Crazy Fantasy ~ Vmin

4. İlacıM

Bölüm uyarı (!) içermektedir. İyi okumalar...

"Hainler sizi." diye söylendi hiçbir bildirim olmayan ekrana bakarken. Ne Yoongi'den ne de Jungkook'tan bir mesaj veya bir arama yoktu. Jungkook çalışanlardan bilgi almış olmalıydı. Yine de aramaları gerekmez miydi? Evine geldiği adam bir katil olabilirdi, bir saldırgan olması da oldukça mümkündü. Başına gelebileceklerden hiç endişelenmeyen hayırsız arkadaşlarına homurdanmakla meşgul olduğundan salona giren bedeni fark etmemişti.

"Hey, ne konuşuyorsun öyle kendi kendine?" İrkildi Taehyung'un sesini duyunca. Elinde bir bardak suyla dikilen alfaya baktı.

"Ah, hiçbir şey. O nedir?" Taehyung suyu uzatıp diğer avcunu Jimin'in önünde açmıştı. Küçük sarı hapı görünce gözlerini yeniden ona çevirdi oturan çocuk. "İlaç mı?"

"Evet. Yani almam gerekiyor dedin, o yüzden getirdim işte." Jimin şaşkın bakışlarla hapı almış, suyla birlikte midesine göndermişti.

Olay birkaç dakika önce gerçekleşmişti aslında. Taehyung onu öpmek için eğildiğinde Jimin onun omegası olup olamayacağını sormuştu birdenbire. Alfa bu duyduğuyla birden gerilemişti. Jimin'den salonda beklemesini isteyip içeri gitmişti. İlaç almaya gittiğini yeni idrak ediyordu kısa boylu. Karısını bile omegası yapmamış bir adamın tanıştıkları gece kendisini ısırmasını bekleyemezdi tabi ki ancak ne dediğinin bile farkında değildi ki. Tamamen onun büyüsü altındaydı, bedeni Taehyung'u isterken ağzından çıkan kelimeleri duyamazdı. Vücudu normalleştiğinde başını arkaya atarak derin bir nefes aldı.

"İyi misin?" dedi Taehyung, sesi tereddütlüydü. Jimin başıyla onaylamakla yetinmişti. Elinin tutulduğunu hissetti. "Daha iyiysen uyumak ister misin? Saat oldukça geç, yarın çalışmam gerekiyor ve seni sabah okula bırakacağım."

"Ben yurda gitsem daha iyi olacak sanırım." dedi Jimin elini ondan kurtarıp dış kapıya yönelirken. Taehyung bu sefer daha sıkı kavramıştı küçük parmakları.

"Bu saatte yurda girmen imkansız, inat etme. Gel hadi." Jimin bakışlarını ısrarla ona çevirmediğinde belinden kavrayıp kendine çekti kısa bedeni. "Omega olduğunu sence de çok sık unutmuyor musun?"

"Senin alfa olduğunu unutman kadar sık olmadığına eminim." Taehyung ne söyleyeceğine dair merakını belirtecek şekilde kaşlarını kaldırdı. Jimin konuşmaya devam etti cevap almamanın cesaretiyle. "Beni altına alman için en uygun zamandaydık, farkında mısın? Bunun yerine gidip bana ilaç getirdin."

"Seni altıma almamı mı istiyorsun? Gerçekten istediğin bu mu?" Tehditkar ses tonu Jimin'i tereddüde düşüremezdi. Bunu beklemiyor muydu zaten onu gördüğü andan beri?

"Evet, bu." Cevabını verdiği an dudaklarına yapışan Taehyung sendelemesine sebep oldu. Belinden sıkıca kavranmış, uzun boylunun bedeniyle bütünleşmişti. Ona karşılık verirken bir omega çekingenliğinde olmayışı Taehyung'u afallattı. Öpüşmeyi kendi istediği şekilde yürütmek için oldukça kararlıydı Jimin.

"Gel." diye mırıldandı Taehyung dudaklarından bir anlığına ayrıldığında.

Onu bacaklarından tutup kucağına almış, yatak odasına giden koridorda duvara yaslamıştı. Jimin'in tiz sesiyle ağzından kaçırdığı inlemeler Taehyung'u bir an önce yatağa gitmeye yönlendiriyordu. Omeganın sırtının duvardan sonraki durağı yumuşak saten yatak örtüsü olmuştu. İlacın kanında hareketini hissediyordu ve içtiği ilacı içinde yok edememesi berbat bir durumdu. İlaç etkisini göstermeye başladı. İstekliydi, inanılmaz istekliydi üstelik ama bedeni hareket etmekte direniyordu.

"Of." dedi, sesi oldukça kısıktı ancak Taehyung bunu duyup boynundaki yerinden doğrulmuştu.

"Ne oldu?" Elini altındaki omeganın yanağına sürttü. Jimin parmağını boğazına soksa ilacı bünyesinden atıp atamayacağını düşünüyordu o sırada. "Jimin? Bir sorun mu var? Bunu istiyorsun sanıyordum."