36. JimiM

656 80 35
                                    

İyi okumalar...


"Jimin? İyi misin bebeğim? Bir yerine bir şey oldu mu?" Başını hızlı hızlı iki yana salladı Jimin cam kırıklarını toplamak için yere çökerken. Duymamış gibi yapmalıydı, evet kesinlikle bunu yapmak zorundaydı. Bu yüzden onu engellemeye çalışan ve bedenini dikkatle inceleyen Taehyung'a çevirdi gözlerini.

"İyiyim, iyiyim aşkım. Ya aptal halı yüzünden takıldım. Ben dengemi koruyayım derken bardaklar düştü. Taehyung kaldıralım şu gerizekalı halıyı ne olur ya." Sonlara doğru gayet masum, hatta dökülen biralardan dolayı kurban bile sayılabilecek halıyı suçlamakta tereddüt etmemişti. Yere serili parça kendini savunacak değildi sonuçta.

"Tamam, kaldıralım. Sen salona geç hadi. Ben toplarım buraları. Hadi güzelim. Salona geçin. Daha bira vardı mutfakta, yenisini alırız. Dert etme." Jungkook'un işaret parmağı mutfağı gösterdi.

"Ben getireyim biraları, şimdi Jimin yine döker falan." Jimin arkadaşının iğneleyici konuşmasına göz devirdi. Ellerini banyoda yıkamış, ardından salonda oturan Yoongi'nin yanına geçmişti. Taehyung hala bardak parçalarını tepsiye toplamakla meşguldü.

"Gi sen duydun mu?" Fısıltısı arkadaşını irkiltti. Onun aralık mutfak kapısından bardaklara bira dolduran Jungkook'u izlediğini sonradan fark etti kumral olan. "Lan, cevap versene bana. Sanki hiç görmüyorsun sevgilini."

"Teklifi mi diyorsun? Duydum evet ama çaktırma sakın. Yazık adama, sürpriz yapacaktı belli ki." Jimin elini ağzına götürüp fermuar çeker gibi yaptı.

"Yok yok. Söylemem canım, neden hevesini kırayım sevgilimin? Of, nasıl koşturdu gördün mü? Yiyeceğim bu adamı cidden." Yoongi'nin yüzü buruştu.

"Lütfen biz evden gittikten sonra ye neresini yiyeceksen. Sizin sevişme seslerinizi bir kez daha dinleyemem." Arkadaşının sinirli suratı yüklendiğinde Jungkook elinde biralarla salona girmişti.

"Oo, Jiminssi sinirlenmiş. Kim sinirlendirdi sarı civcivi? Tae hyung, koş sevgilin birazdan dinamit gibi patlayacak." Taehyung yeni yıkadığı elleriyle yanlarına ulaştı. Doğrudan Jimin'e yönelmişti.

"Kırıkları topladım, halıyı makineye attım, yıkanıyor. Sorun ne aşkım?" Jimin'in işaret parmağı diğer ikisini gösterdi.

"Bu ikisi bizim seks hayatımıza burnunu fazla sokuyor Taehyung. Ben size soruyor muyum lan günde kaç kere seviştiğinizi?" Jungkook başını dikleştirdi birasına uzanırken.

"Dibimizden ayrılmadığın için maksimum bir kez sevişebiliyoruz zaten günde. Yaramı deşmesene katil civciv." Açıkça kaşınan arkadaşını kaşımak için ayaklandı ancak Taehyung'un kolları arasında sıkıştı Jimin.

"Aşkım, sakin olur musun? Seni sinir etmek için öyle konuşuyor Jungkook, bilmiyor musun?" Omeganın yüzünü alıp tek eliyle kavradı yanaklarını. Öne çıkan dudaklarına minik bir öpücük bırakarak mırıldanmıştı. "Gerçekten böyle bakınca basbaya civcivsin sen, minik civciv."

"Taehyung." derken sesindeki uyarıyı vurguladı Jimin. Alfa korkmuş gibi ellerini kaldırmıştı. Kendisiyle dalga geçmeyen bir sevgilisi kalmıştı cidden.

"Uu, civciv sinirli çıktı. Ne yapsak Jungkook?"

Küçük olanın kahkahası salonda yankılanırken Jimin koltuğa oturdu ve kollarını birbirine bağladı. Alınıyor değildi, Jungkook'un bu haline alışkındı ve Taehyung'un onunla iyi anlaştığı için bu evreye geleceğini tahmin etmişti. Yine de kendisine evlenme teklifi etmeye karar verecek olgunluğa erişmiş adamın çocukça şakaları biraz kısa kesmesi gerekmiyor muydu? İçine girmek üzere oldukları ciddi evre korkutuyordu Jimin'i. Toplumun bakış açısını hep daha çok umursayan kişi olmuştu ve şimdi de aynı durum sürüyordu. Mühür olayı bir kez daha kendini hatırlatınca, ki zaten unutmuş değildi, yüzünün asılmasını engelleyemedi.

Crazy Fantasy ~ VminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin