Atölyeye ilerlerken heyecanlıydı Atsumu. Bugün Sakusa'yı tekrardan görebilecekti nasıl olsa. Aradan sadece bir gün geçmiş olsa da sabırsızdı bunun için.
Eşyalarını çıkardıktan sonra telefonu alıp gelmelerini beklemeye başladı. O sırada aklına Sakusa'nın onun adını bildiği gelmişti. Belki hocaya sorup kim olduğunu öğrenmişti bile.
Kapı açılınca nefesini tuttu. Şu an onun kendisini tanıyor olduğu düşüncesi biraz gerici olmuştu doğrusu. Göz göze geleceklerini düşünse de Sakusa hiçbir yere bakmadan üstünü çıkarmaya gitmişti.
Geldiğinde ise tabureye otururken herkesin üzerinde gezdirmişti gözlerini. Atsumu'yla sadece bir saniye göz göze gelmiş olmalarına rağmen bu, çocuğun heyecanlanmasına neden olmuştu.
'Odaklansana Atsumu!' diye kızdı kendine. Vücudunu detaylandırması gerekirken gözü sürekli orasına kayıyordu. O kadar yeri açık olmasına rağmen kapalı olan tek yere odaklanması çok sinir bozucuydu.
Sakusa'yla yine göz göze gelince eli titremiş, yanlış bir şey çizmesine neden olmuştu. Oflayarak silgisine uzandı. O sırada yine bakmıştı çocuğa istemsizce.
Uzun bir süre geçmesinin ardından ara vermişlerdi. Bazıları sınıftan çıkarken Sakusa giyinmeye üşendiği için telefonunu alıp sandalyede oturmaya devam etmişti. Atsumu da öyle..
Sınıfta kalan iki erkek vardı Sakusa'nın dışında ve diğer çocuk telefonla konuşuyordu. Yani o sırada -kızları saymazsak- Sakusa'yla ilgilenen tek kişi Atsumu'ydu.
Bakışların rahatsız edici
Ha
Ne
Bazen dik dik bakıyorsun ve bu rahatsız ediyor
Üzgünüm
Lan utandım
Yazdığı son şeyden sonra bir anda ayağa kalkıp kapıya ilerlemişti çünkü cidden çok utanmıştı. Dik dik bakmamaya çalışıyordu aslında, ama başarılı olamamıştı belli ki.
"Siktir ya! Şimdi kesin kızarırım içeri girince."
Koridorda bir ileri bir geri yürürken hocanın sınıfa doğru geldiğini görmüş, oflayarak içeri girmek zorunda kalmıştı. Gözlerini Sakusa'dan kaçırmayı denese de bunu da yapamamış, göz göze gelmeleriyle çok daha fazla utanmıştı.
"Kızarırsanız sizi gebertirim." diye mırıldanıp yanaklarına vurdu ve yerine oturdu. Bunu yapsa da kızaracaklarını biliyordu gerçi.
Sakusa'nın bakışlarını üzerinde hissederken odaklanmak aşırı zorlaştığı için bugün yapabileceğini düşündüğü şeylerin yarısını anca yapabilmişti ve dersin bitmesine 10 dakika kalmıştı. Her ders böyle olursa çalışmayı yetiştiremez ve geçerli bir not alamazdı.
Kalan 10 dakika da geçtiğinde sesli bir nefes vererek eşyalarını toplamaya başlamıştı. O sırada Sakusa da giyinmeye gittiği için onu bir daha görmeden buradan gidebileceği için sevinmişti.
Atölyeden hızla uzaklaşırken Osamu'yu arayıp kulağına dayamıştı telefonu. Birkaç çalıştan sonra reddedildiğinde kaşlarını çatıp farkında olmadan durmuştu.
Açsana lan
Dersteyim
Ne zaman bitiyor
15 dk kaldı
Tamam
Bana limonata ısmarlaman lazım
Lazım?
Git kendin alsana
Olmaz
Sakinleşmeliyim
Bu da ancak beleş limonata içince olur
Aptal
Otur bekle beni
Tamam
Telefonu cebine sıkıştırırken yanından bir saniye önce geçmiş olan Sakusa'yı fark edip derin bir nefes almıştı. Yürümek için onun geçmesini beklerken çocuk bir saniyeliğine arkasına dönüp bakmıştı. Atsumu'nun gözlerini kaçıramayacağı kadar kısa bir bakışma olsa da uzun gibi gelmişti.
Sakusa maskesinden dolayı belli olmayan hafif gülümsemesiyle yürümeye devam etmişti. Çocuğun utanması onu eğlendirmişti doğrusu.
O uzaklaştıktan sonra kafeteryaya gidip Osamu'yu beklemeden bir limonata söylemişti. Gelince öderdi nasıl olsa..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
model || SakuAtsu
Fanfiction"Bize mankenlik yapacak kişi, Sakusa Kiyoomi. Çalışmamız bitene kadar bizimle olacak." İçerik uyarısı!!: Smut ve küfür içerir