmen Atsumu'nun hafif horultusunu duyuyordu Sakusa. Başını hafifçe eğip çocuğun yüzüne baktığında istemsizce gülümsedi. Cidden, gözüne öyle güzel geliyordu ki..
Onu yatağa taşıyacağını söylese de üşendiği için yapmamış, televizyonu kapattıktan sonra elini başının altına koyarak sesli bir nefes vermişti.
Çocuğun bugün dediği şeyleri düşünmeye başladı istemsizce. Böyle davrandığının farkında bile değildi ama Atsumu kafasına takıp üzülmüştü ve unuttuğunu söylese de uzun bir süre içinde tutmuştu.
Elini sarı saçlarından geçirirken "üzgünüm." diye mırıldandı. "Tutarsız biri olduğumun farkındayım, umarım seni bir daha bu şekilde incitmem."
"Hassiktir!" Duyduğu bağırış sesi yüzünden korkuyla gözlerini açtığında Atsumu'nun kucağında değil, yerde olduğunu görmesiyle "düştün mü?" diye mırıldanmıştı uykulu sesiyle. Çocuk kalkarken "evet, acıdı." diye sızlandığında istemsizce güldü Sakusa.
"Madem uyandın.." Gerindikten sonra devam etti cümlesine. "Odaya gidelim."
.
"Hey." Dudaklarını yanağına bastırıp tekrar "hey." dedikten sonra hiçbir tepki gelmediği için oflayıp hafifçe doğrulduktan sonra elini çocuğun saçlarına götürdü. Fazla yımuşaklardı, bu yüzden onlara dokunmayı çok seviyordu.
"Atsumu?" Çocuk saçlarında hissettiği eller sayesinde gözlerini aralayıp mırıldanınca Atsumu "günaydın." diye yanıtladı onu.
"Günaydın. Saat kaç?"
"8. Benim dersim yok ama belki senin vardır diye uyandırdım." Sakusa gerindikten sonra başını salladı. "Evet var."
O yataktan kalkıp lavaboya ilerlerken Atsumu telefonu eline alıp bir şarkı açtıktan sonra yatağa bıraktı sırtını.
Sakusa odaya geri döndüğünde giyinmek için dolabının karşısına geçmiş, o sırada yatmaya devam eden sevgilisine de bir saniyeliğine bakmıştı. "Seni bırakmamı ister misin?"
"O zaman geç kalmaz mısın?"
"Kalmam."
"Tamam. Ne giyeceksin?"
"Bunları." derken siyah bir pantolon ve siyah bir gömleği gösterdi.
"Ciddi misin?"
"Evet. Niye?"
"Onun içinde nasıl görüneceğinin farkında mısın?" dediğinde Sakusa hafifçe gülümsedi. "Kıskançlık yapma."
"Yaparım bana ne! Etrafta böyle gezersen herkes sana bakar. Gerçi normalde de bakıyorlar zaten ama.."
"Bakarlarsa baksınlar. Ben onlara bakmadığım sürece sıkıntı yok." Atsumu sesli bir nefes verip "doğru." diye mırıldandıktan kaşlarını çattı. "Kimseye bakmıyorsun değil mi lan?!" Sakusa gülerek tişörtünü çıkarırken "bakmıyorum Atsumu." diye yanıtlamıştı onu.
"İyi. Bakarsan ölürsün."
"Sen hep bu kadar kıskanç mıydın?"
"Niye beğenmedin mi?"
"Öyle bir şey demedim."
"İyi."
Sakusa giyinirken Atsumu lavaboya gitmiş, sonra ikisi de odadan çıkmıştı. Ayakkabılarını giyerken sevgilisini tekrardan süzdü Atsumu. "Lan cidden aşırı yakışıklısın. Çok kıskandım, ağlayacağım."
"Abartma."
"Alçakgönüllü olmaya çalışma, öyle olduğunu sen de biliyorsun." dediğinde Sakusa hafifçe gülmekle yetinmişti.
"Akşam dışarı mı çıksak?"
"Halletmem gereken bir proje var. Erteleyip duruyordum zaten."
"Oh tamam. Başka zaman çıkarız."
"Hı hı."
Atsumu çok haklısın koçum kim olsa kıskanır
ŞİMDİ OKUDUĞUN
model || SakuAtsu
Fanfiction"Bize mankenlik yapacak kişi, Sakusa Kiyoomi. Çalışmamız bitene kadar bizimle olacak." İçerik uyarısı!!: Smut ve küfür içerir