Crazy Fantasy ~ Vmin

14. Proje

İyi okumalar...

"Jimin?" Defterindeki bakışlarını adının seslenilmesiyle kürsüye çevirdi Jimin. "Proje ödevin olmamış. Yeniden yapman gerekiyor." Kaşları refleksle çatıldığında ağzını da açmıştı.

"Ama tam olarak istediğiniz gibi yaptım. Sorun ne?" Kürsüdeki kadın elinde tuttuğu kalemi Jimin'e doğrulttu.

"İşte tam olarak bunu yapmamanız gerekiyor. Omegasın Park Jimin, sence sorguya çekebilecek bir seviyede misin?" Yerinden kalkmamak için yumruklarını sıkması gerekmişti. Yanındaki Yoongi'nin sakin olması uğruna fısıldamasını duyabiliyordu.

"Siz de omegasınız bayan Oh. Yasalar sadece mühürlenmediğimiz alfaları sorgulayamayacağımızı söylüyor. Size bunu sormaya hakkım var üstelik, ödevde neyi beğenmediğinizi söyleyin ki orayı düzeltebileyim." Yediği lafla afallayan kadın birkaç adım ilerledi ve Jimin'in proje dosyasını yırtarak çöpe attı.

"Hiçbir şey." dedi kızgın bir sesle. "Hiçbir şeyini beğenmedim. Odaklanamamışsın, istediğim hiçbir şeyi yapmamışsın. Dikkatini biraz derslerine veriyor olsan böyle bir problem de yaşamazdın. Bir sonraki derse projeyi bitirmiş ol, yoksa sıfır vereceğim."

"Bir sonraki derse nasıl bitireyim? Bunu bitirmem bile bir ay sürdü." Jimin'in isyanı karşılığını bulmamıştı. Ders bitmiş, kızıl saçlı kadın Jimin'e bir yanıt bile vermeden amfiyi terk etmişti.

***

"Hyung, sakin olur musun biraz? Otur şuraya artık, herkes sana bakıyor." Jungkook'un homurdanışına göz devirdi sarı saçlı. Sakin olması şu an için bir seçenek değildi.

"Ya Taehyung'a gidecektim bugün. Projeyi teslim edişimi kutlayacaktık. Bir aydır sadece üç kez öğle yemeğine çıkabildik, onun dışında yüzünü bile göremedim sevgilimin. Eski karısının attığı kazığa bakar mısın? Nasıl sakin kalayım Jungkook kişisi? Söylesene!" Sesi istemsizce yükseldiğinde kafeden birkaç kişinin bakışları onlara döndü. Yoongi kolunu çekiştirmiş ve oturmasını sağlamıştı arkadaşının.

"Jimin, keser misin şunu? Dönüp dönüp sana bakan alfalardan biri gelecek az sonra. Bir de seni nasıl kurtaracağımızı düşünmeyelim." Oturduğu yerde kamburlaştırdı bedenini Jimin bu cümlenin üzerine. Yoongi oldukça haklıydı.

Düzen buydu, karşı gelebilecekleri bir durumda değillerdi. Aptalca buluyordu, arkadaşlarının da aptalca bulduğunu biliyordu ancak baş kaldırmalarının olumlu bir sonuç oluşturması imkansızdı. Jungkook nüfuzlu biri olmasına rağmen birkaç kez isyan etmesi onun mekanları dışında bir fark yaratamamıştı. Mekanlarının içinde yapılana devlet artık karışmıyordu, isteyen istediği gibi girebiliyordu ama yurttan kaçması bile yasal değilken o mekanlara bir alfası olmadan giren Jimin hala kolayca suçlu sayılabiliyordu. Düzenin içinde bir açık falan bulamamışlardı. Çok araştırmıştı, özellikle Taehyung'la mühürlenme konusunda konuştuktan sonra mühürsüz birinin omegası olup olamayacağını soruşturmuştu. Jungkook'un tanıdığı birkaç devlet çalışanına bile sordurmuştu. Bir belki bile yoktu. Yasaların cevabı net bir hayırdı yapmaya çalıştıklarına.

Omegalar bu toplum düzeninde alt sınıftı. Küçüklüklerinden beri zaten alfalardan izole tutuluyorlardı ve lise yıllarına girdiklerinde alfalarla omegaların farkları konusunda net bir şekilde ders alıyorlardı. Okulundaki birkaç omeganın daha lisenin ilk senesinde birer alfaya sahip olduklarını hatırlıyordu Jimin. Aklına bir türlü yatmayan düzende her dersi sorgulayan tek kişi olmuş, koşulsuz kabul eden diğer arkadaşları tarafından çok hızlı dışlanmıştı. Yoongi'yle tanıştığı gün üniversitenin ilk günüydü. Yanındaki sırada oturan siyah saçlı, hocanın kurduğu omega sorgulamaz temalı bir cümleye güldüğünde ve kızan hocaya ezik oluşuna güldüğünü söylediğinde çekmişti Jimin'in dikkatini. Ardından konuşmaya başlamışlar ve aynı odaya yerleşmişlerdi. Üç senedir en yakın arkadaşı olan bu omega Jimin'in gördüğü en cesur omegaydı. Lafını sakınmıyor oluşu başına bela açsa bile kızamıyordu ona. Bu sisteme bir gün isyan etmenin bir yolunu bulacaksa bunu Yoongi'siz yapamazdı.